| Konu: | Tokat Milletvekili Özlem Zengin'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 22.07.2020 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ayasofya konusundaki tartışmalara çok girmek istemiyorum. Biz, son olarak bir şey söylemiştik: "Ayasofya'nın ibadete açılmasından duyduğumuz heyecan ve mutluluk çok fazla ama siyasete açılmasından dolayı çok muzdaribiz." Görüyorum ki Ayasofya siyaset üretmeye devam ediyor, bunun bir an önce sona erdirilmesi gerekiyor.
Bugün sosyal medyada, iktidara yakın bir gazetecinin yazdığı bir şeyi okudum: "Allah'a hamdolsun ki ben de içeride namaz kılabilecek 500 kişiden biri olarak davet edilmişim, ne mutlu bana." Allah, Allah'a karşı durulan kıyamda kimin içeride, kimin dışarıda olduğuna bakmıyor; kimin o namazı halisane duygularla, nefsine kapılmadan kıldığına çok bakıyor. Bir de böyle bir listeyi hazırlamak kimin aklına geldi bilmiyorum ama neye göre hazırlandı, nasıl hazırlandı, tartışılacak bir konu bence.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Tartışılmadan bile -Sayın Cumhurbaşkanının güvenlik gerekçesiyle bir özel durumu olabilir, saygı gösterebilirim- ben burada caminin içinde kılanların ve dışında kalanların Allah'ın huzurunda bir farkı olmadığını herkesin bildiğini zannediyorum ama bilmeyenlerin böyle bir liste hazırlaması biraz garip gelmiş.
Yoklama konusunda birkaç şey söylemek istiyorum. Yoklama konusu, İç Tüzük'ün gruplara verdiği bir hak. Bu hakkı iktidar hiç kullanmıyor mu? Nerede kullanıyor biliyor musunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen hemen hemen bütün kanun teklifleri torba kanun olarak geliyor. Torba kanun teklifi doğru bir iş mi? Ama İç Tüzük'ün size verdiği hak olduğu için de onu bıkmadan, usanmadan kullanmaya devam ediyorsunuz. Bence bir yanlışlığı dile getirirken esas yapılan yanlışlığı da unutmamanız gerekiyor.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.