GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:09.07.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde söz almış bulunmaktayım.

AK PARTİ, iktidara geldiği günden itibaren, Sayın Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, millî iradenin üzerinde tahakküm kurmaya çalışan her türlü vesayet odaklarıyla mücadele ederek hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için reform niteliğinde adımlar atmıştır. İşkenceye karşı sıfır tolerans politikasıyla işkence suçlarının af kapsamına girmemesi, zaman aşımına tabi olmaması, ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, ekonomik, sosyal, kültürel haklar, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı, nefret suçu, ayrımcılıkla ilgili düzenlemeler; kadın, çocuk, engelli gibi hassas gruplara pozitif ayrımcılık tanınması; kişisel verilerin korunması, bilgi edinme hakkı, zorunlu müdafilik kapsamının genişletilmesi, tutukluluk sürelerinin sınırlandırılması, alternatif çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi, kadın ve çocuk hükümlü lehine İnfaz Kanunu'nda yapılan değişiklikler, başta Anayasa olmak üzere Ceza Kanunu'nda, Medeni Kanun'da, Basın Kanunu'nda ve diğer mevzuatlarda adaleti, insan haklarını, özgürlüklerini geliştirmek için hukuk reformları gerçekleştirilmiştir. Az önce vekilimizin belirttiği CMK'lerdeki zorunlu avukatlığı da kapsam olarak genişleten bizim Hükûmetimiz.

Özellikle, son açıklanan, güven veren ve erişilebilir bir adalet vizyonuyla hazırlanan yargı reform paketleriyle adalete ulaşımın daha da kolaylaştırılması, yargıda verimliliğin artırılması, hedef süreyle davaların makul sürede sonuçlandırılması, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Mecliste kabul edilen yargı paketiyle, yargının vazgeçilmezi olduğuna inandığımız savunmanın temsilcisi avukatlarımıza yönelik hükümler de getirilmiştir; avukatlık sınavı getirilmesi, avukatlara yeşil pasaport verilmesi gibi düzenlemeler bunlardan birkaçı.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ankara'ya giremediler ama ya!

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Devamla) - Anayasa'nın 135'inci maddesinde, baroların kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğu, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak ve mesleğin gelişmesini sağlamak, meslek disiplini ve ahlakını korumakla görevli olduğu, meslek kuruluşlarının kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir. Anayasa'daki bu hükme rağmen, maalesef bazen, mesleğin sorunları, avukatların ihtiyaçlarıyla ilgilenmek yerine, âdeta bir siyasi parti gibi açıklamalar yapılarak siyasallaştığına, hatta inançlara saldırı boyutlarına vardığına şahit oluyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu teklifle, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla, avukatların arasındaki mesleki dayanışmayı ve iş birliğini artırmak, özellikle, avukat sayısı fazla illerde baro hizmetlerinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla avukat sayısı 5 bini aşan illerde asgari 2 bin avukatla o ilde yeni bir baro kurma imkânı getirilmiştir. Bu bir zorunluluk ya da bir bölünme değildir, bu bir imkândır.

Yine, kurumsal olarak baroların birlik genel kurulunda temsilinin daha etkin hâle getirilmesi için yapılan değişiklikle, her baronun, baro başkanı dâhil 4 delege göndereceği, bu asgari sayı dışında her 5 bin üye için 1 delegenin seçileceği bir sistem getirilmiştir.

Yine, mesleğe yeni başlayan avukatların mali yükünün azaltılması amacıyla mesleğin ilk beş yılında baro keseneğinin yarı oranında alınması kabul edilmiştir.

Şunu söylemek istiyorum, özellikle başörtülü bir avukat olarak: Benim için önemli maddelerden biri 49'uncu maddede yapılan değişiklik. Buna göre avukatlar mahkemelere Türkiye Barolar Birliği tarafından şekli belirlenen cüppeyle çıkmak zorundadır. Avukatlara kılık ve kıyafetle ilgili başkaca zorunluluk getirilemez. Maalesef, biz başörtülü avukatlar yıllarca, inancımız sebebiyle, yaşam tarzımız sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldık. İnsan haklarını korumakla yükümlü olduklarını iddia eden, bugün her konuda açıklama yaparak -kendi tarihine o kadar yabancılaşmış ki- "Kadınları cadı diye yakacak." diyenler -tırnak içinde- cadı avına çıkar gibi başörtülü avukat avına çıktılar. Başörtülü avukatlar duruşma salonlarına alınmadı, adliyeye dahi sokulmadı, staj yaptırılmadı, hasbelkader bir duruşmaya girmişse soruşturmalar başlatıldı. Pazar günü oy kullanmaya geldiğinde dahi soruşturma açıldı. Az önce "Şortla gelir." dediniz ya, şortla gelenler oldu pazar günü oy kullanmaya, onlara bir şey olmadı; başörtülü gelenlere soruşturma açıldı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Herkesle, her grupla empati kurduklarını söyleyenler "İnsan hakkı ihlali neredeyse biz inancına, kökenine bakmadan orada oluruz." diyenler, hak ve özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayanlar, söz konusu inançlar, söz konusu değerlerimiz, başörtüsü olunca, bırakın haklarımızı savunmayı, haklarımızı gasbettiler. Ben, başörtüsünün dünden bugüne âdeta bir turnusol kâğıdı vazifesi gördüğüne inanıyorum, herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor.

Çok şükür ki, milletvekili olarak seçilme hakkını Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK PARTİ'yle elde ettiğimiz gibi, başörtülü duruşmalara girip mesleğimizi insan onuruna yakışır şekilde yapma hakkını da kazanmış olduk. Bu nedenle, 49'uncu maddedeki değişikliğin keyfîliği ortadan kaldırması nedeniyle önemli olduğunu düşünüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, ben, bu arada, Bursa Barosunda yirmi üç yıl fiilen avukatlık yaptım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Nasıl yaptın başörtülü?

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Devamla) - Ama tabii, yasaklamalara maalesef maruz kalarak.

Görüşülen kanun teklifinin ülkemiz için, milletimiz için, meslektaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılarımı sunuyorum.(AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)