| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.11.2020 |
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün rengimiz mor/ Mor olmak ne de zor/ Bir renk değil, sanki ateş, sanki kor/ Ey Kemal Bülbül, cahillik etme, bunu bir de kadına sor. (HDP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bugün, kadına güzelleme ve kadının tartışılacağı bir gün değil; her erkeğin, mevkisi, makamı, görevi ne olursa olsun her erkeğin kendini kınayacağı gündür. Hiçbir erkek kadına şiddetten münezzeh değildir. Gelin, AK PARTİ'li, Cumhuriyet Halk Partili, biz HDP'li, İYİ PARTİ'li ve MHP'li erkekler, biz kendimizi kınayalım, bu şiddetin bizden kaynaklı olduğunun farkına varalım. Ve "Zalim zulmünden nedamet etmeden mazlum özgür olmaz." Konu buradadır. Bu bir erkek sorunudur, bu bir kadın sorunu değildir ve bu barbar, bu yabani, bu dizginlerinden boşanmış erkeği öldürmenin, kadının ilmine ve irfanına sığınmanın zamanıdır.
Teşekkür ediyorum.
Evet, ülkenin en önemli toplumsal gruplarından birini oluşturan ve sayıları yaklaşık 12 milyonu teşkil eden emeklilerin sorunu. Öyle bir sorun ki yoksulluk, öyle bir sorun ki itilmişlik, öyle bir sorun ki hiçe sayma, öyle bir sorun ki bugünlerde, bu pandemi günlerinde yaşlarıyla alay edilen, dışarıya çıkmasıyla ilgili mizah üretilen ve neredeyse yaşlılarımızı kınadığımız, hiçe saydığımız, ötekileştirdiğimiz, aşağıladığımız bir durum.
Tam da bu süreçte, madem ki bugün Kadına Şiddetle Mücadele Günü, öncelikle bu "ev kadını" olgusu... Ne demek bu "ev kadını? Kim üretti bu lafı, nedir ev kadını? Ve bu "ev kadını" denen kadınların hakları, çalışma hakları, emeklilik hakları, özlük hakları, evlerde çalışan kadınların hakları ve bir bütün olarak yaşamın her alanında etkin olan ve özgür ortamda çalışmak isteyen kadınların hakları ve emekli kadınların hakları üzerinden bunu konuşmak gerekir.
Bakınız, Tüm Emekli-Sen sadece iki dakikalık bir duruşmada kapatıldı. Oysa, ILO Sözleşmesi'nden, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Sözleşmesi'nden, Avrupa Sosyal Şartı'ndan, Avrupa Temel Haklar Şartı'ndan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan başlayarak emeklilerin sendika kurabilme hakkı var ve bu sendika kapatıldı. Bu sendikanın mensupları ve emeklileri ne diyor, bakınız: "Ülkemizde 2019 Eylül itibarıyla 13 milyon 496 bin emekli yurttaşımız var. Ne yazık ki 13 milyon 496 bin emeklinin yaklaşık 8 milyonu açlık sınırı altında ücret alıyor, utanç verici bir şey. 847 bin emekli 1.418 TL aylık almakta, 248 bin emekli, dul ve yetim, sadece 1.000-1.100 TL emekli aylığı ya da yardımla geçinmek durumunda; 220 bin emekli, dul, yetim 1.100 ile 1.200 TL arasında değişen bir rakamla geçimini sağlamak zorunda. En düşük emekli aylığı 1.500 TL olmuş gibi gözükse de yapılacak artışlarda önceki alınan aylık ücret üzerine yapılacak artışların miktarı, yapılacak artışın oranı, rengi, tadı, kokusu vesaire belli değil. 8 milyon 850 bin emekli asgari ücretin altında bir rakamla geçiniyor."
Değerli arkadaşlar, emekli aylıkları yaşam koşullarına uygun hâle getirilmelidir. Emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücretle eşitlenmelidir. Aynı koşullarda emekli olanlar arasındaki uçurum giderilmelidir. Emekliler güncelleme katsayısından, millî gelirden paylarını almalıdır. Emekli aylıklarının belirlenmesinde Hükûmet emekli sendikalarıyla müzakere etmelidir; mücadele etme, kapatma değil. Emeklilerin sendikal haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalı, emeklilere toplu pazarlık hakkı tanınmalı, emeklilerin sendika kurması önündeki engeller -biraz önce dediğim gibi- tümüyle kaldırılmalıdır.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız, bir de EYT var...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Buna gelmeden, EYT'ye gelmeden maalesef süre bitti. O kadar ağır bir konu ki... 13 milyon emekli nasıl geçiniyor? Salgın döneminde emeklilerin karşı karşıya olduğu durum nedir? Çalışanların çalışırken ile emekli olduğu süre içerisindeki ücret farkının uçurum olması, emekli maaşlarından yapılan kesinti... Emekli maaşı kesintileri ne kadar? Avrupa'daki, hani bizi kıskanan Avrupa'daki emeklilerle Türkiye'deki emeklilerin durumu ne? Hasılı, şu günlerde pandemi koşullarında, yoksulluk koşullarında, işsizlik koşullarında 2'nci iş yapmak zorunda kalan, başka başka işlerle uğraşan, geçim derdiyle uğraşan, bu mağdur edilmiş, bu hiçe sayılmış, bu yok kabul edilen kesimin tüm sorunlarının, ekonomik, özlük, insani, kültürel, yaşamsal sorunlarının araştırılması ve bu konuyla ilgili insan haklarına dair bir kararın alınması için bu önergemizi verdik, kabulünü istiyor ve diliyor, saygılar sunuyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)