GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:26
Tarih:09.12.2020

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şunu ifade edeyim öncelikle: Başakşehirli Webo'ya karşı yapılan ırkçı saldırıyı ben de kınıyorum ama yıllardır Amedspor Türkiye'nin her yerinde ırkçı saldırıya maruz kalıyor. Keşke bu ortak tepkiyi Amedspora yapılan ırkçı saldırılar karşısında da gösterebilseydik. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar) Bu notu da buraya düşmek istiyorum.

Değerli dostlarım, biraz önce Turan Aydoğan, Silivri'deki işkenceden bahsetti. Dün gece saat 11.40'ta annesi beni Kayseri'den aradı, tam yedi dakika boyunca ağladı. Sayın Bakan, telefonu bende var, isterseniz veririm size, siz de ararsınız. Şunu söyleyeceğim: Sizler, yani bu işkence iddiaları konusunda, yaşam hakkı ihlalleri konusunda savcıların, valilerin, kolluğun açıklamalarına kuşkuyla bakmadığınız sürece bunları önleyemezsiniz. Dolayısıyla "Savcı bunu söylemiş, vali bunu söylemiş, böyledir." dediğiniz sürece önleyemezsiniz. Buna bu şekilde bakmalıyız öncelikle.

Sayın Millî Savunma Bakanı burada. Çok ağır işkence iddiaları var, yaşam hakkı ihlalleri var. Daha yakın zamanda bakın, Van'ın Çatak ilçesinde bundan bir ay kadar önce helikopterle gözaltına alınan 50 ve 60 yaşlarında 2 tane köylü; birisi daha sonra öldü, diğeri çok ağır yaralandı, linç edildiği iddiası var. Bu iddiayı çok iyi bir biçimde milletvekilimiz Ahmet Şık ortaya koydu. Şimdi, Hükûmetiniz acaba bu ağır yaşam hakkı ihlali konusunda bugüne kadar bir kelime söyleyebildi mi, bir kelime? Ne oldu? Soruşturmaya gizlilik kararı getirildi, 4 gazeteci gözaltına alındı.

Daha yakın zamanda, geçen hafta, Hakkâri'nin Derecik ilçesinde 16 yaşındaki bir gencin, yargısız infazla yaşamına son verildi. Savcılığın ve Valiliğin açıklaması var: "Sözlü uyarıldı, uyarılara cevap vermediler, sonra havaya açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi." Ya, bu çocuk kuş mu, havada mı uçuyor? Bakın, bunlar çok ağır insan hakları ihlalleri ve sizlerden tek kelime gelmedi, tek kelime. Bunlar orta yerde durduğu sürece inandırıcı olamazsınız.

Daha yakın bir olay: Bakın, Polis Memuru Barış Göl geçen hafta Maraş'ta şehit edildi, bir cinayet şüphelisini yakalarken. Bütün polis camiasına ve ailesine başsağlığı diliyorum ama şurada şu olay var; bakın, gözden kaçırmayalım: Bir cinayet zanlısına operasyon yapılırken bir polis memuru nasıl şehit olur, nasıl olur? Bu operasyon nasıl bu şekilde yanlış planlanır? Polislerin canı bu kadar ucuz mu? Neden Maraş Emniyet Müdürüyle ilgili, bu polisin yanlış bir operasyon sonucu yaşamını yitirmesinden dolayı bir soruşturma başlatmadınız?

Dahası var; gözaltına alınan bu zanlı, arabada işkence görüyor -görüntüleri var, polisler tarafından paylaşılmış- ve bu zanlı, sağlam bir şekilde gözaltına alınan bu zanlı, gözaltında yaşamını yitirdi. Bakın, bu çok ağır bir şey, çok ağır. Gözaltına alınan, bir polisi şehit eden bir zanlı, sağ alınan bir yurttaş -zanlı, sanık, katil neyse- yaşamını yitirdi. Bakın, bu konularda bir şey söylemezseniz inandırıcı olamazsınız. Nasıl öldü? Çıkın, açıklayın. Evet, katil; ölmesi mi lazım, infaz mı edilmesi lazım? Bakın, bunun gibi, gerçekten çok ağır olaylar var.

Yargıyla ilgili bir şey söylemiyorum, arkadaşlarım paylaştılar. 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı orada durduğu sürece siz yargı konusunda inandırıcı olamazsınız. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, AİHM kararına rağmen cezaevinde kaldığı sürece yargı konusunda inandırıcı olamazsınız. Göz bebekleriniz Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılarını terfi ettirecek Yargıtaya atadıktan sonra onlara yer açıp Anayasa Mahkemesi üyeliğine, HSK üyeliğine atamak için yol açarsanız inandırıcı olamazsınız. Dolayısıyla, bu kadar çok ağır insan hakları ihlallerine imza atmış bu başsavcıları, bu prensleri, bu oligarkları bu şekilde koruyarak inandırıcı olamazsınız. Bakın, daha yeni yapılan araştırma var, çok daha yeni, Metropoll araştırma şirketinin. Yapacağınız yargı reformuna güven sıfır neredeyse. Yurttaşlarımızın yüzde 60'ı güvenmiyor. Neden güvenmiyor? On sekiz yıldır inandırıcılığınızı yitirdiniz. Türkiye'nin her yerinde çok ağır sistematik, yaygın insan hakları ihlalleri var ve cezasızlık var, bunları koruyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Dolayısıyla, Sayın Bakanın iyi niyeti bunları önlemeye yetmez. Hangi reformu yaparsanız yapın bir adım atamazsınız ve muhataplarınız bakımından inandırıcı olamazsınız. Çünkü rejimi değiştirdiniz, denetim mekanizmalarını ortadan kaldırdınız. Bu rejim, artık hukuk devleti rejimi değil, parlamenter rejim değil, tek bir insanın yetkisiyle donatılmış bir otokrasidir. (CHP sıralarından alkışlar) Otokrasi de ancak baskıyla ve zulümle ayakta kalır. O nedenle, ne yaparsanız yapın bu rejim değişmediği sürece... Bu baskılarla ancak ayakta kalacaksınız ama şunu da bilin, bütün bu baskılara karşı direneceğiz ve dayanışmayla, mücadele ederek Türkiye'de demokrasiyi sizlere rağmen inşa edeceğiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)