GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İç Tüzük'ün 91'inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen maddeler üzerinde siyasi parti grupları dışında milletvekillerinin önergesinin işleme alınıp alınamayacağı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:117
Tarih:23.07.2020

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, arkadaşlar, birincisi, eğri oturalım doğru konuşalım, böyle temel kanun olur mu ya? 11 maddeden oluşmuş kanun teklifini, sadece burada muhalefetin sesini kısmak için temel kanun olarak getiriyorsunuz, Meclisin gündemine koyuyorsunuz.

Halkımız bilsin, temel kanun ile normal kanun arasındaki fark ne? Normal kanun olsaydı her madde üzerinde görüşmeler yapacaktık, her madde üzerinde önergeler verecektik, bunları geniş geniş, ferah ferah tartışacaktık, bize yakışır bir yasama yapacaktık. Ama siz ne yapıyorsunuz? Konuşulmasın, alelacele olsun bitsin, gelsin geçsin diye 10 maddeden oluşan bir kanun teklifini getirip temel kanun olarak önümüze koyuyorsunuz. Dolayısıyla, muhalefetin sesini kısma girişiminize karşı isyan ettiğim için buradayım, bunu söyleyeyim, bu çok açık. Bu İç Tüzük'ün bu konuda verdiği bütün hakları kullanacağım.

İki: Arkadaşlar, maden işçileriyle ilgili bir kanun teklifini tartışıyoruz. Kimisi sekiz yıldır, kimisi altı yıldır direnen yüzlerce, binlerce işçi, şu anda, Soma'da Hükûmet Meydanı'nda toplanmış, televizyon ekranını kurmuş bizi izliyor "Kim işçiden yana, kim patrondan yana?" diye soruyorlar. Ben Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanıyım. Bu maden işçileriyle ilgili bir kanun teklifine önerge vermeyeceğim, burada konuşmayacağım da nerede konuşacağım diye sormak istiyorum, bundan daha doğal ne olabilir?

Üçüncüsü: Gelelim elimizdeki kitaba. Hepimiz bu kitaba bağlı olmak durumundayız. Bakın, ben beğenmiyorum ama ben bu kitaba uyuyorum. Şimdi, 87 ve 91 arasındaki fark ne? Lütfen, alın ve bakın 87 ile 91 arasındaki fark ne? 87'de diyor ki "Eğer bu hak siyasi parti grupları tarafından kullanılmazsa diğerleri tarafından kullanılabilir." 91'de böyle bir şey söylüyor mu? Söylemiyor. "Milletvekillerinin önerge verme hakkı vardır." diyor; ayrıca siyasi parti gruplarını koruyor. Yani diyor ki: "Sen siyasi parti gruplarının sözünü kesemezsin ama milletvekilinin de sözünü kesemezsin. Her milletvekili çıkar, konuşur, tartışır, düşüncesini paylaşır." Bu 2 madde arasındaki farkın başka bir açıklaması yok. İkisini yan yana koyup bakan aklı başında herkes görüyor ki bir tanesinde diyor ki "Gruplar kullanmazsa milletvekili kullanır." diğerinde diyor ki: "Milletvekili kullanır, grupları da korurum." Burada da bir tartışma yok.

Değerli arkadaşlar, bakın, daha önemlisi konuyla ilgili alınmış Anayasa Mahkemesi kararları var bizim elimizde. Anayasa Mahkemesi -siz daha önce de bu milletvekillerinin söz hakkını kısıtlamaya dönük pek çok girişimde bulunduğunuzda- konuya ilişkin düzenleme yapmış ve demiş ki "Milletvekillerinin önerge verme hakkı engellenemez." Dolayısıyla burada yapmaya çalıştığınız şey, esas itibarıyla söylüyorum, muhalefetin sesini kısmaya, istemediğiniz seslerin duyulmasını engellemeye dönük. Kanunun etrafından dolaşarak hile yapıyorsunuz. Buna rağmen ortaya çıktığında, açıklarınız ortaya çıktığında bunu engellemek için de buradaki çoğunluk gücünüzü kullanıyorsunuz.

Bakın, son olarak da şunu söylüyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN BAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, bir cümleyle bitiriyorum, bir dakika bile sürmeyecek.

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Komedi ya!

ERKAN BAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, komedi falan değil. Bak, ben burada diyorum ki beni buraya gönderen işçinin hakkını arayacağım kardeşim, bunu engelleyemezsin. Buna sen "Komedi." diyorsun, sana komedi de bana trajedi. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Lütfen Genel Kurula hitap edin.

Buyurun.

ERKAN BAŞ (Devamla) - Ya, işi olan, derdi olan çıkar konuşur arkadaşlar.

BAŞKAN - Sayın Baş, Genel Kurula hitap edin, meramınızı açıklayın lütfen.

ERKAN BAŞ (Devamla) - Benim derdim var ya! Soma'da maden işçisi izliyor kardeşim bunu. Derdim var, senin derdin var mı?

Değerli arkadaşlar, son bir soru. Bakın, diyorsunuz ki: "Siyasi parti gruplarının hakkı var." Ayrıca, verilmiş önergeler olduğu iddia ediliyor. Öyle önergeler yok, o önergeler varsa işleme alınır. Yani buradaki 2 milletvekili önergesi de... Halkımız bilsin, şunu yapıyorsunuz: Sıra sayısı çıktığı anda AKP grubundan koşuyorsunuz, 70 tane önergeyi veriyorsunuz kapatmak için; kapatma önergesi, susturma önergesi veriyorsunuz. Şimdi geri çekmişsiniz ama geri çekildiğine göre orada bir boşluk var, bırakın da bunu ben kullanayım. Yani siz konuşmak istemiyor olabilirsiniz, sizde tek ses var, partiniz ne derse o olabilir ama buradaki her milletvekilinin konuşma hakkı var, biz de bu hakkı sonuna kadar kullanacağız. Ne yaparsanız yapın maden işçilerinin sesi de bu kürsüye yansıyacak.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)