GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:116
Tarih:22.07.2020

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkanım, şimdi özellikle kanun teklifiyle ilgili olan sorulara cevap vermek istiyorum; kanun teklifi dışında olan sorulara ilgili kurumlarımız cevap verecektir.

Şimdi, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bir soru vardı, burada bazı rakamlar soruldu. Şimdi bununla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Haziran 2012 yılında yayımlandı biliyorsunuz. İş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilmeleri hariç diğer tüm maddeler, yayımlandıktan altı ay sonra yürürlüğe girdi. 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan 1 milyon 144 bin 499 iş yeri bulunmakta ve 4 milyon 737 bin 881 çalışan istihdam edilmektedir. Bu iş yerlerinde; işveren, işveren vekili, iş güvenliği hizmetleri gerekli eğitimleri alarak kendileri de bunu üstlenebilmektedir; 16 saatlik bir eğitim söz konusu, bu konuyu bilen arkadaşlarımız da bilecektir. Hâlihazırda eğitimini tamamlayan 85.500 kişiden 53.777'si sertifika almıştır. Öte yandan mayıs ayında yapılacak ama pandemi nedeniyle iptal edilen sınavda 31.103 kişi etkilenmiştir. Tabii, şunu söylemem lazım: Az önce verdiğim 53.777'si zaten sahada aktif çalışanlar değil, onun için bu rakam sizleri yanıltmasın, 31.103 kişinin gireceği sınav ertelendiği için, kanunda bu maddeye ihtiyaç duyulmuştur.

Aynı zamanda, iş kazalarının ağırlıklı olarak yaşandığı inşaat, metal, maden, tekstil gibi tehlikeli ve çok tehlikeli sektörlerle ilgili herhangi bir öteleme, erteleme mevzubahis değildir bununla ilgili.

Diğer yandan şunu söylememe müsaade edin: Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Eczacıları Birliği, Ankara Barosu Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği... Çeşitli ticaret odaları da var burada, işte: Karabük, Ankara, Manavgat, Karacabey, Eskişehir gibi... Bunların her birinin, burada, dosyaları mevcut. Bu konuyla ilgili, adı geçen maddeyle ilgili, önemli talepleri söz konusu. Bunu da buradan kayıtlara geçirmiş olmak isterim.

Diğer yandan, bu süreci atlatıp, salgın sürecini atlatıp üretime başlayan sektörler ve hâlihazırda üretim yapamayan sektörlerle ilgili bir soru vardı: Hem kısa çalışma ödeneği, hem de nakdî ücret desteği, çalışılamayan dönemler için işçilere geçici süreyle verilen gelir desteği sağlayan programlar. Bakın, altını çiziyorum, geçici süreyle gelir desteği sağlayan programlar. Dolayısıyla, normal çalışma düzeneğine geçen iş yerlerinin bunu yeniden talep etmesi mevzubahis değil ve bu kanunun konusu değil. Bununla birlikte, yine, coronavirüs kaynaklı salgından ülkemizde birçok iş yeri olumsuz etkilendi ve sektör ayrımı da yapılmaksızın bu desteklerden faydalandılar. Bir önceki soru-cevapta ve konuşmamda da iş yeri rakamlarını verdim, onun için burada tekrara girmiyorum. Temmuz ayı sonuna kadar kısa çalışma ödeneğinin de uzatılması söz konusu, malumunuz.

Şunu önemsiyorum, burada özellikle bununla ilgili tekrar ifade etmem gereken bir konu var: 1/7/2020 tarihinden önce kısa çalışma ödeneğine başvurmuş özel sektör iş yerlerinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanan sigortalıların iş yerindeki kısa çalışmalarının sona ermesi ve aynı iş yerindeki haftalık normal çalışma sürelerine dönmeleri önemlidir. Diğer yandan, 1/7/2020 tarihine kadar başvuruda bulunarak nakdî ücret desteğinden yararlanan sigortalının haftalık normal çalışma süresine dönmesi yine önem arz etmektedir. Bununla birlikte, teklifimizin temmuz ayında kanunlaştığını varsayarsak -yani bunun kanunlaştığını varsayarak söylüyorum bunu- düzenleme 1 Ağustos 2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir. Bu kapsamda, kısa çalışma ödeneği sona erip normalleşmeye dönüldüğü ayı takip eden üç ay süreyle bu destekten faydalanabileceklerdir.

Bir diğer konu daha vardı, ona da cevap vermek istiyorum sürem el verdiği süre içinde.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Tıp fakültesi mezunları sınava girmiyorlar.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜZÜ AYŞE KEŞİR (Düzce) - Bu anlamda, 16/4/2020 tarihli, 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la 4857 sayılı İş Kanunu'na geçici 10'uncu madde eklenerek, işverenlerin işçi çıkarması geçici süreyle yasaklanmıştır. Burada sadece kötü niyet -iyi niyet bulunmayan hâller- ve benzeri hâller kapsam dışıydı biliyorsunuz. Az önce konuşmamda da söyledim, tekraren sorulduğu için fayda var, cevap vermek istiyorum: Coronavirüs dışında işletmeyi kapatma gerekçeleri farklı sebeplerle olabilir. İşveren işletmesini kapatmak istediğinde biz bu istisnayı getirdiğimiz için işveren iş yerini kapatamıyor. Bununla birlikte, sözleşme akdini yerine getirdiğini... Yani bir sözleşme yapıyor işveren bir yerle ve bu sözleşme akdini yerine getiriyor yani işi bitmiş oluyor, biten işten sonra da bu işçileri çıkaramıyor. Sadece bu konularda, bu iki konuda istisna getiriyoruz. Burada tabii, önceliğimiz, işçinin iş güvenliğiyle beraber işçinin istihdam güvenliği ama bununla birlikte, iş akdi bitmiş, sözleşmesi bitmiş, iş tamamlanmış ya da iş yeri bunların dışında bir başka sebeple -Covid ya da başka bir sebeple değil, bunların dışında bir sebeple- iş yeri kapanmışsa bu durumda da süreci uzatmanın bir gereği yok. Tabii, bütün bunlarda, tekrar söylüyorum, önceliğimiz işçi hakları. İşçilerin mağduriyeti ne bunda ne nakdî ödemeyle kısa çalışma ödeneğinde, işveren teşviğinde söz konusu değil, işçilerin mağduriyeti hiçbirinde söz konusu değil.

Ben yüce heyetinize teşekkür ediyorum.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.