GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:08.12.2020

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli üyeler, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; hapishanelerde rehin hâlde, tecrit hâlde bizi izleyen Selo can, Figen can, İdris can, Sebahat can, Gülten can; sizleri canıgönülden sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Ve cismi canım, kalbi devranım, aşkım imanım Türkiye halkları, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kültür Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum ve sorularla başlayacağım.

Sayın Bakan, 10 Aralık 2020 günü Almanya Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde sizin mevkidaşınızın da dâhil olduğu, Hükûmet yetkililerinin de dâhil olduğu bir toplantıda Almanya Alevi Birlikleri Federasyonunun kamu tüzel kişiliği tanınacak ve Aleviler Almanya'da tüm inanç grupları gibi bütün inançsal, kültürel, sosyal, ekonomik haklara sahip olacaklar... Siz böyle bir şey yapmadınız, yapmıyorsunuz, yapmayacaksınız. 3 Haziran 2009'da Alevi açılımı, Kürt açılımı, Roman açılımı başlattınız, ıkındınız sıkındınız, yapamadınız çünkü zihin kabızısınız. (HDP sıralarından alkışlar)

Sayın Bakan, dün burada Eş Genel Başkanımız Sevgili Mithat Sancar da ifade etti, 6 Aralık 1963'te Ankara'nın göbeğinde, Ihlamur Sokak'ta kurulu bulunan ve o günden bu yana sanatsal çalışmalarını yürüten AST salonunu boşaltmak zorunda kaldı, şu utanç verici şeye bakar mısınız?

Buradan, Rutkay Aziz'e; buradan, Yeşim Dorman'a; buradan, AST sanatçılarına; AST'ı büyüten, yaşatan, bizi sanatla donatan dostlara sevgi ve saygılar sunuyorum.

Sevgili Bakan, sizin bu dağ keçileriyle sorununuz nedir, sevgili Bakan? Bu dağ keçilerinden alıp veremediğiniz nedir? (HDP sıralarından alkışlar) Dersim'e Amerika'dan katil gelecek.

Sevgili Dersimliler, Hardi dervişin insanları, dervişin yurdunun insanları; siz hakikati bilirsiniz. Sakın ola ki keçilerinize, geyiklerinize dokundurmayasınız; önünde kalkan olasınız, geçit vermeyesiniz sevgili Dersimliler.

Dersim'de tarikat yapılanması var bakın. Dersim'deki tarikat yapılanması neymiş bir bakalım, bu tarikatlar: Munzur Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği, Süleymancılar; Ehlibeyt Sevenler Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Menzil; Ensar Vakfı şubesi, Birlik Vakfı Tunceli Şubesi, İlim Yayma Cemiyeti, TÜGVA Tunceli Temsilciliği, Millî Beka Derneği...

Sevgili Dersimliler, bunları kampüsün içinden çıkamayacak hâle getirin, yoksa sizden davacı olurum. Hakk'a ve hakikate, yola ve erkâna hizmet eden biri olarak, Dersim'e niyazla gelen biri olarak sizden davacı olurum; bunları kampüsün sınırlarından dışarıya çıkarmayın sevgili Dersimliler.

Başka? Sevgili Bakan, 2021 yılı, hünkâr Hacı Bektaş ve Yunus Emre Yılı ilan edilecek. "Hararet nârdadır sacda değildir,/ Marifet hırkada, tacda değildir,/ Her ne arar isen kendinde ara,/ Kudüs'te, Mekke'de, hacda değildir." diyen Hacı Bektaş'ın yılı;/ "Ayak idik baş olduk, kuru idik yaş olduk,/ Kanatlandık kuş olduk, uçtuk elhamdülillah./ Taptuk'un tapusunda, kul olduk kapusunda,/ Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah." diyen Yunus'un yılı olacak; var mı bir planınız Sayın Bakan? Bununla ilgili bir planınınız, bir programınız var mı yoksa lise müsamereleri gibi programlarla mı bunu geçiştirmeyi deneyeceksiniz?

Sizin, Ahmedi Hani'yle sorununuz nedir? Sizin, belediyelerimiz tarafından sitelerinde yayınlanan Kürtçe ilan ve Kürt diliyle sorununuz nedir? Sizin, Roboski anıtıyla sorununuz nedir? Sizin, Kürt tarihi ve kültürüyle ilgili sorununuz nedir? (HDP sıralarından alkışlar) Sizin, Türkiye'yi bir boydan bir boya kaplayan erenler ve evliyalarla ilgili sorununuz nedir? Alevi inancı hâlâ niye yasaklıdır?

Yüz kırk beş yıllık borcunuz var bize. Yüz kırk beş yıldır Alevi toplumundan vergi alıp başka inançlara dağıtıyorsunuz. Bu, hırsızlıktır; bu, ayıptır; bu, günahtır. Yüz kırk beş yıldır borcunuz var bize. (HDP sıralarından alkışlar) Hacı Bektaş Veli dergâhının müze statüsüyle ziyarete açık olduğu devirde aldığınız müze paralarını ne yaptınız? Dergâhlarımızdan "müze bilet kesimi" diye aldığınız paraları ne yaptınız, bunları niye Alevi toplumuna hizmet olarak geri vermiyorsunuz?

Söylenecek çok şey var: Turizm emekçilerinin durumu, turizmin durumu, Antalya'nın durumu, müzisyenlerin durumu, tiyatroların durumu, sanatçıların durumu; darda, zorda, aç, yoksul, ekmeğe muhtaç olan ve intihar eden müzisyenlerin durumu; hangi birini anlatacağız? Âdeta bir kıyamet senaryosu, âdeta hazin bir tablo; âdeta yağmalanmış, yakılmış, yıkılmış bir tablo ve bunun adına "kültür" deniyor, bunun adına "Kültür Bakanlığı" deniyor. Sizin Türkiye halklarının kültürüyle ne sorununuz olabilir?

Bu kürsüden demiştim ki: Şu "et ve tırnağı", şu "Aleviler ve Kürtler Türkiye'nin çimentosudur." lafını çöpe atın; biz mozaik de değiliz, çimento da değiliz. Biz, Kürtler ve Aleviler olarak neyiz? Bütün Türkiye haklarıyla kan ve canız; birimiz kandır, öbürü candır. Oynamayın, üstümüze gelmeyin, değerlerimizi katletmeyin; kan giderse can da gider, can giderse siz altında kalırsınız. Ayıptır, günahtır, yazıktır! Bu değerleri yaşatmak varken, bu değerleri bir arada, eşit koşullarda, eşit yurttaşlık anlayışıyla yaşatmak, donatmak, kabul etmek, saygı duymak ve geliştirmek varken sistematik asimilasyon politikasıyla bunu yürütmek ve akabinde de "Kürt kardeşlerim, Alevi kardeşlerim" diyerek güzelleme yapmak ayıptır, utanç vericidir. (HDP sıralarından alkışlar) Biz kimsenin kardeşi değiliz. Biz eşit olmak istiyoruz, biz yurttaş olmak istiyoruz.

Bakar mısınız, RTÜK Başkanı ne diyor? "Cumhurbaşkanının söylediği benim için emirdir." Cumhuriyette emir olmaz efendi. Burası cumhuriyet; sen, hükümdarlıkla, padişahlıkla yönetilmiyorsun; aklını başına topla, aklını başına devşir. Emirle, fermanla iş yapmıyoruz; demokrasiyle, yasayla, hukukla işle yapıyoruz. Bunların yapılması gerekiyor.

Bunun dışında, sevgili dostlar, bakar mısınız kaç tane cemevimizin kapısı kırıldı, kaç tane cemevimizin içine gaz bombası atıldı?

Sayın Kültür Bakanı, Ayasofya'nın minberine kılıçla çıkan Diyanet İşleri Başkanını "İbadethanede silah olmaz. İbadethaneye silah girdiğinde tahakküm ve egemenlik girer; eşitlik, hakikat ve adalet ortadan kalkar; dolayısıyla ibadethaneye kılıçla girmek suçtur. Niye suç işliyorsunuz?" diye niye uyarmıyorsunuz? O kılıç neyi ifade ediyor? O kılıçla kim tehdit ediliyor? "Şalvarı şaltak Osmanlı/ Eğeri kaltak Osmanlı/ Ekende yok biçende yok/ Yiyende ortak Osmanlı"nın mirasını mı sürdürmek istiyorsunuz?

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Yazıklar olsun sana ya!

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Onların yaptığı gibi sistematik olarak Türk ve Türkmen Alevileri, Kürt Alevileri, Arap Alevileri ortadan kaldırmak, varlığını yok etmek mi istiyorsunuz? Böyle bir kültür politikası olabilir mi? Birlikte yaşadığınız halkların kültürüne, sanatına, diline, varlığına kastederek, yok sayarak, asimilasyona uğratarak, başkalaştırarak bir kültür politikası olmaz; yoksa bütçeniz istatistiklerden ibaret. Eyvallah, bütçenizde rakamlar bol, bütçenizde sayılar oldukça fazla fakat rakamlar, istatistikler, sayılar hakikati ifade etmiyor. Bütçenizi bir tek hakikatle ifade edebiliriz: Bu bütçe inkârcıdır, bu bütçe tekçidir, bu bütçe ırkçıdır, bu bütçe varlığımızı reddetmektedir; o hâlde bu bütçe meşru değildir, demokratik değildir. Bu bütçeye rızalık vermiyoruz, bu bütçeyi kabul etmiyoruz Alevi toplumu olarak da Kürt halkı olarak da ve sevgili aziz Türk halkı olarak da.

Aziz Türk halkı, size sesleniyorum: Niye bu ırkçılığa karşı "Biz Kürtlerle, biz Alevilerle, biz Türkiye halklarıyla eşit koşullarda yaşamak istiyoruz." demiyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Bülbül.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Aziz Türk halkı, bu halklar birlikte yaşamak, birlikte geleceği kurgulamak zorundadır; bu, sosyal tarihî bir görevdir. Aziz Türk halkı, sen bunun lokomotifisin, sen bunun öncüsüsün; birlikte yaşadığın mazlum halkların, Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Süryanilerin, Rumların, adını sayamadığım kadar halkların varlığına sahip çık. Aziz Türk halkı, farklı inanç ve kültürlerle birlikte eşit yurttaş olarak yaşamanın mücadelesini kabul edeceğini, bunu yürüteceğini ve bu iktidarın tekçi, inkârcı tutumuna son vereceğini biliyor, buna inanıyor ve şöyle diyorum: Sevgili dostlar, demimiz devran ola, rehberimiz Şah-ı Merdan ola, rehberimiz Hak ola, yardımcımız halk ola, cümle mazlumlara aşk ola; Allah eyvallah. (HDP sıralarından alkışlar)