GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ölümünün 1'inci yıl dönümünde gazeteci yazar Ömer Lütfi Mete'yi ve ölümünün 3'üncü yıl dönümünde millî halterci Naim Süleymanoğlu'nu rahmetle andığına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni kısıtlamaların tam anlaşılamadığına, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Pompeo'nun birkaç ülkeyi kapsayan ziyaretler çerçevesinde Türkiye'ye geldiğine ancak devlet yetkilileriyle görüşmeyerek Fener Rum Patriği Batholomeos'la görüştüğüne, iktidarın bu konuda neden sesiz olduğuna, Kocaeli ili Karamürsel ilçesi Kızderbent Mahallesi Kocatepe ve Aktoprak mevkisinde Devlet Su İşleri tarafından taş ocağı açılmak istendiğine, yetkilileri yörede yaşayan insanların sesini duymaya çağırdığına, hâlâ bitirilemeyen Bilecik-Yenişehir kara yolu için yapılan kamulaştırmaların bedellerinin ödenerek vatandaşın mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:18.11.2020

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkanım, benim milletvekili olduğum ilin ismi Kocaeli, herkes o Kocaali'yle karıştırıyor; Kocaali, Sakarya'da, o da bir ilçe. Kocaeli Milletvekiliyim ben.

Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk düşünce dünyasının önemli isimlerinden gazeteci, yazar, senarist, şair, muhterem dostum, dostluğuyla onur duyduğum rahmetli Ömer Lütfi Mete'nin bugün ölümünün yıl dönümü. Merhum Mete'yi vefatının 11'inci yılında rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun.

Yine, bugün, evladıfatihan torunu ve Türkiye'nin gururu, dünya şampiyonu, olimpiyat şampiyonu muhterem hemşehrim Naim Süleymanoğlu'nun da ölüm yıl dönümü; Allah gani gani rahmet eylesin, ruhu şad olsun.

Sayın Cumhurbaşkanı dün akşam saatlerinde yeni kısıtlamalara dair açıklama yaptı fakat yapılan açıklama Sayın Cumhurbaşkanı da dâhil henüz kimse tarafından anlaşılamadı. Dün akşamdan beri WhatsApp gruplarında ve sosyal medyada ciddi ciddi şeyler dönüyor, mizahi birtakım sözler dönüyor. Toplumun tamamını ilgilendiren böylesi önemli kararların ne olduğu merak edilirken açıklamanın büyük bölümünün âdeta parti propagandası sayılması, bizim alışkın olduğumuz ancak milletimizin hoş karşılamadığı bir tutum olmuştur. Kısıtlamaların neler olduğu, hangi günler, hangi saatler arası kimleri kapsadığı milletimiz tarafından tam anlaşılamamıştır. Yani İçişleri Bakanlığı genelgesine baktım, 3 sayfa. Oturup bunu ciddi anlamda çözmek lazım. Bu kadar zor olmamalı, milletin anlayışına bu kadar karşı bir tavır sergilenmemeli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hükûmet pandemi sürecini en başından beri belirsizlik içerisinde götürüyor. Son alınan kararların yetersiz olması da bunun göstergesi olmuştur. Mesela ben pandemi sürecinde faizlerin, konut faizlerinin düşürülmesini bekledim, uçak bilet fiyatlarının KDV'sinin kaldırılmasını bekledim -daha önce böyle pandemi önlemleri alınmıştı- buna benzer önlemler de bekledim, henüz onlar yok. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in de söylediği gibi, iki haftalık tam karantina sürecinin hayata geçirilmesi gerekiyor, ciddi anlamda bir tedbir alınacaksa. Batık Yunanistan bile üç hafta boyunca tüm ülkeyi karantina altına aldı, çalışmayanlara aylık 800 avro destek ödemesi yapılacağını açıkladı. Batmış Yunanistan kadar bile devletin kasasında para bırakmadınız, har vurup harman savurdunuz, israf ettiniz; itibardan tasarruf olmaz diye vatandaşın vergilerini lükse, şatafata, uçaklara ayırdınız. Hâl böyle olunca, böylesi ölümcül salgında bile gerekli tedbirleri alamıyor, vatandaşlarımızın sıkıntılarını gideremiyorsunuz.

Evet, Türkiye dostu -diyeceğim, bu "dost"un iki tarafında da birer tırnak var yalnız, ona dikkatinizi çekmek istiyorum- Trump'ın Dışişleri Bakanı Pompeo, birkaç ülkeyi kapsayan ziyaretinde Türkiye'ye geldi ancak hiçbir devlet yetkilisiyle görüşmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İstanbul'da Fener Rum Patriği Bartholomeos'la görüştü ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'yla görüşmek için Ankara'ya gitme zahmetinde bulunmadı, hatta basında "İstanbul'da olurlarsa görüşürüm." dediği yazıldı. Bununla yetinmeyen Pompeo, Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte "Ben ve Başkan Macron, Türkiye'nin son dönemdeki hareketlerinin çok agresif olduğu konusunda hemfikiriz ve Amerika ile Avrupa'nın Türkiye'ye karşı iş birliği yapması gerektiğine inanıyoruz." dedi. Aynı Pompeo, Türkiye'nin askerî kabiliyetinin arttığını belirterek, bundan endişe duyduklarını ifade etti. Bakın, bu durumdan, Türkiye'nin dostları değil ancak düşmanları rahatsız olur. Hani, o dost var ya, "dost Trump" dediğiniz, onun Dışişleri Bakanı bu. Türkiye'nin askerî gücünün varlığından Türkiye'nin dostları rahatsız olmaz, düşmanları rahatsız olur. Dolayısıyla siz henüz dost kim, düşman kim onu bile tam bilememişsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Truva atı gibi ülkemize gelen ve açıkça düşmanlıklarını ilan eden Pompeo hakkında Hükûmet kanadından da henüz tek bir açıklama yok. Yani sormak istiyorum: İktidar bu konuda neden sessiz? Bu, Biden dönemi öncesi sessizlik mi? Henüz anlayabilmiş değiliz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kocaeli'de ne yazık ki yine bir taş ocağı açılmak isteniyor, çok sıklıkla dile getiriyorum bunu. Bu kez Karamürsel Kızderbent Mahallesi Kocatepe ve Aktoprak mevkisinde, Devlet Su İşleri tarafından Karadere ve Kınalı Barajlarına, betonun ham maddelerini oluşturan kum ve çakıl karışımı olan agrega temini için bir ocak açılmaya çalışılıyor. Açılmak istenen bu taş ocağı, Kızderbent Mahallesi'ne gerçekte 800 metre uzaklıkta yani hemen yerleşim biriminin yanında. Ancak Devlet Su İşleri raporu bunu 2,5 kilometre olarak belirtmiş. Yani Devlet Su İşleri tarafından mevzuat çiğnenerek mahalledeki yerleşim yerleri hiçe sayılmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkanım, sabrınıza sığınıyorum.

Yine bu bölgede yer alan Bayındır köyünde 2 taş ocağı zaten mevcut. Bu taş ocakları Avcıköy İhsaniye Barajına, Kızderbent Göleti'ne ve Osmangazi Köprüsü'ne agrega sağladığı kadar; yapılmak istenen barajlar için de malzeme sağlayacak kapasiteye zaten sahip. Hâl böyleyken yeni açılmak istenen taş ocağıyla, bölgedeki vatandaşlarımızın yaşam hakları hiçe sayılıyor. Kızderbent Vadisi'nde ekolojik hayat tehlike altına giriyor. Bu konuda bölgede yaşayan insanlarımızın sesinin duyulması noktasında yetkilileri göreve çağırıyorum.

Son olarak Bilecik'ten söz etmek istiyorum. Yıllardır yapımı yılan hikâyesine dönen Bilecik-Yenişehir yolunun inşası için düzenlenen ilk ihale, 16 Temmuz 2007 tarihinde tarafınızca yapıldı. Ancak bu ihale ne ilk ne de son oldu. 2014 yılında yapılan ihalede bu yolun yapım işi 104 milyon 528 bin liraya bir iş ortaklığı firmasına verildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Şartnameye göre, yer tesliminden üç yıl üç ay sonra iş teslim edilecekti ama maalesef bu ihale de iptal edildi. Yıllarca seçim malzemesi hâline getirilen Bilecik-Yenişehir kara yolu hâlâ tamamlanamadı maalesef. Bilecik merkez ilçeye bağlı olan, kara yollarının geçiş güzergâhının önemli noktalarından Pelitözü Köyü'nde vatandaşlara ait taşınmazlar kamulaştırıldı. Vatandaşlar ile Karayolları arasında bedel konusunda uzlaşma sağlanamadığı için Karayolları tarafından vatandaşlara dava açıldı. Uzun süren dava sonucunda mahkeme, kamulaştırma bedellerinin ödenmesine karar vermesine rağmen, bu bedeller süresinde ödenmedi ve dava düştü. Vatandaşlar orada da mağdur edildi. Mağdur olan vatandaşlar Karayolları 14'üncü Bölge Müdürlüğünü aradığında da ödenek olmadığı için bedellerin yatırılamadığı kendilerine söylendi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yıllar boyunca birden fazla ihalesi yapılan birçok müteahhide ve firma değiştiren yol için müteahhitlere ödenek bulunuyor da Bilecikli vatandaşlara ödenecek kamulaştırma bedeli için siz ödenek bulamıyorsunuz. Dün de söyledim ya, siz vatandaşın değil müteahhitlerin iktidarısınız. Bilecikli vatandaşlarımız "Hadi yolu bitiremediniz, biten yerlerdeki kamulaştırılan taşınmazların bedeli ödensin de biz rahat edelim, zulüm etmeyin." diye bağırıyorlar.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.