| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 12.12.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA EROL KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çevre Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldım. Öncelikle, 2021 bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Hemen sözlerimin başında, salgın hastalıktan vefat eden büyüklerimize, âlimlerimize, aydınlarımıza, entelektüellerimize ve bütün dostlarımıza Allah'tan rahmet, hastalarımıza da acil şifalar diliyorum.
Ben, müsaadenizle, konuşmama Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin şu andaki bakanlık uygulamaları ve yansımalarıyla ilgili birkaç örnekle devam etmek istiyorum.
Öncelikle, Çevre Bakanlığımızın bünyesine yeni sisteme dayalı olarak dünyanın en çok konut üreten kamu kurumu olan -ki 1 milyona yaklaştı- TOKİ'nin dâhil edilmesi; Milli Emlak Genel Müdürlüğünün, İller Bankasının ve yerel yönetimlerle ilgili genel müdürlüğün Çevre Bakanlığına bağlanması, şehirlerimizin planlama, su, atık su, katı atık gibi temel hizmetlerinin daha hızlı yapılmasına imkân sağlamıştır.
Değerli arkadaşlar, Bakanlık bütçesi mutlaka önemlidir ama -esas olan- bu bütçenin toplumumuza nasıl yansıdığı ve hangi hizmetlerin ortaya koyulduğu daha da önemlidir.
Şehirlerimizin bugün en önemli meselesi deprem sorunudur. Türkiye olarak depremle gerçek anlamda 1999 yılında yüzleştik ve maalesef, hem standartlarımızın hem de yapı stoklarımızın hiç uygun olmadığını bundan yaklaşık yirmi yıl kadar önce öğrendik. AK PARTİ hükûmetleri depremle ilgili olarak ilk hukuki düzenlemeleri yaptılar ve ülke genelinde de büyük bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatıldı. Ben sizlere riskli alan çalışmalarıyla ilgili, dönüşümle ilgili, riskli yapı tespitiyle ilgili ya da yıkılan 673 bin binayla ilgili çok detaya girecek değilim ama şuna dikkatinizi çekmek istiyorum: Türkiye genelinde yaklaşık 1,5 milyon ve İstanbul'da 300 bin bağımsız birimin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konuda ise sadece merkezî yönetim ve belediyeler olarak değil, vatandaşlar olarak da STK'ler olarak da çok hızlı adım atmak zorundayız.
Size reformun etkisinden birkaç örnek vermek istiyorum: Hatırlarsınız, 2011 yılında Van'da deprem oldu. Tam bir yıl sonra yani 2011'den bir yıl sonra 25 bin konut, 3.400'e yakın ahır ve sosyal donatılarla beraber bir şehir inşa edildi. Beni mazur görsün Bayburtlu dostlar ama bir yılda bir Bayburt inşa edildi, bir şehir inşa edildi Van'da. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu, hakikaten önemli bir şey.
Şimdi, 2020 yılında Elâzığ-Malatya depremini yaşadık. Yaşadığımız bu depremin hemen sonrasında -yani yaklaşık bir yıl dahi dolmadı- 26 bin konut Elâzığ ve Malatya'da inşa ediliyor. Arkadaşlar, bugünkü Tunceli'mizin nüfusundan daha büyük bir şehir inşa edildi. Dolayısıyla, bu hükûmet sistemindeki yapılan değişimin hızlı karar alma ve uygulamadaki yansımalarını hep birlikte görmemizde fayda olduğunun altını çizmek istiyorum.
1999 depremini bir belediye başkanı olarak yaşadım. Bölgeye ulaşılamayan, enkazı kaldırılamayan, bir başka ifadeyle enkazın altında kalan yönetimden, bir yılda yeni bir şehir kuran bir yönetim noktasına geldik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu hakikaten alkışlamakta, Sayın Bakanları tebrik etmekte fayda var. Nereden nereye, elhamdülillah. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, hükûmetlerimizden ve Sayın Bakanlarımızdan Allah ebediyen razı olsun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Âmin.
EROL KAYA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, çevreyle ilgili başta içme suyu, katı atık, atık su ve bunun gibi yapılan hizmetleri önemsediğimi ifade edeyim yani ben eski bir Belediye Başkanıyım, bunlar da fevkalade, hakikaten önemli. Ama özellikle sıfır atıkla ilgili plastik poşet kullanımının yüzde 80 azaltılmış olması, bence bu çok önemsenmesi gereken ve hakikaten tebrik edilmesi gereken bir husus.
Bir başka hizmet ise, şu anda 77 ilimizde başlanmış olan ve devam eden "millet bahçeleri" uygulamaları 22 ilde tamamlanmış. Hakikaten, özellikle artık gençlerimiz, ailelerimizle birlikte spor yapabileceğimiz muhteşem bir inşa faaliyeti yapıldı, şehirlerimize renk katıldı.
Son olarak da eski bir Belediye Başkanı olarak, yine merkezî yönetimden yerel yönetimlere aktarılan payın yüzde 21 artırılmış olmasına da hassaten teşekkür ediyorum. Rakamlarını müsaadenizle vereyim: 2002 yılında Türkiye'de merkezî yönetimden yerel yönetimlere aktarılan para 4,7 milyar, şu anda 2021 için öngörülen 114 milyar. Diyeceksiniz ki: Türk parası filan. O zaman döviz bazında söyleyeyim: 2002 yılında Türkiye'nin bütün yerel yönetimlerine aktarılan 2,9 milyar dolar, 2019 kesinleşmiş rakam 17,5 milyar dolar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu, Türkiye demek; bu, AK PARTİ demektir. Kaynak aktarmak önemli, burada adaletli olmak, herkese eşit davranmak önemli, keserken de adaletli olmak lazım, bu çok daha önemli.
Ben Belediye Başkanlığına başladığımda on ay sıfır parayla biz Belediye Başkanlığı yapmaya çalıştık çünkü muhalefetin Belediye Başkanıydık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EROL KAYA (Devamla) - Başkanım hemen tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
EROL KAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Muhalefet belediyelerine genelde iktidar partisi para göndermez arkadaşlar, keyfî davranır. Elhamdülillah, AK PARTİ'nin on sekiz yılında, bütün belediyelerimize hem gönderilen kaynaklar şeffaf bir şekilde hem de kesinti Türkiye'nin 1.389 belediyesinin tümünde yüzde 40 olarak, yaz aylarında da dört ay kesinti yapmayarak bu icraatlar yapıldı.
Sözlerime Hazreti Peygamber (SAV)'in "Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanınızı dikiniz." emri, fermanı gereğince, çevre hepimizin sahip çıkması gereken siyasetüstü, milletüstü bir değerimiz. Dolayısıyla çevreyi; suyu, havası, ağacı ve yeşiliyle bize miras değil, gelecek nesillerin bir emaneti olarak gördüğümüzü ifade ediyor, 2021 bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)