| Konu: | Ülkenin içinde bulunduğu deprem riskine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 10.07.2020 |
NECİP NASIR (İzmir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yapacağım konuşmada amacım, bir durum tespiti yaparak İzmir milletvekillerimizin de dikkatini çekip, İzmir'de deprem tehlikesine karşı alınabilecek önlemlerle ilgili sorumluları harekete geçirmektir.
Dünyanın en güzel şehirlerinden, Akdeniz'in yıldızı, Ege'nin incisi, bir kentin dünya kenti olabilmesi için Allah'ın vermiş olduğu bütün nimetlere sahip İzmir'i büyük bir tehlike beklemektedir. 100.000'lik planları hâlâ onaylanmamış olan, bazı merkez ilçelerinde hâlâ 5.000'lik planları yapılmamış olan, alt ve üst ölçekli planları uyumsuz olan, kanun önünde plansız bir kent olan İzmir, yaklaşık yüzde 65'i kaçak ve gecekondulardan, geri kalan kısmın yüzde 50'ye yakını ise Deprem Yönetmeliği'ne uygun olmayan yapılardan oluşmaktadır. Yani, değerli milletvekilleri, İzmir'deki depreme dayanıklı yapı stokumuz yüzde 25-30'lar civarındadır. İzmir, aynı zamanda 7 şiddetinde deprem üretebilecek 17 fay hattının merkezinden geçtiği çok riskli bir ildir.
Değerli milletvekilleri, büyük riskler taşıyan İstanbul'da Marmara Denizi'nden geçen 2 fay mevcuttur. İstanbul'un kuzeyi, ikinci derece deprem bölgesidir. Oysa, İzmir, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine birinci derece deprem bölgesidir. Bu nedenle, 1998 yılında Birleşmiş Milletler dünyada 9 kentte deprem master planı çalışması kararı almış ve kentlerden biri olarak da İzmir'i seçmişti. Bu çalışmalar 1999 yılında, Belediye Başkanımız rahmetli Ahmet Piriştina'nın döneminde sonuçlanmış ve sonuç raporuna göre 6,5 şiddetinde bir depremde, 30 ilçesi olan İzmir'de sadece 11 merkez ilçede 20 bin kişinin canını kaybedebileceği; 1,5 milyon kişinin açıkta kalabileceği öngörülmüştü.
Değerli milletvekilleri, mevcut yapı stokuyla 1999 yılında 3 milyon 300 bin nüfustan bugünkü konut stokuyla 4,5 milyona gelmiş İzmir'de oluşabilecek bir depremin sonuçlarını düşünmenizi rica ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de ilk master planın yapıldığı il olan İzmir, aynı riskteki İstanbul'la kıyasladığımızda, yirmi bir yılda İzmir'de depremle ilgili ne çalışmalar yapıldı diye baktığımızda; güncel deprem master planı çalışmasının yapılmadığı, kent jeolojisi çalışmalarının yapılmadığı, mikro bölge çalışmalarının yapılmadığı, yer bilgi sistemiyle ilgili çalışmaların yapılmadığı, tsunami tehlikesi çalışmasının yapılmadığı, deprem hasar analizlerinin yapılmadığı, afet risk gösterge sistemi çalışması MEGAİST'in yapılmadığı, erken uyarı ve acil müdahale sisteminin olmadığı, heyelan tehlikesi çalışmalarının makro düzeyde olmadığı, geçici toplanma ve barınma alanı ihtiyaç analizinin olmadığı, yapı güçlendirme çalışmalarının olmadığı ve kentsel dönüşüm stratejik planının olmadığını görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, deprem kuşağında olan ülkemizde büyük önem kazanan dönüşümle ilgili İzmir'de neler yapılmış diye baktığımızda, 2012-2013 yılları arasında, tam deprem dönüşüm programının başladığı süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesinin Bakanlıktan talep ettiği 6,5 milyon metrekare alan, kentsel dönüşüm, gelişim proje veya riskli alan olarak ilan edilmiş ve Bakanlık tarafından Büyükşehir Belediyesi ve ilgili belediyeler yetkilendirilmiştir.
Peki, bugüne kadar İzmir'de dönüşümle ilgili ne yapılmıştır? Değerli milletvekilleri, sadece 455 konut, 38 bağımsız bölüm hak sahiplerine verilmiştir. Yanlış anlamadınız, 455 tanecik daire verilmiştir.
Değerli milletvekilleri, "Deprem değil, binalar öldürür." gerçeği bir kez daha -her depremde- yüzümüze âdeta bir şamar gibi inmiştir. Deprem gibi hayati meselelerin siyasetüstü olduğuna, her türlü siyasi hesap ve beklentilerin dışında konuşulması, halkımız için iş birliği ve dayanışma içerisinde çalışılması gerektiğine inanıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
NECİP NASIR (Devamla) - Ancak konunun aktörlerinin de yasal sorumluluk sınırları içerisinde üzerlerine düşen görevleri yapmaları gerekir. Aksi takdirde depremden sonra yaşanacak acılara suçlu aramanın hiçbir faydası olmayacaktır.
Ülkemizde dönüşüm konusunda büyük çaba harcayan Çevre ve Şehircilik Bakanımıza, iktidar milletvekilleri olarak, İzmir milletvekilleri olarak İzmir için üzerimize düşen her türlü göreve hazır olduğumuzu ifade ediyor, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)