GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:24.11.2020

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli Genel Kurul; jeotermal alan ihalelerini kolaylaştırmak ve alanların satışını hızlandırmak ve özendirmek için hazırlanan bir yasa teklifi ve bu yasa teklifi, içerisinde birçok eksiklik, birçok yanlışlık barındırmakta, çevresel etki hesapları ve tedbirler konusunda çok ciddi eksiklikler ve yanlışlıklar içermekte. Atık jeotermal akışkanlığın yer üstü sularına kontrolsüz deşarjı temiz yer altı sularının kirlenmesine, buhar ve karbondioksitin yayılmasına, zemin oturması ve çökmelere, bu da mikro depremlere yol açmakta, istenmeyen ses olarak tarif edilen bir tür gürültü kirliliği çıkmakta ve benzeri... Jeotermal, tabii ki ciddi bir enerji kaynağı, değerlendirilmesi gerekiyor; mevcut bilimsel ölçülerde yapılarak, bilimsel ölçülerde değerlendirilerek ve işlenerek yapılması gerekiyor. Bunu savsaklamak ve başka şeylerde olduğu gibi bir an önce satışını yapıp da bundan kurtulmak kalıcı bir çözüm değil.

Sevgili milletvekilleri, geçen hafta -Sayın Başkan, lütfen not almanızı rica ediyorum- Bingöl'e gittim. Bingöl'de Muş tarafındaki dağ yolundan tırmandık, asfaltın bittiği yerde Darebi köyü, sonra Korkan, Pircan, Yekmal, Hirçik, Şirnan, Sağyan ve Maskan; bu köylerin tamamı Alevi. Darebi köyünün olduğu yerde asfalt bitiyor, 8 köy bittikten sonra asfalt tekrar başlıyor ve mevcut yol, bırakın yol olmayı bir patika özelliği taşıyor.

Şimdi, bu ayıptır, bu günahtır -var mı burada Bingöl vekilleri, bilmiyorum- bu utanç verici bir şeydir. Gittik, Şirnan'ın köyünde insanlarla oturduk, insanlara izah edecek bir şey yok, "Yüz yıllık cumhuriyet tarihinde bize kamusal hiçbir hizmet gelmedi, suyumuz yok, yolumuz yok." deniyor; bunu özellikle belirtmek istiyorum. Ve buradan...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doğunun her köyü asfalt.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Asfalt değil, ben kendim gittim, gördüm.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Asfalt, asfalt.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Kendim gittim gördüm, boşuna zorlama. Ayıp!

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Niye bağırıyorsunuz kardeşim?

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlar, şimdi, çok ciddi siyasal tartışmalar yaşanıyor. Damat Berat'tan sonra Bülent Arınç da azledildi. Bülent Arınç'ın azledilme sebebi Osman Kavala ve Sayın Demirtaş'la ilgili hukuki söylemleriydi.

Ben buradan Sayın Demirtaş'a: Sevgili Demirtaş, seherin aydınlık, devranın daim ola, bu devranın sonu eşitlik, özgürlük, adaletle bitecek; bunu en iyi bilen sensin, buradan Edirne'ye kadar sana ve Abdullah vekile selam ve saygı.

Yarın 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve kadın Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın ve Gültan Kışanak'ın hapiste tutuluyor olması kadına karşı şiddetin en bariz örneğidir; bunu da protesto ettiğimi belirtmek istiyorum.

Ayrıca, bakınız, SETA bir yandaş kuruluş. SETA, kendi internet sitesine bir veri koyuyor. Bu veride Suriye Millî Ordusunda 18 yaşından küçük 1.554 çocuk olduğu saptanıyor ve bu saptamadan kısa süre sonra SETA bu raporu hemen internetten kaldırıyor.

Şimdi, bu ne demek? Bu, aslında bariz bir suçun itiraf edilmesi demek, çocuk yaşta savaşçı taşıyor olmak. Bu, sadece Suriye'ye özgü olmuyor, başka başka yerlerde de oluyor, Libya'ya gönderiliyor, başka yerlere gönderiliyor vesaire. Bu SETA raporunun ciddi anlamda değerlendirilmesi, tekrar gündeme alınması ve gereğinin yapılması gerekir diye belirtmek istiyorum. Şimdi, hukuk reformu adı altında yapılan şeyin bir reformdan ibaret olmadığı, aslında bir deforme olduğu, aslında bir kamuoyu oyalaması olduğu, aslında tesellisi düşmüş olan sol demokrat Kürt halkına bir mesaj vermek olduğu... Ki bu ara maşallah hepsi Kürtçü oldular ha; Ahmet Davutoğlu gidiyor, Kürtçe konuşuyor; öbürü neredeyse çıkıp Kürtçe nutuk atacak...(x)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Yani siyaset olur, siyasetin bir seviyesi olur; zamana, mekâna, yere, ana göre değil, tüm zamana göre siyaset yapılır. Tüm zamanda Kürt halkı vardır, Kürtçe diye bir dil vardır. Alevi inancı vardır, Alevi toplumu vardır, farklı toplumlar vardır. İhtiyaç duyduğunuzda cebinizden çıkarıp göstereceksiniz ve buradan güya seçmen devşirmeye çalışacaksınız.

Biraz önce söylediğim köylere hizmet götürülmemesinin tek sebebi Alevi köyleri olması ve Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermemesidir. Siz seçmen için mi hizmet yapıyorsunuz, halk için mi, insan için mi, toplum için mi? Bu gösteriyor ki seçerek hizmet yapıyorsunuz ve ayıptır, bir an önce bu 8 köyün yolunun yapılması gerekir, vebali üzerinizdedir.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.(HDP sıralarından alkışlar)