GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:17.12.2012

SEDEF KÜÇÜK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın  4'üncü maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Sayın Maliye Bakanı Plan ve Bütçe Komisyonunda tasarıyı sunuş konuşmasında "Ülkemizin uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirmesi için tasarrufların artırılması gerektiği ortadadır." demiştir. Sayın Bakana bu konuda hak vermemek mümkün değil; hele ki Türkiye gibi tasarruf oranının çok düşük olduğu bir ülkede, bu, çok daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak, Sayın Bakan bu tespiti yaparken tasarrufun bir başka boyutu gözden kaçmaktadır; o da, kamunun, hizmet alımı suretiyle taşıt edinilmesi konusundaki çılgınca savurganlığıdır. Plan ve Bütçe Komisyonunda 2013 bütçesinin görüşüldüğü günlerde basında bir haber yer aldı. Bu haberde 2012 yılının ilk on ayında, kamunun lüks makam aracı kiralanması da dâhil olmak üzere, taşıt kiralanması için ödediği paranın 114,5 milyon liraya ulaştığı yazılıydı. Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama açıkçası, ben, yılın yalnızca ilk on ayında araç kiralanmasına 114,5 milyon lira -yani eski parayla 114,5 trilyon lira- harcanan bir ülkenin bütçesini halkın bütçesi olarak nitelemenin zor olduğunu düşünüyorum.

Peki, araç kiralamak için 114,5 milyon lira harcanan bir ülkenin, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ayırdığı bütçe ne kadar dersiniz? Sadece 11,5 milyon lira. Araç kiralamak için harcanan para, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü için ayrılan bütçenin tam 5 katıdır, Türkiye Bilimler Akademisi için ayrılan ödeneğin 10 katıdır. Bu harcanan para 30 üniversitenin bütçesinden fazladır. Anlaşılan, yöneticilerimizin lüks makam araçlarına olan ihtiyaçları üniversitelerimizin, engellilerimizin ve yaşlılarımızın ihtiyacından çok daha önemli ve önceliklidir. Lüks bir makam aracı kiralamanın kamuya yükü yıllık 80.000 liraya ulaşmaktadır. Böyle lüks araçlar kiralanırken yalnızca birilerinin cebine para aktarmış olmazsınız, o parayı harcayabileceğiniz daha anlamlı yerlerden de kısmış olursunuz. Yani, üst düzey bürokratlarımız lüks makam araçlarına binerken birilerinin hakkını yemekte olduğunu görmezden gelmektedirler ve bu duruma göz yummak da buna ortak olmak demektir.

Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, her yıl kamuda tasarruf tedbirleri için genelgeler çıkarılır, nutuklar atılır, önlem alınacağı söylenir ama her yıl bu durum devam eder. Yanılmıyorsam, bu bütçe Sayın Maliye Bakanının sunduğu dördüncü bütçe. Her bütçe döneminde bu konu muhalefet tarafından gündeme getirilmiştir ama görüyoruz ki bir şey değişmemiştir. Bu yıl da kamuoyunun tepkisini hafifletmek için yine uyarılar yayınlandı, yine önlemlerden söz edildi. Umuyorum bu yıl farklı olur, umuyorum bu savurganlığın ortadan kaldırılması için samimi önlemler alınır. Bu savurganlık Türkiye ekonomisinin tek sorunu değildir, en önemli sorunu da değildir ama bir mirasyedi yaklaşımını ortaya koyması açısından son derece mühimdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeterince üretmeyen, istihdam yaratmayan, gelir adaletini sağlayamayan, kayıt dışılığı önleyemeyen bir ekonomide istikrarı sağlamak da sürdürmek de olanaksızdır. Hele, yanlış tercihlerle yönetilen dış politikanın ekonomik istikrar üzerinde yaratacağı riski de düşünürsek önümüzdeki yılın çok da iyi geçmeyeceğini öngörebiliriz, bunun emareleri de ortaya çıkmaya başlamıştır. Karşılıksız çek miktarı 2012 yılında yüzde 56 artış göstermiştir. Hane halkının bankalara kredi kartı borcu 74 kat artmıştır. Böyle bir ekonomik yapının sosyal sorunlara yol açmasının kaçınılmaz olduğuna dikkatinizi çekiyor, bütçenin ülkemize hayırlı olmasını ve 2013 yılının halkımıza refah ve mutluk getirmesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Küçük.