GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:16
Tarih:17.11.2020

NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 238 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin tümü üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılması, ülkemizin bölgesel ve küresel etkinliğinin artırılması ve tabii kaynaklarımızın en iyi şekilde değerlendirilmesi elzemdir. Enerji ithalatının azaltılması amacıyla yeni politikalar geliştirilmesi kaçınılmazdır. Ülkemizin enerji arz güvenliği noktasındaki risklerin bertaraf edilmesi adına yerli ve yenilenebilir kaynaklı enerji üretiminin artırılması gerekmektedir. Bu hedefler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bünyesindeki kurumlarımız, bir taraftan yenilenebilir kaynakların maksimum seviyede değerlendirilmesi ve ekipmanlarının ülkemizde üretilmesi için çaba sarf ederken diğer taraftan da gerek madencilik gerekse hidrokarbon kaynakların aranması konusunda da çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında ülkemizin millî petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından gerek Akdeniz'de gerekse Karadeniz'deki sahalarda uzunca süredir yürütülen arama çalışmaları sonucunda sevindirici haberler gelmeye başlamıştır. 21 ağustos tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyurulan Sakarya gaz sahasındaki 320 milyar metreküplük gaz keşfi, 17 ekimde açıklanan ilave keşifler sonucu 405 milyar metreküpe ulaşmış ve ülkemizi sevince boğmuştur. Ülkemizi bu keşfe götüren tüm süreçler uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşım ülkemizin bu çalışmaları ne kadar profesyonelce ve ciddiyetle yürüttüğünü göstermektedir. Ülkemizin doğal gaz keşfine yönelik sismik ve sondaj çalışmalarının millî gemilerimizle ve millî petrol şirketimiz TPAO tarafından yapılmış olması ayrıca bir gurur vesilesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanun teklifimiz Maden Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu, Jeotermal Kaynaklar Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu'nda birtakım düzenlemeler ihtiva etmektedir ve muhalefetin iddia ettiği gibi hiçbir maddesinde de asla bir sorun bulunmamaktadır çünkü her bir maddesi bütün tarafların, bütün kesimlerin görüşleri dikkate alınarak gerek alt komisyonda gerekse üst Komisyonda titizlikle ele alınmış ve düzenlemeler yapılmıştır.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekillerimiz; ülkemiz maden kaynakları açısından oldukça zengin, maden çeşitliliği bakımından da dünyada önemli bir yere sahiptir. Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenin 80'i ülkemizde bulunmakta olup Türkiye madencilik sektöründe dünyada 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibarıyla 27'nci sırada, üretilen madenlerin çeşitliliği bakımından da 10'uncu sırada yer almaktadır. Dünya bor rezervinin yüzde 72'si, bentonit rezervinin yüzde 20'si ülkemizde yer almaktadır. Bunun yanı sıra ülkemiz blok mermer, traverten, bor, feldspat, kuvars, kuvarsit ihracatında dünyada 1'inci; krom cevheri ve bentonit ihracatında dünyada 2'nci; doğal taş üretiminde, işlenmiş mermer, traverten ihracatında dünyada 3'üncü sırada yer almaktadır. Bu önemli veriler ülkemizin madencilik sektöründeki potansiyelini ve konumunu göz önüne sermektedir. Biz de bu kanun teklifini hazırlarken madencilik sektörünün hızına hız katmayı, bürokratik kolaylık sağlamayı, yatırımcılarımızın önünü açmayı ve sektörün gelişimiyle birlikte hem istihdamı artırmayı hem de Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlamayı amaç edindik. Türkiye genelinde 7.596 ruhsatlı işletmemizde toplam 142.580 çalışanımız bulunmakta olup bu sayı madencilik sektörünün istihdama verdiği önemi hepimizin gözü önüne sermektedir.

3213 sayılı Maden Kanunu'nun bazı maddelerinde yapılacak düzenlemeye göz atacak olursak ruhsat süre uzatım taleplerine, altı ay olan süreyi on iki aya getirerek bir esneklik getirmeye çalıştık. Ruhsat bedeli ödemelerinde gecikmelere uygulanan cezalarda hafifletmeler yapmaya çalıştık. Rutin işletme faaliyetlerinin kesintiye uğratılmaması, işletmelerin kapanmaması ve çalışanlarının işsiz kalmaması anlamında basit işlemler için aranan "borcu yoktur" yazısının aranması hususunu ortadan kaldırıyoruz. Ruhsat devirlerinde sil baştan alınmak zorunda olunan ÇED izni ve iş yeri açma izinlerinin muhafaza edilmesini sağlamaya çalıştık. İşletme sahiplerinin ruhsat alanında belirli mesafede kalmak kaydıyla birtakım çalışma izin sınır ihlallerinde maruz kaldıkları hapis cezalarını ortadan kaldırdık.

Burada çokça eleştiri konusu olan "borcu yoktur" yazısına bir değinmek gerekirse... Muhalefetin iddia ettiği gibi Komisyonda da çok çok gündeme geldi. Borcu yoktur istenmeyerek sanki bu firmaların borçlarını silmiş olmuyoruz, asla. Biz sadece birtakım basit işlemlerde bunu arıyoruz. Bunun yanı sıra, yeni ruhsat verme, bir ruhsatın süresini uzatma gibi önemli hususlarda borcu yoktur yazısı aranmaya çalışılıyor.

Yine muhalefetin iddia ettiği gibi Kaz Dağları'ndaki firmaya da asla bir imtiyaz vermediğimizi lütfen, altını çizerek ifade etmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde son yıllarda bilhassa yenilenebilir kaynaklarda güneş, rüzgâr, biyokütle, hidrolik kaynakları verimli hâle getirmek amacıyla ve bunların sektöre kazandırılması için önemli adımlar atılmıştır. Örneğin 2002 yılında 31 bin megavat olan kurulu gücümüz 2020 yılı itibarıyla 93 bin megavata ulaşmış, ilave 70 bin megavat kapasitenin yarısının yenilenebilir kaynaklar olduğunu gururla ifade etmek isterim. Yani 3 katı bir artıştan bahsediyoruz.

Yine sadece bu yıl, 2020 yılında devreye alınan kurulu gücümüz olan 2.261 megavatın yüzde 98'i de yine temiz enerji kaynaklarından sağlanmıştır.

Bir iki rekoru ifade etmek gerekirse; elektrik üretiminde örneğin 2020 yılı Nisan ayı yüzde 66 aylık üretimle ay bazında en çok yenilenebilir kaynağın üretildiği ay olmuştur. Yine, 8 Nisan tarihi, günlük bazda 175 megavat elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaktan elde ettiğimiz gün olarak tarihe geçmiştir. Yine, 25 Mayıs 2020 tarihi de güneş kaynaklarımızdan maksimum faydayı sağladığımız bir gün olmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5346 sayılı YEK Kanunu'nun 12 ayrı maddesinde düzenleme yaptık; çok detaylarına girmek istemiyorum.

Yine, bu kanun teklifimizde 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun 4 ayrı maddesinde yapılan düzenlemelerle doğal gazın yaygınlaştırılması için kolaylıklar getirdik.

1960'lı yıllarda doğal gaz altyapı projelerinin uygulanabilir olması için uzun dönemli doğal gaz alım kontratları yapılarak doğal gazın yaygınlaşması için ilk adımlar atılmıştır. Buna karşın, doğal gaz arzının artmasıyla birlikte 1980'li yıllarda Amerika'da, 1990'lı yıllarda İngiltere'de ve 2000'li yılların başından itibaren ise Avrupa Kıtası'nda doğal gaz ticaret merkezleri oluşmaya başlamıştır.

Arz miktarındaki artış ve spot doğal gaz temini imkânlarının artmasıyla arz güvenliği kaygıları yerini fiyat optimizasyonu hususuna bırakmıştır. Değişen ve gelişen doğal gaz piyasa yapısında uzun dönemli doğal gaz alım kontratlarıyla alım yapmak verimsiz hâle gelirken, orta ve kısa vadeli kontratlarla doğal gaz temini fiyat optimizasyonunu sağlayabilmek adına çok daha uygun hâle gelmiştir. Bu kapsamda, bütün dünyada yeni yapılan doğal gaz anlaşmaları özellikle amortismanı dolmuş ve dolmakta olan hatlarda, kısa ve orta vadeli olarak yapılmaktadır. Netice olarak artık yeni doğal gaz piyasa yapısında daha sık ve sayıca çok daha fazla anlaşmayı kısa sürede yapabilme imkânı ortaya çıkmıştır.

Bunun sonucu olarak da anlık oluşan ticaret fırsatlarının değerlendirilebilmesi ve kamu menfaatinin azami düzeyde gözetilebilmesini temin etmek üzere, çok hızlı bir şekilde karar alabilmek anlamında ilgili kuruluşlarımızın hareket yeteneklerinin artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Madde 11 bunlardan bir tanesi -eleştiri konusu oldu ama- bunu çok net ifade edebiliriz. Bu yeni durumda BOTAŞ hangi usulle, hangi esasla KİK'ten bir muafiyet almak suretiyle doğal gaz temin edecektir? BOTAŞ, öncelikle, hazırlayacağı bir yönetmelikle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sayıştay ve KİK'in uygun görüşü ve onayı alınarak oluşturacağı bir yönetmelikle bu alımları yapacaktır. Ve tüm süreçler, tüm bu alım süreçleri, hâlen şu anda olduğu gibi, Sayıştay denetimine açık olacaktır. Tedarikçilerin neredeyse tamamının yabancı olduğu dikkate alınarak elektronik ortamda yapılacak ihalelerin tamamında pazarlık usulü her zaman uygulanacak bir yöntem olacaktır. Yine, piyasada oluşan günlük dengesizlik alımları EPİAŞ uhdesinde yapılan ihalelerle hayata geçirilecektir.

Sayın Başkan, birkaç dakika daha sizden rica edeceğim. Birkaç önemli hususu daha vurgulamak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

NEVZAT ŞATIROĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Ülkemizde ilk doğal gaz teslim hatlarına Rusya Federasyonu'ndan, 1986 yılında yapılan uzun dönemli doğal gaz alım-satım anlaşmaları kapsamında, 1987 yılında başladık. Daha sonra İran'la 1996, Rusya'la Mavi Akım Hattı üzerinden 97 yılında, Batı Hattı üzerinden 98 yılında yapılan uzun dönemli alım-satım anlaşmalarıyla başlayan doğal gaz alımları hâlen sürmektedir. Bu dönemlerde bütün uzun dönemli kontratlarda doğal gazın fiyatı petrol ve ürünlerine bağlı formüllerle belirleniyor olması itibarıyla bu tarihlerde yapılan anlaşmalarda doğal gaz fiyatı petrol ve petrol ürünlerine bağlı formüllerle değişebilmektedir. Bu nedenle şu anda Avrupa ülkelerine göre daha farklı fiyatlamalar söz konusu olabilmektedir. Ancak ilgili kuruluşumuz BOTAŞ'ın bu süreç içerisinde birçok defa yapılan müzakereler ile gerekse tahkim sonucuyla satıcılardan azami düzeyde iskontoyu elde ettiğini gururla ifade edebilirim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

NEVZAT ŞATIROĞLU (Devamla) - Doğal gaz alım fiyatının petrol ürünlerine bağlı formüllerle belirlendiği uzun dönemli doğal gaz alım-satım anlaşmalarımızın artık süreleri dolmaktadır. Rusya Federasyonu Batı Hattı ve Azerbaycan anlaşmalarımız 2021 sonunda sona erecektir, yine, boru gazı anlaşmalarımız 2025 ve 2026 yıllarında sona erecektir. Bundan sonraki dönemde gerek miktar ve ticari yükümlülükler açısından gerekse de fiyat yapısı bakımından daha esnek anlaşmalar yapılabilecektir. Şunu da vurgulamak gerekir ki özellikle tüm yapılan bu uzun dönemli anlaşmaların eski hükûmetler döneminde yapıldığını da bilgilerinize arz etmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun 4 ayrı maddesinde düzenleme getirdik. Doğal gaz kullanımının en ufak beldeye bile ulaşılabilir olmasını sağlamaya çalıştık, nihai tüketicilerimizi fiyat bakımından korumaya çalıştık, yerli üretim doğal gazın dağıtım sistemine de bağlanmasına imkân sağladık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NEVZAT ŞATIROĞLU (Devamla) - Son kez bir süre daha istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Beş dakika daha konuş.

NEVZAT ŞATIROĞLU (Devamla) - Ama bu kanunda çok emeğim var, biliyorsunuz sizler de. Son bir dakika...

Yine, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun 5 ayrı maddesinde düzenleme yaptık. Bunlardan en önemlisi olarak MTA'nın jeotermal kaynaklarını özel sektör kullanımına tahsis etmek amacıyla getirdiğimiz altı yıla kadar taksit imkânını söyleyebilirim.

Yine, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15 ayrı maddesinde düzenlemeler yapmak suretiyle gerek kuruluşlarımızı gerek özel sektörü gerekse çalışanlarımızı korumaya çalıştık.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada görüşleriyle bizlere ufuk olan, bizleri aydınlatan -gerek alt komisyonda gerek üst Komisyonda- değerli Komisyon üyelerimize ve Bakanlığımızın bütün bürokratlarına, STK temsilcilerimize teşekkür ediyorum.

Kanun teklifimizin hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)