GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 225 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesiyle ilgili vermiş olduğu önergesinin işleme alınmaması nedeniyle Başkanlığın tutumu hakkında usul tartışması açılmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:117
Tarih:23.07.2020

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şu anda söz almamın nedeni şu: Siz, biraz önce gündeme ilişkin konuşurken 6'ncı maddeye ilişkin 3 önerge olduğunu söylediniz; oysa Başkanlık Divanı tutanakları incelenirse benim ve Barış Atay'ın ortak imzamızla verdiğimiz bir önerge daha var, o önergenin de işleme alınması gerektiğini düşünüyorum, o yüzden müdahale ettim. Sanıyorum 4 önergenin işleme alınması gerekiyor.

BAŞKAN - Sayın Baş, önergelerin gündeme alınmasıyla ilgili maddeler olan İç Tüzük 87 ve 91'de açıkça ifade edilmiş ve belirtilmiş. Toplam 7 önerge verilebiliyor aslında ama bu temel kanun olduğu için grupların önerge hakları saklı. 2 milletvekili arkadaşımız, bağımsız veya fark etmez siyasi parti gruplarına mensup milletvekili arkadaşlar önerge verebiliyor. Bu önergelerin veriliş şekilleri, Meclis temayüllerinde ve İç Tüzük'te belli. Sizin önergenizin işleme alınmaması gerekçesi, o önergeler kapatıldığı içindi. Bu önergelerin başlangıçta verilmesi gerekiyor ve diğer önergelerle birlikte verildiğinde bir kura çekimine gidiliyor, kura usulü uygulanıyor ama sizin önergeniz daha sonra verildiği için, maalesef işleme alamadık önergenizi. Bundan sonra önergeleri verirken İç Tüzük'e uygun hareket ederseniz bu işi çözmüş oluruz diye düşünüyorum.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, kuşku yok, hepimiz elimizdeki İç Tüzük'e ve bu İç Tüzük'ü destekleyen Mecliste oluşmuş teamüllere göre davranmak durumundayız ama takdir edersiniz ki oluşmuş teamül iddiası olsa bile -ki ben böyle olmadığı kanaatindeyim, değişik tutumları olmuş Başkanlık Divanının bu konuda daha önceki örneklerde- yine de İç Tüzük'e aykırı bir teamül oluşturulması mümkün değildir. Şimdi, İç Tüzük'ün ilgili maddelerini incelediğimiz zaman 87'nci maddede "7 önerge verme hakkı kullanılmazsa siyasi partiler tarafından, diğer milletvekillerince kullanılabilir." diyor. 91'de böyle bir ifadede bulunmuyor. Önerge verme hakkını öncelikli olarak milletvekillerine veriyor 91'inci madde, daha sonra "Siyasi parti gruplarının da haklı saklıdır." diyor. Dolayısıyla zaten 3 önerge olduğunu söylediniz, 3 önerge de siyasi parti gruplarına ait önergeler, milletvekillerine ait verilmiş benim önergem dışında bir önerge yok. O yüzden önergemin işleme alınmasını tekrar rica ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Baş, o paragrafı size okumak istiyorum. "Milletvekilleri, esas komisyon veya Hükûmet değişiklik önergeleri verebilir. Milletvekilleri tarafından Anayasaya aykırılık önergeleri dahil madde üzerinde iki önerge verilebilir. Ancak, her siyasî parti grubuna mensup milletvekillerinin birer önerge verme hakkı saklıdır." Yani 5 siyasi parti grubumuz var, 5 tanesi verebilir veya vermeyebilir. Bunların vermemesini, 87'nci maddede belirtildiği gibi, 7 önerge içine dâhil etmiyor, sadece "2 önerge verebilir." diyor. Bu önergeler başlangıçta 2 milletvekili -dosyaya da bakarız kimler tarafından verildiğine- tarafından verilmiş, onun için de gündeme alınmamış sizin önergeniz. Böyle bir sıkıntı... Ben bunun doğru olduğunu düşünmüyorum, kişisel fikrimi söyleyeyim, İç Tüzük'ün bu kısmı doğru değil. Burada bağımsız milletvekillerimiz var, söz almakta zorlanıyor, komisyonlarda söz almakta zorlanıyor, komisyonlarda önerge veremiyorlar komisyon üyesi olmadıkları için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda konuşamıyorlar. E, bu milletvekili arkadaşlarımız milletvekilliği sürecince ne yapacaklar? Hiçbir faaliyete katılamıyorlar. İç Tüzük'ün bu maddesinin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum ama şu anda ben İç Tüzük'e göre hareket etmek zorundayım. Siz de takdir edersiniz ki maalesef böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bunu da tutanaklara geçirmiş olduk burada. Bundan sonra -siyasi parti grup başkan vekilleri de dinliyor- yapılacak bir İç Tüzük çalışmasında veya tadilatında bunun değiştirilmesi ve bağımsız milletvekili arkadaşlarımızın da bu sürece dâhil edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Son sözünüzü alayım Sayın Baş.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Yani, sizin özgürlükçü yorumlamanıza ilişkin herhangi bir kaygı taşımıyorum fakat şöyle bir iddiaya sahibim, bu iddiamda da ısrarcıyım. Parlamento, daha önce, bugünkü Parlamentoda olduğu gibi çok sayıda grubu olmayan milletvekilinin, partinin, bağımsız milletvekilinin temsil edildiği bir Parlamento değildi. Dolayısıyla, konu daha önce bu biçimde gündeme gelmemiş. Şimdi, daha önce gündeme gelmediği için bunu yok saymak doğru değil. Ben talebimde ısrarcıyım, bir de özel bir durum var Sayın Başkan. Bakın, burada maden işçileriyle ilgili bir kanun teklifini tartışıyoruz. 6'ncı madde, maden işçilerinin maddesi. Bu arkadaşlarımız altı yıldır, yedi yıldır bunun mücadelesini veriyorlar. Ben de Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanıyım, bu maddede önerge vermeyeceğim de nerede önerge vereceğim diye sormak istiyorum gerçekten.

BAŞKAN - Sizi anlıyorum.

ERKAN BAŞ (İstanbul) - O yüzden, sizin şahsınıza dönük değil ama Başkanlık Divanının bu tutumuna ilişkin bir usul tartışması açılmasını talep ediyorum.