| Konu: | Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun'un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadeleri ile görüşülmekte olan 223 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde Aksaray Milletvekili Ayhan Erel'in İYİ PARTİ Grubu adına, Denizli Milletvekili Haşim Teoman Sancar'ın CHP Grubu adına ve Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in şahsı adına yaptığı konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 11.07.2020 |
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum muhterem Başkanım.
Sayın milletvekillerimizin "3600 ek gösterge verecek misiniz? Sorusu vardı. Bu ana kadar ne aldatan olduk ne aldanan olduk. Yapamayacağımız hiçbir şey vadetmedik, vadettiklerimizi de yerine getirdik. Dolayısıyla, 3600 ek göstergeyi de yerine getireceğiz. E ne zaman? Onun da zamanlamasını biz belirleyeceğiz.
Bir başka soru: "Silahlı kuvvetlerde liyakat hususunu dikkate alıyor musunuz?" Eğer silahlı kuvvetlerde liyakat olmasaydı Zeytin Dalı Operasyonu, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları -yurt dışından takdir ediliyor- bu derece başarılı olmazdı. Sayın Trump'ın bir sözü var: "Türk askeri öğle yemeğine gider gibi savaşa gidiyor." Bundan daha güzel -kendi terminolojisiyle- bir övgü olmaz ama Libya'ya bakmak lazım. Hiç aktif olarak bir katkımız yok, sadece eğitim ve danışmanlık konusunda var. Yasa dışı bir yapının hangi durumdayken arkasında Fransa var, arkasında Arap Emirlikleri var, arkasında Arabistan var, arkasında Mısır var? Türk Silahlı Kuvvetlerinin danışmanlık ve eğitimi dahi dengeyi değiştirebildi. Bu, Silahlı Kuvvetlerin ehil ellerde olduğunu gösteriyor.
Bir başka husus da, bir arkadaşımız dedi ki: "Komutan mutlaka emir verecek, oradan gelir ama ceza da yetkisi, vermesi gerekir." Şimdi 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'na bakıyorum, bir örnek olarak vereceğim: Binbaşı, yarbay izinsizlik durumunda dört hafta sonuna kadar ceza; albay beş hafta sonuna kadar ceza, tuğgeneral, tümgeneral altı hafta sonuna kadar ceza; korgeneral ve Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı da yedi hafta sonuna kadar ceza geliyor, dolayısıyla da bütün komutanların... Yani "Şu komutanın ceza yetkisi yoktur." gibi bir cümlenin de yine pek uygun olmadığını düşünüyorum.
Bir başka husus Akın Öztürk'le ilgili. "Paşanız" dedi. Akın Öztürk 1973'te teğmen olarak mezun oldu, biz yokuz. 1985'te Hava Harp Akademisine gitti, AK PARTİ olarak söylüyorum, biz yokuz. 1987 Harp Akademilerinden mezun oldu, biz yokuz. 2000'de tuğgeneral oldu. Bakın, albay sayısı fazladır, asker olanlarımız bilir. Onların içerisinden seçip ayrı bir yere koymak önemlidir. 2000'de Akın Öztürk paşa yapıldı. AK PARTİ var mı Allah için? Yani biraz önce "sizin paşanız" derken, 2000'de kim iktidardaysa, Akın Öztürk'ü albaylıktan paşalığa getireni öncelikle suçlamak gerekir diye düşünüyorum.
Bir başka husus da uzman erbaşlarla ilgili.
Muhterem Başkanım, 3269 sayılı Uzman Erbaş Yasası 1986 yılında kabul edildi. Bu yasa ilk kabul edildiğinde en çok 30 yaşa, girdiği yıla kadar çalışabileceği kuralı vardı. 1991 yılında bu 35 yaşa çıkarıldı. 1993 yılında, bakın, 1986'dan 1993'e, 45 yaşına, girdikleri yıla kadar uzatılacağı ifade edildi. 1993'ten sonra yani 1986'dan 1993'e kadar "45 yaşına geldim, iyi ama bundan sonra beni kimse çalıştırmaz. Ne yapacağız? Bize emeklilik hakkı verin." dediler. O zaman yine yasa çıktı. Ne zaman çıktı? 2010 yılında. Ne söylendi? "Doğru, uzman erbaş olarak yaptın. İşte bu kadar yıl, teşekkür ediyoruz." ama emeklilik için Millî Savunma Bakanlığında sivil memur olarak onlara emeklilik hakkı sağlanmak üzere verilmişti, Millî Savunma Bakanlığına bağlı kurumlarda. Fakat daha sonra biz 2016 yılında uzman erbaşların çalışma yaşını 52 yaşına çıkardığımızda o zaman bir öncesinde 45 yaşına girenler dedi ki "Eğer 52 yaşına o düzenlemeyi bizim zamanımızda yapsaydınız, 6000 sayılı Yasa, o zaman biz sivil memur olarak emekli olmayacaktık, ne olacaktık? Uzman erbaş olarak emekli olacaktık." dediler. Dolayısıyla süreç içerisinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başkan, toparlayın lütfen.
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Muhterem Başkanım bitiriyorum.
Gerçekten ne hak verildiyse, en çok son dönemlerde hak verildi, daha yapılması gerekir mi? Yapılması gerekir. Haklı talepler var mı? Haklı talepleri var. Üzerinde çalışılıyor mu? Üzerinde çalışıyoruz. İnşallah, onu da önümüzdeki dönemde hep birlikte Silahlı Kuvvetler mensuplarımıza, uzman erbaşlarımıza, sözleşmeli subaylarımıza, astsubaylarımıza, subaylarımıza daha iyi günlerde vereceğiz. Neden? Güçlü bir ordu istiyoruz, morali yüksek bir ordu istiyoruz ve çok iyi şekilde savunma sanayisine iyi kabiliyetler, iyi yetenekler de kazandırmak istiyoruz diyoruz.
Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum muhterem Başkanım.