| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 18.06.2020 |
ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; kanun teklifinin 13'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, terör örgütüne yönelik başlattığımız Pençe Harekâtı'nda görev yapan Mehmetçik'imizin muzaffer olmasını canıgönülden diliyorum.
Değerli milletvekilleri, dijitalleşen dünyada yüz yüze olmadan, uzaktan işlemlerin yoğunluğunun arttığını kabul ederek özenli bir şekilde düzenleme yapılması gerekmektedir. Ülkemizde dolandırıcılık olaylarının yaşanma sıklığı düşünüldüğünde, bu uygulamanın, art niyetli davranışlara ve olumsuz sonuçlara sebebiyet vermemesi için söz konusu düzenlemelerin etrafından dolanmaya yer vermeyecek şekilde titizlikle hayata geçirilmesi önemlidir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye ekonomisi çok zorda. Önümüze gelen ekonomik veriler Türk ekonomisindeki bütün dengelerin sarsıldığını gösteriyor. Siz suni tartışmalarla ekonomideki kötüleşmenin üstünü örtmeye çalışırken işsizlik çığ gibi büyüyor, iş yerleri kapanıyor, iflaslar artıyor, esnaf kepenk kapatıyor, ekonomik tablo giderek ağırlaşıyor. Başta esnaf ve KOBİ'ler destek beklerken siz işçinin kıdem tazminatına göz dikiyorsunuz. Türk ekonomisinin kötü durumunun sorumlusu işçiler değil, sizin kötü ekonomi yönetiminiz. Bütün sorumsuz iktidarların kriz anlarında yaptığı gibi sizler de işçinin kıdem tazminatına göz diktiniz. "Tamamlayıcı emeklilik" diye bir fon uydurdunuz ve işverenlerin tazminat yükünü hafifletmek adına işçinin parasını azaltmak istiyorsunuz. Kimsesizlerin kimi olarak çıktığınız yola güçlünün sesi olarak devam ediyorsunuz. EYT'lilerin ahını aldığınız yetmezmiş gibi şimdi de işçinin tek güvencesi olan kıdem tazminatını kırparak işçinin alacağı toplu paranın peşine düştünüz. Kıdem tazminatı işçinin alın teridir, siz bu hakkı gasbetmek istiyorsunuz. Yapmayın, etmeyin; kötü yönetiminizin bedelini işçi kardeşlerimize ödetmeyin.
Değerli milletvekilleri, insanlar İşsizlik Fonu'ndaki paraların akıbetini soruyor, insanlar 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların nereye harcandığını merak ediyor. Siz, bu paraların hesabını vermek yerine yalana başvuruyor, abidik gubidik işlerle rakamlarla oynuyor, iş gücü verilerini ve iş gücüne katılma oranlarını çarpıtıyorsunuz. Aktif İşgücü Programları sayesinde işsiz insanlarımızı istihdam içinde göstermeye çalışıyorsunuz. Vatandaşlarımız sizden verileri düzeltmenizi değil, ekonomiyi düzeltmenizi bekliyor.
Değerli milletvekilleri, on sekiz yıllık kötü yönetiminizin ardından, ekonomik bunalımdan çıkışın adresi olarak İslam iktisadını öneriyorsunuz. "İnsani, ahlaki ve çevreci karakteri, faiz ve sömürüyü reddeden yapısıyla İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır." diyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, İslam haklının hakkını ödemeyi emreder, İslam emek koyanın emeğinin verilmesini ister. Siz, bırakın hakkını ödemeyi, işçinin kıdem tazminatını bile ödemek istemiyorsunuz. 15 Temmuz darbesi sonrası şehit ve gaziler için topladığınız paraları şehit yakınlarına ve gazilere ödemiyorsunuz.
Biz, İşsizlik Fonu'nda toplanan paraların nereye harcandığını merak ediyoruz. Biz, 2004-2019 arası toplanan 65 milyar TL tutarındaki deprem vergisinin nereye gittiğini öğrenmek istiyoruz. Biz, 15 Temmuz şehit ve gazi yakınları için toplanan 338 milyon TL'nin akıbetini öğrenmek istiyoruz. Siz, daha "Biz bize yeteriz." kampanyasında toplanan 2 milyar TL'nin hesabını veremiyorsunuz. Faiz ve sömürüyü ortadan kaldıracağınızı öne sürüp ihtiyacını kredi kullanarak karşılayan, boğazına kadar faize batmış bir toplum yaratıyorsunuz. Allah size hidayet versin diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)