| Konu: | 222 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlanmasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 08.07.2020 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Meclis Başkan Vekili, Türkiye Büyük Millet Meclisini bu gündeme göre çalıştırıyor. Dolayısıyla gruplar taleplerini Danışma Kuruluna veriyor, Danışma Kurulu oy birliğiyle karar alıyor, oy birliğiyle karar alınamadığı takdirde gruplar İç Tüzük 19'a göre Genel Kurula getiriyor. E, Genel Kurula geldi, AK PARTİ grup önerisinde, temel yasa olarak, barolarla ilgili 222 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin bugün gündeme alınması Genel Kurulun oylarına sunuldu.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oylamayla kanunsuzluk giderilmez ki Sayın Can.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Eğer bir itiraz yapılacaksa, bu, Genel Kurula sunulurken grup önerisinden önce yapılmalıydı. Dolayısıyla, şu an grup önerisi kabul edilmiştir ve gündemin 1'inci sırasına gelmiştir, 1'inci sırasında Meclis Başkan Vekilimiz bunu görüşmek durumundadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İkinci konuysa, kırk sekiz saat meselesi. İç Tüzük 36'da "Bekleme süresi" var arkadaşlar. "Bekleme süresi" başlıklı 36'ncı madde: "Komisyonlara havale edilen işlerin görüşülmesine, havale tarihinden itibaren kırksekiz saat sonra başlanabilir." Peki, bakıyoruz, ne olmuş? 30 Haziran 2020, Adalet Komisyonuna sevk saat 13.52, doğru mu Başkanım?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ YILMAZ TUNÇ - Doğru.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Biz ne zaman gündeme almışız? 2 Temmuz 16.00'yı müteakiben yani kırk sekiz saati bırak, elli saat sekiz dakika sonra gündeme almışız. Dolayısıyla, kırk sekiz saat şartı yerine getirilmiştir; kaldı ki tavsiye kararı üzerine, Genel Kurulun takdiriyle bu sürelerde her zaman esneklik vardır, oynanabilir, öne alınabilir; kaldı ki öne almaya da gerek olmadan süre şartı yerine getirilmiştir. Burada "Komisyonlara havale edilen işlerin görüşülmesine, havale tarihinden itibaren kırksekiz saat sonra başlanabilir. Komisyona havale edilen evrak, komisyon başkanlığınca bastırılarak veya elektronik iletişim kanalları kullanılarak mesai saatlerinde veya Genel Kurulun çalışma saatleri içerisinde komisyon üyelerine dağıtılabilir."
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, Şanlıurfa'nın tamamında elektrikler kesik; Şanlıurfa'nın elektrik sorunu mu önemli, Avukatlık Kanunu mu önemli? Mardin'de elektrikler kesik, Diyarbakır'da elektrikler kesik, Cizre'de elektrikler kesik; ne yapıyorsun sen Başkanım!
RAMAZAN CAN (Devamla) - Bakın, dikkatinizi çekiyorum: "Komisyon üyelerine dağıtılabilir." Evet, 36 ile 26'ncı maddeyi beraber değerlendirmemiz lazım. 26'ncı madde ne diyor? "Komisyonların toplantıya çağrılması" başlıklı 26'ncı madde: "Komisyonlar, kendi başkanlarınca toplantıya çağrılır." Komisyon Başkanımız kendi üyelerini toplantıya çağırıyor. Diğer taraftan, bu çağrı gruplara, Cumhurbaşkanlığına bildirilir. Yani, arkadaşlar, Komisyon üyelerine çağrı var, kırk sekiz saatlik süreye uyulmuş, diğer taraftan Komisyon üyelerine yapılan bu çağrının duyurulması var. Bu bilgilendirmedir, bu bilgilendirme de Cumhurbaşkanlığına ve siyasi parti gruplarına yapılır ki "Bakınız, Adalet Komisyonu toplantıya çağrılıyor, grubunuzun bilgisi olsun." Bu, tali bir bildirmedir, çağrının duyurusudur.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ya, Ramazan kardeş, Urfa'nın elektrikleri kesik, elektrikleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Dördüncü bölüm, Anayasa'ya aykırılık Sayın Başkanım. İç Tüzük 84 "Anayasaya aykırılık önergeleri" başlıklı Kanun tekliflerini, Meclis Başkanlığına sevk edildiğinde, Meclis Başkanlığı, Kanunlar Kararlar inceler, Anayasa'ya aykırı görürse zaten işleme almaz, sevk etmez. Komisyon "Anayasa'ya aykırılık" şeklindeki iddiaları oylamıştır ve Anayasa'ya aykırı olmadığına dair karar vermiştir ve gündemine devam etmiştir. Adalet Komisyonu gündemine hâkimdir, Adalet Komisyonundaki Anayasa'ya aykırılık iddiaları mücerrettir, soyuttur. Çünkü, somut olabilmesi için, kazai murakabe dediğimiz, Anayasa Mahkemesine gitmesine lazım. Anayasa Mahkemesi somut norm denetimi yoluyla veya defi yoluyla, kendisine gelmiş olan Anayasa'ya aykırılık iddialarını inceler, bakar, karara varır. Kaldı ki Anayasa'ya aykırı kanunlar çıkarma yetkisi Mecliste olabilir, şöyle ki: Bu bir iddiadır. Hiç kimse Anayasa'ya aykırı kanun çıkarmak istemez. "Anayasa'ya uygundur." der, aksini iddia eden de mahkemeye gider. Anayasa Mahkemesinin kuruluş gerekçesi de budur. Anayasa Mahkemesi niye var? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Anayasa'ya aykırı iş yapın diye kurulmadı. Yapmayın Allah aşkına ya! Anayasa'ya aykırı yasa çıkarın diye kurulmadı Anayasa Mahkemesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RAMAZAN CAN (Devamla) - Dolayısıyla, bizim teklifimiz, imza sahibi olduğumuz teklif Anayasa'ya aykırı değildir; hem şeklen hem hukuken aykırı değildir.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Hukukçusunuz siz Sayın Can! "Biz ihlal edelim de sonra da mahkeme iptal eder." diye yasama faaliyeti olmaz.
ÖMER FEHTİ GÜRER (Niğde) - Bilerek Anayasa'yı ihlal suç.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Gerek Adalet Komisyonu gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu bu konuda karar verecektir. Meclis Başkan Vekilimizin gündeme alması yerindedir.
Arz ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)