| Konu: | İşgal altındaki Karabağ sorunu ve Azerbaycan-Türkiye kardeşliğine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 14.10.2020 |
YAVUZ SUBAŞI (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında, Azerbaycan'a ait Karabağ'ı işgal eden Ermenistan'ı yaptığı hain, alçak ve kalleş saldırıları için kınıyorum. Saldırıda vefat eden Azerbaycan Türkü kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
1991 yılında Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanan 2 komşu devletin birlikte barış içinde yaşaması gerekirken Ermenistan Dağlık Karabağ'ı çevreleyen, Azerbaycan'ın Laçın, Kelbecer, Ağdam, Füzuli, Kubadlı, Zengilan ve Cebrayıl bölgelerini işgal etmiş, Azerbaycanlı nüfusu bu bölgelerden çıkarmıştır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ihtilafla ilgili olarak 1993 yılında 822, 853, 874 ve 884 sayılı 4 adet kararı kabul ederek işgal edilmiş Azerbaycan topraklarından bütün işgalci güçlerin derhâl çekilmesi çağrısında bulunmuştur. Ermenistan söz konusu kararlara uymamıştır.
1992'de AGİT bünyesinde Azerbaycan ve Ermenistan'ın katılımlarıyla ABD, Rusya ve Fransa'nın eş başkanlığında 11 ülkenin üye olduğu Minsk Grubu kurulmuştur. Türkiye AGİT Minsk Grubunun üyesi olup diğer üye ülkeler Belarus, Almanya, İtalya, İsveç ve Finlandiya'dır. Minsk Grubu süreci kapsamında, 1990'lardan bu yana taraflara muhtelif çözüm önerisi sunulmuş ancak toplanıp toplanıp dağılmış, bunlardan sonuç alınamamıştır. Kasım 2007'de Madrid'de yapılan görüşmelerde de Madrid Prensipleri çerçevesinde bazı kararlar alınmıştır: Dağlık Karabağ'ı çevreleyen Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan topraklarının Azerbaycan'a iadesi; Dağlık Karabağ'a güvenlik ve otonom yönetim garantileri sağlayan geçici statünün verilmesi; Ermenistan ve Dağlık Karabağ'ı birbirine bağlayan bir koridorun, Laçın Koridoru'nun tahsisi; bağlayıcı irade beyanı yoluyla nihai statünün gelecekte belirlenmesi; yerlerinden edilmiş kişilere geri dönüş haklarının verilmesi; 1988'deki nüfus oluşumu esasında plebisitin düzenlenmesi ve barışı koruma operasyonunu içeren uluslararası güvenlik uygulamaları konularını kapsayacak şekilde kararlar alınmıştır. Maalesef bu kararlara da bugüne kadar Ermenistan tarafından uyulmamıştır.
Daha sonraki yıllarda Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanlarının, Dışişleri Bakanlarının bir araya geldiği zirveler ve çözüme yönelik çabalar sürdürülmüş, Ermenistan'ın küstah ve kural tanımaz, saldırgan tutumu nedeniyle yine somut bir sonuç alınamamıştır.
Türkiye başından beri Karabağ ihtilafının Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde çözülmesi için, işgal altındaki toprakların Azerbaycan'a iadesi için çaba göstermektedir. Ermenistan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Karabağ'a ilişkin kararlarını tatbik ederek işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkmasını Türkiye savunmaktadır.
Yine bu yıl 12-16 Temmuz tarihleri arasında Ermenistan ordusu Azerbaycan'ın kuzeybatısındaki sınır bölgesinde bulunan Tovuz'a top atışlarıyla saldırmıştır ve kural tanımaz tutumu tekrar tekrar sergilenmiştir. Çatışmaların yaşandığı Tovuz'un enerji, ulaştırma hatlarının geçtiği, Gürcistan sınırına çok yakın stratejik bir bölge olması dikkat çekicidir. Bu bölgede, Tovuz'da Bakü-Tiflis-Kars demir yolu, Azerbaycan'ı Gürcistan'a bağlayan kara yolu, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hatları geçmektedir. Saldırgan ve işgalci tavrı nedeniyle hiçbir yaptırım yapılmayan, şımaran Ermenistan, yine en son 27 Eylül 2020 Pazar günü Dağlık Karabağ hattı boyunca ağır silahlar kullanarak Azerbaycan mevzilerini ve yerleşim merkezlerini tekrar yoğun ateşe tabi tutmuştur. Azerbaycan ordusu, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanarak sivil halkını ve toprak bütünlüğünü korumak üzere geniş bir cephe hattı boyunca harekâta başlamıştır. Azerbaycan'ın yaptığı, işgal altındaki topraklarını korumak ve saldırıya karşı kendi topraklarını savunmaktır.
Gazi Meclisimizden sesleniyorum: İşgalci ve haydut görünümlü Ermenistan otuz yıldır işgal ettiği Azerbaycan'a ait Karabağ topraklarını hiçbir şart öne sürmeden derhâl şartsız terk etmelidir. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Azerbaycan'a şartsız ve koşulsuz desteğini sürdürmektedir ve sürdürecektir. Şunu herkes bilmelidir ki Azerbaycan'ın ayağına taş değse, bizim canımız yanar; canımızı yakanın da hiç tereddüt etmeden canını yakarız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
YAVUZ SUBAŞI (Devamla) - Boşuna "tek millet iki devlet" demiyoruz. Her zaman can Azerbaycan'ın yanındayız.
Sözlerimin sonunda Gazi Meclisimizden can Azerbaycan'a sesleniyorum: Sayın Başkan İlham Aliyev, Azerbaycanlı kardeşlerimiz; üzülmeyin, tasalanmayın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir." sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti devleti 81 milyon ferdiyle Azerbaycan'ın yanındadır. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ve dostluğu! (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)