| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bu 11'inci maddeyle alakalı bilgi vermek üzere, bugün ziyaret eden KİT Komisyonu üyesi Sayın Nevzat Şatıroğlu Beyefendi ve BOTAŞ Genel Müdürü Beyefendi'ye ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kendileri bazı konularda bilgilendirdiler, ben de bazı kanaatlerimi kendilerine aktardım.
EPDK verilerine göre, 2019 yılında ülkemizde yaklaşık 45 milyar metreküp doğal gaz tüketimi gerçekleştirilmiş. Bunun neredeyse tamamı ithal edilen doğal gazla karşılanırken yerli üretim sadece yüzde 1, yüzde 99'u ithal edilmiş. Buradan da anlaşılacağı üzere, Türkiye doğal gaz ihtiyacında ithalata bağımlı bir ülke. Türkiye'nin ithal ettiği doğal gazın çoğunluğu Rusya'dan boru hatlarıyla ve uzun dönemli sözleşmelerle temin ediliyor.
11'inci maddeye gelince, bu madde tam evlere şenlik bir madde, bu düzenleme de evlere şenlik bir düzenleme. 11'inci maddede yapılan değişiklikle sadece sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatı değil, tüm doğal gaz ithalatı Kamu İhale Kanunu'nun dışında bırakılıyor. Hatta bu ihalesiz doğal gaz alımları için herhangi bir süre belirtilmediği gibi, gerekçede belirtilen ilgili maddede de yer almıyor. Kısaca, bu maddeyi bu torbaya ekleyenler diyor ki: "Şahsımız ne zaman isterse zamanı ne olursa olsun istediğimiz fiyata BOTAŞ o gazı alacak." Kanunun tümü üzerine konuşurken sormuştum ama yine sormak istiyorum: Neden ihalesiz ve zaman şartı olmaksızın her türlü doğal gaz alımına ihtiyaç duyuyoruz? Arkadaşlarımız bu konuda birtakım bilgiler verdiler ama çok tatmin oldum anlamına gelmez bu. Zira, geçmiş dönemden kalan -12'nci maddede izah edeceğim- sabıkalı bir kurum BOTAŞ.
Kimse parasını sokakta bulmuyor. Bakın, Ocak 2020'de 1.000 metreküp doğal gaz 127 dolar, temmuz ayında bu rakam 63 dolara düşmüş. Tüm dünyada gaz fiyatları düşüyor, Türkiye'de yükselmeye devam ediyor. Doğal gaz fiyatları ve ithalatına ödediğimiz paralar gizlilik sözleşmesi kapsamında değerlendirilip gösterilmiyor, millete açıklanmıyor yani bunlar. Bu gazı Türkiye'ye kim ithal ediyor, aradaki fark kimin cebine gidiyor, müsaade edene mi, ithal edene mi, belli değil. Aracılara mı, o da belli değil ancak Moldova'nın Rusya'dan gaz alımı yapan bir şirketi var Moldovagaz, o, Türkiye'nin Rusya'ya doğal gaz için 188 dolar ödediğini açıkladı. Moldovagaz açıkladı yani biz bilmiyoruz, onlar söylediler. Aynı Moldova bugün bin metreküp doğal gaz için 100 dolar ödüyor; bizse 188 dolar. "Peki neden bu kadar pahalı alıyoruz?" dediğimizde de ticari sır. "Toplanan vergiler nerede?" diyoruz, sır. "Bağışlar nerede? Sır. "Deprem vergileri nerede?" Sır.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Para nerede?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - "Para nerede?" O yok, o sır değil, o belli, yok, para yok. Bu sırrın faturasını da kim ödüyor biliyor musunuz? Gariban vatandaş ödüyor.
Ben size bir şey söyleyeyim mi? Buna ticari sır demek, alengirli işlerin üstü kapalı olduğunun itirafıdır. Yani kimse kimseyi kandırmasın. Hükûmetin ticari sır dediği kim biliyor musunuz? Aradaki aracılar, yani burada hiçbir zaman bir şahsı ilzam etmediğimi de özellikle de belirtmek istiyorum. Sakın ola ki özellikle bürokrat arkadaşlar üstlerine bir şey alınmasınlar. Şahıslardan vareste bir durumdur bu, bir daha açıklamak zorunda hissettim bunu.
Türk milletini bu aracılar metreküp üzerinden soymaya devam ediyorlar. Gaz ithalatımız zaten çok pahalı, kamu denetimi de ortadan kalkınca gaz fiyatının daha da pahalı olacağı aşikâr artık.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin doğal gaz konusunda en büyük ticaret ortağı olan Rusya'yla uzun dönemli al ya da öde temelli satın alım sözleşmelerinin vadesi 2021 yılından itibaren doluyor. Hemen ardından, diğer uzun dönemli doğal gaz sözleşmelerinin de vadeleri dolmaya başlayacak. Diğer bir deyişle, Türkiye mevcut doğal gaz alım anlaşmalarını gözden geçireceği bir döneme giriyor bu dönem. Bununla birlikte, Türkiye ilgili sözleşmelerinin yenilenip yenilenmemesi ve eğer yenilenecekse hangi şartlar altında tekrar sözleşmelerin imzalanacağı hususunda masaya oturacak şimdi. Ancak sözleşmelerin sonuna gelmişken doğal gazın ihalesiz alımı oldukça düşündürücüdür. Bugün doğal gazı pazarlıkla bile pahalı kullanıyorsak ve bunun adı ticari sır oluyorsa eğer ihalesiz doğal gaz ithalatı kelimenin tam anlamıyla bizim gözümüzde bir soygundur, net.
Türkiye'nin Rusya'dan 3 kat pahalı gaz alması, ortaya çıkan milyarlarca dolarlık zarar ve ticari sır denilerek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - ...bu zarara göz yumulması ortadayken birileri yine ince hesaplar yapmış. Mavi Akım, TANAP, Türk Akımı ve İran'dan gaz ihtiyacımızı karşılarken kimler neden ihalesiz doğal gaz alımına ihtiyaç duydu, meçhul. Yoksa Karadeniz'de bulduğunuz doğal gazı yabancı enerji şirketleri üzerinden ithalata mı kalkacaksınız? Bak, bunu geçen sefer de söyledim, bu konunun takipçisi olacağız. İktidarın önce bu sorulara cevap vermesi gerekiyor.
BOTAŞ'ın bir problemi de BOTAŞ, Varlık Fonuna devredildi biliyorsunuz. BOTAŞ'ın 2019 yılındaki zararı ne kadar? 6 milyar liraya yakın. BOTAŞ'a verilen bu yetki "Al istediğin gibi bu kaynağı kullan" demekten başka bir şey değildir. BOTAŞ kimsenin çiftliği değildir. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının en aza indirilmesini, kendi enerjimizi kendi kaynaklarımızla üretmeyi tabii ki biz de istiyoruz. Hepimiz daha temiz bir hava solumak istiyoruz, yeşili doyasıya yaşamak istiyoruz. Ancak AK PARTİ'nin on sekiz yıllık iktidarının bize kattığı bir tecrübe var ki nerede yeşil varsa, orada AK PARTİ var, orada tahribat var. İYİ PARTİ olarak bunları her zaman dile getireceğimizi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim, tamamlayınız.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - ...ve ekolojik sistemi bozacak, insanımızın sağlığını tehlikeye atacak her şeyin karşısında duracağımızı bir kere daha ifade ediyorum. BOTAŞ'la ilgili eleştirilerime 12'nci maddede de devam edeceğimi ifade etmek istiyorum. Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.