GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KONYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA KALAYCI'NIN, (2/245) ESAS NUMARALI 31/12/1960 TARİHLİ VE 193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNUN BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:49
Tarih:08.01.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; asgari ücretin vergi dışı bırakılması ve ücretlilerin vergi yükünün hafifletilmesine yönelik, Gelir Vergisi Kanunu'nda vermiş olduğumuz kanun teklifi üzerine söz almış bulunuyorum. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 

Günümüzde asgari ücret, çalışanların ve ailelerinin insan onuruna yaraşır bir hayat seviyelerini sağlayan bir gelir tabanı olarak ele alınmaktadır. Ancak on yıllık AKP iktidarında asgari ücret "açlık ve sefalet ücreti" olmaktan öteye gidememiştir. TÜRK-İŞ'e göre, 2012 Aralık ayı itibarıyla 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 985 lira, yoksulluk sınırı 3.208 liradır. 2012 yılının ikinci döneminde net asgari ücret 740 lirayken, 2013 yılının ilk altı aylık dönemi için asgari ücret yüzde 4,5 oranında artırılarak 773 liraya çıkarılmıştır. Her fırsatta yüksek büyüme oranlarıyla övünen AKP, çalışanların büyümeden alması gereken pay konusuna gözlerini ve kulaklarını kapatmaktadır.

Son bir yılda elektriğe yüzde 35, doğal gaza yüzde 48, benzin ve mazota yüzde 17, sigaraya yüzde 14 zam yapılmış, vergiler yüzde 12 nispetinde artırılmıştır. Son olarak, sigaraya 1 lira daha zam yapılmıştır.

1 Ocaktan itibaren faiz gelirlerinden alınan gelir vergisi yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürülmüştür. Yeniden değerleme oranı yüzde 7,8 olarak belirlenmesine rağmen damga ve harçlar yüzde 15 artırılmıştır. Yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması gereken emlak vergisi, Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden değerleme oranı kadar artırılmıştır.

2013 yılında büyüme yüzde 4, enflasyon yüzde 5,3 olarak öngörülürken, özel tüketim vergisinde yüzde 16,6; harçlarda yüzde 17,5 ve damga vergisinde yüzde 12 artış öngörülmektedir. Dolayısıyla asgari ücretteki artış, yapılan zamlarla daha şimdiden fazlasıyla geri alınmıştır. OECD ülkeleri arasında 9 ülkede asgari ücrete vergi uygulanmazken 6 ülkede vergi oranı yüzde 10'un altındadır. Türkiye ise yüzde 15'lik vergi oranıyla asgari ücretliden en fazla vergi alan ülkedir.

2013 yılının ilk altı ayı için belirlenen brüt asgari ücret 978 liradır. Bundan çeşitli adlar altında toplam 278 lira vergi kesilmektedir. Yalnızca, çalışanların ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmiş bir ücretin doğrudan vergilendirilmesi sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, asgari ücretin vergi yükünün kaldırılması sosyal ve ekonomik bir mecburiyettir. Asgari ücret üzerinden yapılan vergi, sigorta, fon gibi kesintiler çalışanların net ücretini azaltırken işverenlerin de maliyetini artırmakta ve kayıt dışı istihdama zemin hazırlamaktadır. Asgari ücret ile kayıt dışı istihdam ilişkisinin niteliği asgari ücretin yüksek olmasından çok, kesintilerin fazlalığı nedeniyledir. Uygulamada, işveren ile çalışan arasında kayıt dışı pazarlığı yapılmakta, ücretlerine bir miktar zam alma ya da işe alınma karşılığında sigorta haklarından vazgeçmeleri maalesef söz konusu olabilmektedir.

Asgari ücretin vergi dışı bırakılması zannedildiği kadar bir vergi kaybına yol açmayacaktır. Tasarruf eğilimi düşük olan ücretli kesim, gelirlerinin büyük çoğunluğunu zaten harcamaktadır ve birçoğu da borçlu yaşamaktadır. Ortaya çıkacağı düşünülen vergi kaybı hem harcamalar üzerinden alınan dolaylı vergilerle hem de mal piyasasının hareketlenmesine bağlı olarak imalat sanayisinde sağlanan üretim artışı sonucunda kurumlar vergisi ve diğer vergi gelirleriyle karşılanabilecektir. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla işverenler kayıt dışı istihdamı daha az tercih edeceklerdir ve devletin vergi gelirlerinde nispi bir artış ortaya çıkacaktır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla kısa dönemde kamu maliyesinde çok cüzi de olsa bir açık görünebilir, ancak orta ve uzun dönemdeki harcama etkisi, kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması karşısında dengelenecektir.

Değerli milletvekilleri, bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Akçay.