GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:06.10.2020

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

6-8 Ekimde meydana gelen olaylar sırasında 51 yurttaşımız yaşamını kaybetti; bunlardan 10'u çocuktu, 16 yaşında Sinan Toprak, Dargeçit'te, 17 yaşında Yusuf Çelik, Siirt Kurtalan'da ve Yasin Börü, 16 yaşında Diyarbakır'da sığındığı bir apartmanın 3'üncü katından atılarak vahşice öldürüldü. Ben buradan yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet diliyorum öncelikle.

Değerli milletvekilleri, burada evraklar var; daha önce de burada göstermiştim, bir kez daha göstereyim. HDP'nin MYK kararından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iki soruşturma başlatıyor. Bu soruşturmalardan bir tanesi MYK'nin 7 milletvekili üyesiyle ilgili olarak başlatılan soruşturma Parlamenter Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülüyor, diğer soruşturma ise MYK'nin milletvekili olmayan üyeleriyle ilgili olarak; o da 2014'e 146757 sayılı soruşturma.

Şimdi, soruşturma neden başlatılıyor? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında mahkûm olduğu halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçundan başlatılıyor, ayrıca Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırılık da var. Bundan dolayı 7 milletvekiliyle ilgili olarak -Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ'da var içlerinde- 21 Mart 2016 tarihinde fezlekeyle Türkiye Büyük Millet Meclisine geliyor, mayıs ayında dokunulmazlıklar kaldırıldığında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iade ediliyor, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturma dosyasının milletvekilleriyle ilgili olanlarını suç yeri itibarıyla Diyarbakır'a gönderiyor, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da bu 7 milletvekiliyle ilgili olarak herkesin soruşturma dosyalarına gönderiyor ve iddianameyle davalar açılıyor. Selahattin Demirtaş'la ilgili olarak da bugün de yargılaması devam eden, Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 31 no.lu fezleke buna ilişkin. Olay bu. Bakın, evraklar da burada. Fakat ne oldu? Hatırlarsanız -burada geçen dönem milletvekili olanlara söylüyorum- 2016 yılında bizlerin dokunulmazlığı kalktığı zaman, Adalet Bakanlığı yazı yazdı cumhuriyet başsavcılıklarına "Milletvekilleriyle ilgili olarak bütün soruşturmaları kapatın ve gönderin." diye. Ve herkesle ilgili gönderildi, Selahattin Demirtaş'la ilgili gönderildi ve dosya kalmadı, soruşturma dosyası kalmadı. Ne zamana kadar? 2019'un 20 Eylülüne kadar. 20 Eylülde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin duruşmasından hemen sonra Demirtaş'ın tahliye olma ihtimali çıkınca buradan bir soruşturma başlatıldı ve -bakın, evrak burada- milletvekili olmayan MYK üyelerinin soruşturmasına eklendi Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ. Hâlbuki daha önce soruşturmaları var. Çünkü Demirtaş'la ve Figen Yüksekdağ'la ilgili olarak açılabilecek başka bir soruşturma yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Neden yok? Tutuklular, cezaevindeler; yeni bir soruşturmaya dâhil edilemezler ama Demirtaş'ın ve Yüksekdağ'ın tutuklu kalması lazım. Ayın 21'inde tutuklandıktan sonra, yani bu evraka dâhil edilip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, yani bu Parlamentoya kayyum atanan başsavcının böyle bir sahte operasyonuyla, bakın sahte operasyonuyla dâhil edilmesinden sonra tutuklandı Edirne'de ve bir gün sonra TEKNOFEST'te Sayın Erdoğan ne söyledi biliyor musunuz? "Bırakamazdık." dedi. Kararın nerede alındığı belli. Şimdi anlıyoruz ki tam bir yıl sonra 82 kişi daha dâhil edildi bu soruşturmaya.

Bakın, bu soruşturma mükerrerdir değerli arkadaşlar, hukuka aykırıdır. Bugün yargı, sarayın emrine girmiş olabilir ama bakın, söylüyorum yarın, öbür gün gelir bu hukuksuzluklar sizi de vurur. Çok açık bir biçimde sahte evrak düzenlenerek soruşturmaya dâhil edilmiştir. Nedenini söyledim çünkü eklenebilecek başka bir soruşturma yok. Bütün davaları açılmış, cezaevinde yeni bir soruşturma açılamıyor. Bu nedenle, bu kez anayasal düzeni değiştirmekten soruşturma başlatıldı ve tutuklandı. Ya, Kars Belediye Başkanının Anayasa Mahkemesi kararı var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Anayasa Mahkemesi kararı var bu olaya ilişkin olarak.

Anayasa Mahkemesini tanımayan, Anayasa'yı tanımayan bir irade var, bakın yanı başımızda, yargıda.

Hepsini takip eden bir avukat olarak söylüyorum ve sizleri bir kez daha uyarıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Yanlış yapıyorsunuz. Bu yargı yarın öbür gün gelir sizin bu hukuksuzluklarınızdan dolayı sizden hesap sorar.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)