GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET YILDIZ (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de grubumuz adına Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerindeki konuşmacı olarak hazır notları okumak yerine, ortamın ruhuna uygun bazı hususlara değinmek isterim.

Öncelikle bu yılı, 2020'yi çok sevindirici ve gurur verici bir gelişmeyle bitiriyoruz. İnşallah, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü otuz yıl aradan sonra sağlanmış olacak. Bu, bizim için unutulmayacak bir an. Nasıl 90'lı yıllarda o mahcubiyeti, burukluğu unutamadıysak bu muzafferiyeti, bu gururu da unutmayacağız. Şahsen ben, o yıllarda diplomat olarak başka bir ülkede görevliydim, Azerbaycanlı bir kaçkına tutulan mikrofona kendisinin bize yönelik söylediği "Neden köm eylemediniz?" yani "Neden yardım etmediniz?" sözünü unutamıyorum. Dileyelim, bu kez Ermenistan taahhütlerini yerine getirsin ve bölgedeki denklemin bir parçası olmayı seçsin. Maalesef, Ermenistan hep ya Moskova'ya ya Brüksel'e bakmayı tercih etti ve bu arada sıkıştı; dileyelim, bundan sonra biraz da Ankara'ya ve İstanbul'a baksın.

Tabii, burada gurur verici ikinci bir gelişme bu çatışma bağlamında; hani "Türkiye'nin bazı markaları" diyorduk ama şimdi herkes bir de Türkiye'nin SİHA teknolojisini bir marka olarak görüyor, bütün uluslararası forumlarda bazıları sevinçle, bazıları şikâyet konusu olarak söylüyor. Ayrıca, dileyelim yine Ermenistan, diasporadaki aşırı uçların fantezileri yerine bölgenin gerçekleri ve ihtiyaçlarıyla amel etsin ve böylece Türk ve Ermeni halkları arasında inkıtaya uğramış olan, tarihten gelen münasebet yeniden canlansın.

Değerli arkadaşlar, Dışişleri Bakanlığı, benim de içinden geldiğim bu Bakanlık bu bütçeyi fazlasıyla hak ediyor. Aslında, misyon sayısındaki genişleme, döviz kurları ve görev alanındaki çeşitlenme dikkate alındığında daha fazla bütçe de olabilirdi ama inşallah, ekonomik şartlar geliştikçe önümüzdeki yıllarda o da olur.

Bir konu: Tabii, salgında gösterilen performans. Bu kolay değil, bu kadar misyonununuz yoksa, azminiz yoksa salgın döneminde gerçekleştirilen bu tahliyeyi, vatandaşlarımıza sahip çıkmayı yapamazsınız, başka ülkelere yardımı yapamazsınız. Bunun herkesin hissiyatına tercüman olduğunu düşünüyorum çünkü hepimizin bu süreçte Bakanlıktan, büyükelçiliklerimizden, konsolosluklarımızdan beklentileri, talepleri oldu. Çok müteşekkirim ve mağrurum ki hepsi layığınca karşılandı.

"Neden bütçe istiyorsunuz? Hak etmiyorsunuz." eleştirilerine gelince: Bunlardan bir tanesi yalnızlık. Ben, meslekten gelen bir diplomat olarak ve şu anda AKPM Komisyonu Başkanıyım, NATOPA'da üyeyim. Şimdi, sıkıntılı olduğumuz konular var, uluslararası forumlar var ama bu yalnızlık kavramı tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Yakın çevremizde Türkiye'nin ulusal çıkarlarının, hayati çıkarlarının ihtilaf konusu olduğu yerlerde yalnız kaldığınız durumlar var ama bunlar gerekiyor. Ama bir bütün olarak baktığınızda, Afrika, Latin Amerika, bütün dünyaya baktığınızda böyle bir yalnızlığımız söz konusu değil. Evet, Türkiye karşıtlarının sesinin daha çok çıktığı oluyor ama genel durum öyle değil.

Şimdi, yalnızlık iddiasına sebep olan, AKPM'de, Avrupa Birliğinde, NATO'da, konulardan bir tanesi Kıbrıs. Yani Kıbrıs Türk halkı uzun yıllardır Yunanistan'ın, Kıbrıs Rum kesiminin uzlaşmazlığı nedeniyle gayriinsani bir hayata maruz bırakılıyor. Türkiye'nin bu konuda artık, Annan Planı ve son Crans-Montana başarısızlığından sonra bir tavır göstermesi gerekirdi. Onunla ilgili sıkıntılar, eleştiriler, özellikle Avrupa Birliğinde bir bütün olarak karşımıza geliyor ama buna direnmek lazım. Avrupa Birliği kurulmadan da Kıbrıs'taki "sui generis" durum vardı, daha sonra ihtilaf belliydi, Doğu Akdeniz'deki ihtilaf belliydi; Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan girmeden de bu ihtilaf vardı. Buna benzer konulardan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

AHMET YILDIZ (Devamla) - ...kaynaklanan sıkıntılara tabii el birliğiyle göğüs gereceğiz. Özellikle, parlamenter diplomaside, ben komisyonlardaki, dostluk gruplarındaki arkadaşlarımızdan bunu bekliyorum.

Diğer konu, çatışmacılık; gereksiz çatışmalara girildiği, dâhil olunduğu yönünde. Şimdi bir konu, tabii, biz, Kıbrıs Harekâtı sonrasında böyle bir eleştiriye maruz kalmıştık. Bakın, Kıbrıs'ta o günden bu yana hiçbir şiddet eylemi yok, ihtilaf var ama çatışma yok. En son örnek Libya'dır. Askerî danışmanlarımız orada çok iyi bir iş yapmıştır, Akın... Türkiye'nin dahlinden önce, başkent Trablus düşmek üzereydi, orada bir soykırım yaşanmak üzereydi, bunu çevre ilçelerdeki toplu mezarlardan görüyoruz. Şu anda, Libya'da barış umutları yeşermiş durumda. Dışişleri Bakanlığımız olmadan, diplomasi olmadan, sırf askerî yöntemlerle bunları başarmak mümkün olmazdı.

Daha çok konu var ama süremiz bitiyor; Başkanın tahammülünü de istismar etmemek bakımından, ben Sayın Bakana ve Bakanlık mensuplarımıza, meslektaşlarımıza bereketli bir bütçe diliyorum, başarılı bir yıl diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)