GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGILAMA SÜRELERİNİN UZUNLUĞU İLE MAHKEME KARARLARININ GEÇ VEYA KISMEN İCRA EDİLMESİ YA DA İCRA EDİLMEMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT ÖDENMESİNE DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:09.01.2013

FATOŞ GÜRKAN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan 342 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi ve bizi izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün cenazesi defnedilen, Hakkâri Çukurca'da şehit olan Adanalı Mehmet Doğan kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine ve yüce milletimize başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun.

Tasarının 8'inci maddesi ile komisyona yapılan müracaatlar ve müracaat sonucunda komisyonun kesinleşen kararlarının bir örneğinin müracaata konu işlemin yapıldığı adli veya idari merciye gönderilmesiyle müracaata konu işlem henüz sonuçlandırılmamışsa ilgili adli veya idari merci tarafından bu işlemin ivedilikle sonuçlandırılması düzenlenmiştir.

Milletvekilliğinden önce yaptığımız meslek gereği de, avukatlık mesleği gereği de en çok şikâyet ettiğimiz konu, maalesef, yargının uzun süreli olmasıydı. Vatandaşın, adaletin tecellisi yanında, adaletin geç tecellisi de en çok şikâyet ettiği konulardan biriydi.

Değerli milletvekilleri, son yıllarda hızla sürdürülen yargı reformu çalışmalarına rağmen, çeşitli sebeplerle, maalesef, yargılama süreleri uzayabilmekte ve makul sürelerin dışına taşabilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınan, yargı sistemimize ilişkin sorunlardan dolayı, ülkemiz aleyhine verilmiş bulunan çok sayıda ihlal kararı bulunmaktadır. Bu ihlal kararları ülkemizin bir yandan her yıl önemli miktarlarda tazminat ödemesi yanında bir yandan da -biraz önce arkadaşlarımızın bahsettiği gibi- ülkemizin uluslararası platformda prestijini de olumsuz etkilemektedir. Tabii, yargılamaların makul sürede sonuçlanmaması kişi ve kurumların yargıya güvenini de olumsuz yönde etkilemektedir. Biz Anayasa Komisyonunda görüştük, kanunlaştı da; Türkiye'de yargı yollarının tüketilip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmesi yerine Anayasa Mahkemesine bağlı bireysel başvuruları alacak bir İnsan Hakları Kurumu kuruldu. 23 Eylül 2012 tarihinde de çalışmalarına başladı. Bundan sonraki bireysel başvuruları İnsan Hakları Kurumu alıyor ama bu kanundaki konu, daha önce verilmiş, müracaat edilmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine giden dosyalarla ilgili.

Tabii, AK PARTİ iktidarı döneminde aslında yargıyla ilgili çok önemli çalışmalar yapıldı. Baktığımızda, yüzde 34 oranında özellikle hâkim ve savcı sayısı artırıldı, yüzde 35'ten fazla mahkeme sayısı artırıldı. Yine, ihtisas mahkemelerinin sayısı yüzde 23'lük artışla 984'e ulaştı. Yine, 7 Haziran 2011 tarihli HSYK kararı ile 15 ilde bölge adliye mahkemelerinin kurulması kararı verildi. Bunun gibi, yine Yargıtayda, Danıştayda özellikle daire sayıları da artırıldı ama daha önce biriken dosyalar nedeniyle maalesef, yargı hizmetleri önemli bir ölçüde yığılmış görünüyor.

Örnek bir karar var, Ümmühan Kaplan kararı. Biraz önce arkadaşlarımız bahsetti ben bahsetmeyeceğim. Bu kararla -pilot alınan bir karardı bu- bir yıl içinde iç hukuk yolları kurularak Türkiye'de birikmiş dosyaların, tazminatı ödenmek suretiyle bu dosyaların sonuçlandırılması planlanıyor. Kanundaki maksatta, bu belirtilen kriterler sağlandığı takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin iç hukuk yolunun etkin olduğunu kabul etmesi bekleniyor, özellikle, komisyon kurulup komisyonun çalışmalarından sonra. Tabii, bu kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Adalet Bakanlığımız tarafından atanacak 4 kişiyle, Maliye Bakanlığımız tarafından atanacak 1 kişiden oluşan toplam 5 kişilik komisyon kurulması öngörülüyor ve tasarının kanunlaşması hâlinde özellikle birçok vatandaşımızı ilgilendiren önemli bir sorun da böylelikle çözülmüş olacak.

Tabii, görüşülmekte olan tasarıyla ilgili önemli bir çalışma yapıldı. Bu tasarının hazırlanmasında emeği geçen, başta Sayın Bakanımıza, bürokratlara, komisyondaki tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, kanunlaşması hâlinde ülkemiz ve milletimiz için hayırlı uğurlu olsun diyorum, yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gürkan.