GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:15.03.2012

AYŞE NEDRET AKOVA (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 180 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 10'uncu maddesi üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunuyorum.

Bu kanun tasarısı ile afet riski bahane edilerek yurttaşın mülkiyet hakkı ve barınma hakkı yok edilmek istenmektedir. Torba yasa anlayışıyla düzenlenmiştir.

Tasarının gerekçesinde gönüllülüğe dayalı bir dönüşümden bahsedilirken maddelerde ayrıntılı bir şekilde zor kullanma yöntemleri hükme bağlanmıştır. Bu, gönüllü olunmayacak, demokratik yaklaşımlarla bağdaşmayan bir rant döneminin başlatılması demektir.

Kanun teklifiyle yapılan hukuksuzluklar şunlardır: Gerekçede Anayasa'nın 56'ncı maddesine atıf yapılırken bizzat bu hak kanun ile yok edilmek istenmektedir. Yoksul ve güçsüz vatandaşın barınma hakkı elinden alınmak istenmektedir. Yoksul belirsizliğe sürgün edilip yaşama hakkı elinden alınmaktadır. Vatandaşın en temel haklarından olan mülkiyet edinme hakkı gasbedilmektedir.

Bütün yetkinin TOKİ'de toplanmak istenmesi anlaşılmamaktadır. TOKİ sonuçta bedava olan devletin arazisine ucuz konut yapmada uzmandır. Üstelik bunu hiçbir eğitim almamış olan müteahhitlerimiz daha iyi yaparlar.

Yerel yönetimlerin yetkileri de gasbedilmektedir.

Vatandaşların yaşadıkları mekâna göre ayrımcı uygulamalara tabi tutulup haksızlıklar yapılacaktır.

Saydamlıktan ve hesap vermekten uzak olan bu kanun tasarısıyla, vatandaş ile bir uzlaşmaya gidilip katılımı sağlamak yerine cebrî yöntemler temel araç olarak getirilmektedir.

Vatandaş gönüllü olmazsa yıllardır sahibi olduğu dairenin elektrik, su, doğal gazı kesilecek, mülkiyet haklarını kullanması engellenecek, dairesinin satışını ve kiralamasını yapamayacaktır. Bu, açıkça devlet tarafından vatandaşın hakkının ihlal edilmesi demektir.

Bu kanun tasarısı gerekçesinin tam aksine fiziki riskleri azaltmayacak, toplumsal ve kültürel riskleri ise artıracaktır.

Değerli milletvekilleri, kanunun amacı ile kanunun adı bile birbiriyle uyuşmamaktadır. Depreme karşı önlem almak bahane edilip kentsel dönüşüm adı altında yeni rant alanları yaratılıp ekonomiye kaynak yaratılmaya çalışılmaktadır. Boğazlarımız, kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız, her yer, arzu ettiği takdirde TOKİ'nin emrinde olacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından dört yasa tasarısı hazırlanmıştır. Birbirinden ayrı gibi sunulan yapı denetimi, 2/B, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve yabancılara toprak satışı yasa tasarıları getirilmek istenmektedir. Her bir karışını milletin canı ve kanıyla kazandığımız topraklarımızın yabancılara satılması milletin iradesini de yok saymaktadır.

Riskli olmayan alanlarda yapılara ilişkin durum tespiti Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacak. Yapılara ilişkin can ve mal emniyetini temin etmek amacını taşıyan tasarı ile yapı denetim kuruluşlarının yerine teknik müşavirlik kuruluşları getiriliyor ve bu kuruluşlara oldukça geniş bir çalışma alanı tanımlanıyor. Teknik müşavirlik kuruluşu olabilmenin koşullarını Bakanlık belirleyecek, yetki belgesini de Bakanlık kendisi verecek. Teknik müşavirlik kuruluşlarının belirlenmesinde TOKİ'nin taşeron firma seçiminde yandaşlarına uyguladığı ayrıcalığı sürdüreceği de kesindir.

Yasa tasarısının 9'uncu maddesinin 2 nci fıkrasında "Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun Orman Kanununun, Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun, Turizmi Teşvik Kanununun, Kıyı Kanununun, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun, Mera Kanununun, Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun, Boğaziçi Kanununun, bu Kanunun arazi kullanımı bakımından uygulanmasını engelleyici hükümleri ve diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz." hükmüyle boğazlarımız, kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız, tarihî eserlerimiz, askerî yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerimiz, yani iktidarın arzu ettiği her yer TOKİ'nin emrinde olacaktır.

Tasarlanan yeni kanunun 2'nci maddesinde tanımı yapılan "Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık?"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

AYŞE NEDRET AKOVA (Devamla) - "?veya idare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan" olarak tarif edilmiştir.

Kıymetli vekiller, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve diğer tüm kanunların bu kanunun uygulamasını engelleyici hükümlerinin uygulanamayacağı getirilmiştir. Bu durumda bu kanun tasarısı kanun tanımaz bir kanun yapmaktadır.

Sevgi ve saygılarımla.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Akova.