GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:8
Tarih:21.10.2020

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Hakikatin gerekçesi olmaz ama bir kez daha kamuoyuna, Türkiye'ye, Türkiye halklarına izah etmek açısından bazı şeyleri dile getirmekte yarar var. Bir, IŞİD canilerinin Kobani'yi, Suriye'nin herhangi bir kentini, Türkiye'de yaptığı Gar katliamını, Suruç katliamını, caniliği, barbarlığı protesto etmek suç değil, bir insan hakkıdır, hakikatin görevidir, toplumun asli görev ve sorumluluklarından biridir; bunu suç saymak suçtur. İki, bu bağlamda tutuklanan belediye başkanlarımız, Sayın Ayhan Bilgen, yöneticilerimiz, önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ hapiste bu sebeple rehin tutulmaktadır; bu suçtur. Yargıçlar ve bu talimatı verenler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararını ihlal edenler, hukuka ve insanlığa karşı suç işlemektedir. Üç; 6, 7, 8 Ekimde alanlara çıkanlar şunu söylemiştir: "Kobani'de bir barbarlık var, Kobani halkına, kadınlara, çocuklara, insanlığa, Suriye'de Kürtlere, Türkmenlere, Araplara, Ermenilere, tüm Suriye halklarına karşı bir canilik var, biz bu caniliği protesto ediyoruz." demiştir ve bu bir haktır. Bu hakkı ihlal edip dolaylı ve direkt IŞİD'i destekleyenler bu katliamın temel sorumlularındandır. Bakınız, katledilenlerden sadece bir ikisinin isminden söz edip diğerlerinden asla söz etmemek; katliamın yapılış biçiminden, katliamdaki valilerin, Emniyet müdürlerinin, güvenlik güçlerinin, kolluk güçlerinin sorumluluğundan söz etmemek ve bundan altı yıl sonra bir suç üretip HDP'nin suçlu olduğunu ifade etmeye çalışmak da suçtur. HDP'de suçlu yoktur, tutuklanan arkadaşların hiçbirisi suçlu değildir. Tekrar ediyorum: Ayhan Bilgen'e ve tüm arkadaşlarımıza, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a, bu vesileyle hakkında işlem yapılmış 75 yaşındaki Ahmet Türk'e karşı suç işlenmektedir. Bu suçun talimatını verenler de bu suçun ortağıdır.

Bakınız, 3 Haziran 2012'de -ben, Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin Genel Başkanıyım- bütün Alevi kurumları ortak karar alarak Adana'da şöyle bir miting yaptık: "Suriye'de savaşa hayır, halklara özgürlük, inançlara eşitlik." Çok iyi yaptık ve biz, Alevi kurumları olarak yine Kobani'ye saldırısı sırasında üyelerimize ve Aleviliğe tevessül eden canlara dedik ki: Bunu protesto etmek haktır, hep birlikte protesto edelim. Ve bu protestoyu biz de gerçekleştirdik.

Şimdi, başka tarihî gerçeklere bakmadan, "Kobani düştü, düşecek." deme sözünün yarattığı infiale ve provokasyona bakmadan niye "Kobani düştü, düşecek.", hayırdır? Kobani düşerse siz ne kazanacaksınız? Kobani'nin düşmesi size ne getiriyor? Sizin, Kobani'yle derdiniz ne? Kobani'yi işgal de suçtur; Afrin'i, İdlib'i, herhangi bir yeri işgal etmek de suçtur, insanlığa karşı suçtur ve bu suç hâlâ, maalesef fiilî, dolaylı ve direkt olarak devam etmektedir.

Şimdi, burada, tekrar şunu belirtmek istiyorum: Bakın, Şengal'den Irak'taki birçok yerleşim yerine; Suriye'den -yetmedi- Suruç'a, Gar katliamına kadar, bize Kobani'yi soranlar, bize Kobani protestosunu soranlar Gar katliamının hesabını verin, Suruç katliamının hesabını verin; Gar'da katledilen 103 canımızın, Suruç'ta katledilen düş yolcularının hesabını verin de öyle çıkın; hukuku ihlal etmeyin.

Savcılar, suç işliyorsunuz.

Bu konuda talimat veren siyasi organ, suç işliyorsunuz.

Tekrar söylüyorum: HDP'ye ve bu gerekçeyle tutuklanan arkadaşlarımızın tümüne ve giderek insanlığa ve giderek kadınlara ve giderek çocuklara karşı suç işlenmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Meclis sadece bir yasama organı değildir; Meclis aynı zamanda ehlikanaat, divanıhakikattir. Gelin, divanıhakikatte bu hakikati tüm boyutlarıyla ele alalım ve Suriye'de yerleşim yeri yakılıp yıkılıp, annesi babası katledilip, kendisi de kan revan içinde Hakk'a yürürken "Gittiğimde Allah'a bütün bunlara anlatacağım." diyen o mazlum, o masum, o öpülesi, o secde edilesi çocuğun; Gazale Dede'nin, tecavüz edilen kadınların ve -tekrar söylüyorum- Suruç'un, Gar'ın ve bir bütün olarak partimize yönelik bir suçlamayla infial yaratılarak hukuksuz, adaletsiz, her şeyin çiğnendiği bir ortamda bunları, buyurun -Meclis hakikat divanı- gelin, bu hakikat divanında görüşelim; araştıralım, konuşalım, paylaşalım, soralım, soruşturalım. Niye kaçılıyor bundan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Bundan kaçılma sebebi nedir? Bu sebebin ya açık bir şekilde ortaya konması ya da "biz hukuku ihlal etmeye devam edeceğiz, bunu yaparken de suç işleyeceğiz." denmesi gerekiyor.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)