| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 217 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın başında, Pençe-Kaplan Operasyonu'nu icra eden Silahlı Kuvvetlerimize başarılar diliyor, Allah Mehmetçik'imizin yâr ve yardımcısı olsun diyorum.
Türkiye, milletimizin ve ülkemizin güvenliğini tehdit eden terörist unsurları bertaraf etmek, sınır güvenliğimizi sağlamak, vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde olmasını temin etmek için uluslararası hukuktan kaynaklı meşru hakkını kullanmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyor ve inanıyoruz ki -kim ne derse desin- bu kararlılıkla Türkiye terörü bitirecek, teröristlere ve terörden medet umanlara hak ettikleri cezayı verecek ve bu beladan milletimizi kurtaracaktır.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz, tüm dünyada yakıcı etkisini gösteren Covid-19 salgınına karşı millî bir dayanışma ruhuyla etkili bir mücadele yürütmekte, salgının ekonomik ve sosyal hayata olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi için tedbirler almaktadır. Bu kapsamda, salgın nedeniyle, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de üretimi ve çalışma hayatını durdurabilecek ve hizmetlere erişimi engelleyebilecek tedbirler uygulanmıştır. Bu durum, elektronik haberleşme hizmeti sunan kuruluşlar, bankacılık ve finans sektörü ile sermaye piyasalarından hizmet alan, ticari işlemlerini, para ve fon transferlerini şube üzerinden gerçekleştiren müşterilerin hizmete erişim sorunu yaşamalarına yol açmış, gerçekleştirilemeyen işlemler sebebiyle zincirleme mağduriyetler söz konusu olabilmiştir. Kanun teklifiyle, bu mağduriyetleri gidermek üzere, elektronik haberleşme hizmeti sunan kuruluşlarla birlikte finansal kuruluşların müşterileriyle yaptıkları sözleşmelerin elektronik ortamda düzenlenebilmesi ve finansal hizmete erişim ile kullanmanın uzaktan erişim araçları üzerinden sağlanabilmesi mümkün hâle getirilmektedir. Bununla birlikte, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar düzenlenirken, uluslararası literatürde kimlik doğrulama yöntemleri olarak güvence sunduğu kabul edilen parola ve şifre gibi kişinin bildiği; donanım, telefon, uygulama gibi kişinin sahip olduğu; parmak, göz ve ses izi gibi kişinin biyometrisi faktörlerinden asgari 2 tanesinin bir arada kullanıldığı yöntemlerden yararlanılması unutulmamalı, vatandaşlarımızın hakkı korunmalıdır.
Teklifin 1'inci maddesiyle Vakıflar Bankası Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadığı düzenlenerek kamu bankaları arasında uygulama birliği sağlanması öngörülse de bu konuda sık yapılan münferit düzenlemeler yerine, kanun bütünüyle ele alınarak, ihtiyaçları da dikkate alan, kamu menfaatlerini en üst düzeyde koruyan ve daha etkin bir ihale sürecine imkân veren şekilde düzenlenmesi daha uygun olacaktır.
Teklifin 2'nci maddesiyle, 2020 yılında meydana gelen ve Manisa, Elâzığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Tunceli ve Van illerimizi etkileyen depremde zarar gören binalarda zorunlu deprem sigortası aranmaksızın afetzedelere destek verilmesine imkân sağlanmakta, bu nedenle oluşan mağduriyetler giderilmektedir. Bununla birlikte, son yaşadığımız Bingöl Karlıova merkezli depremden etkilenen yerlerin de madde kapsamına dâhil edilmesi gerekli bulunmaktadır.
Teklifin 4'üncü maddesiyle, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu sermayeli bankaların mali yıl içerisinde oluşabilecek ilave finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla ihraç edilebilecek ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senetleri için bütçe kanunundaki başlangıç ödeneğinin yüzde 3'ü oranındaki limitin yüzde 5'e çıkarılması öngörülmekte, böylece gerektiğinde kullanılmak üzere 21,6 milyar TL ilave kaynak oluşturulmaktadır.
Teklifin 5'inci maddesiyle, idare adına kesin tesciline karar verilen kamulaştırma işlemlerinin yargı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle doğabilecek hukuki uyuşmazlıkların hakkaniyete uygun olarak çözülebilmesi imkânı getirilmektedir.
Bir diğer düzenlemeyle de yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın kısa süreli çalışmalarından dolayı aylık bağlanamamasının veya bağlanmış aylıkların kesilmesinin önüne geçilmektedir.
Çek Kanunu'nda yapılan düzenlemede ise ödenmeyen çek bedellerine ilişkin olarak borçlunun ödeme imkânının, alacaklının da tahsil imkânının güçlendirilmesi hedeflenmekte, bu amaçla 5941 sayılı Çek Kanunu'nun geçici 5'inci maddesindeki üç aylık süreler bir yıla çıkarılmaktadır. Hatırlanacağı gibi, 24 Mart 2020 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek suçlarının infazı durdurulmuş, borçlunun üç ay içinde çek bedelinin 1/10'unu, kalan kısmını ise 15 eşit taksitte ödemesi hâlinde cezanın kaldırılacağı hükme bağlanmıştı.
Diğer önemli bir düzenleme ise Tarım ve Orman Bakanlığından izin almadan tütün ticareti yapan üreticiye yönelik ceza uygulamasının bir yıl süreyle ertelenmesi suretiyle üreticinin mağdur olmasının önlenmesine yöneliktir.
Teklifle ayrıca KİT'lerde iç denetim sistemi getirilmektedir. İç denetim, idarenin denetim yoluyla kendisini geliştirmesinin önemli bir unsurudur. Hâlen, bakanlıklarda 5018 sayılı Kanun'a göre uygulanan iç denetim, KİT'lerde yasal altyapısı olmadan uygulandığı için yapılan iş ve iş yapanlara ilişkin bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Düzenlemeyle, iç denetim KİT'lerde de yasal hâle getirilmekte ve iç denetçilerin sorunları giderilmektedir. Kanun teklifiyle üst kademe kamu yöneticilerinin görevden alınmaları veya görevlerinin sona ermesi hâlinde tabi olacakları hükümlerin yeniden belirlenmesi ve bu nedenle oluşan farklı uygulamaların yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi de öngörülmektedir. Bununla birlikte daire başkanı ve bölge müdürü gibi orta düzey görevlerde bulunup farklı düzenlemelere tabi tutulmuş olanları da kapsayacak şekilde düzenlemenin genişletilmesi, bazı hak kayıplarının önüne geçebilecektir. Esasen bu ve benzeri sorunlara kalıcı çözümler getirilmesi kamu personelinin statü, unvan ve maaş gibi hukuki ve mali statüsünü ilgilendiren hususların tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde ve bütüncül bir anlayışla ele alınması hâlinde mümkün olabilecektir.
Sayın milletvekilleri, Covid-19 salgını, başta sağlık olmak üzere iktisadi ve sosyal anlamda tüm ülkeler üzerinde hâlen devam eden yıkıcı etkilere yol açmıştır. Dünya Bankasının, Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerinin de yer aldığı Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda, salgının, küresel ekonomiyi İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en derin ekonomik durgunluğa soktuğu belirtilmiştir. Bilindiği üzere yakın zamanda Türkiye ekonomisi dört ayrı operasyona maruz kalmıştır. Buna rağmen, 2019 yılını pozitif yönlü büyümeyle kapatan Türkiye ekonomisi de şüphesiz yaşanan bu daralmadan etkilenmektedir. Bununla birlikte mayıs ve haziran aylarında açıklanan bazı öncü göstergeler, yaşanmakta olan sıkıntılarla birlikte önümüzdeki süreçte Türkiye ekonomisinin süratle toparlanacağına işaret etmektedir. Nitekim, mayıs ayında, Ekonomik Güven Endeksi'yle birlikte Tüketici, Reel Kesim, Hizmet Sektörü, Perakende Ticaret Sektörü ve İnşaat Sektörü Güven Endeksleri yüzde 30'lara varan oranlarda artış göstermiştir. İnanıyoruz ki, ülkemiz, Türkiye hasmı çevrelerin beklentilerini boşa çıkararak bu süreçten de güçlenerek çıkacaktır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sayesinde Türkiye, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle başlatılan işgal planının çok cepheli olarak devam ettirildiği süreçte, tüm meydan okumaların karşısında durabilmiştir.
Başta millî güvenliğimiz ve terörle mücadele olmak üzere, etkin kararların alınması kolaylaşmış, ekonomik operasyonlara karşı koyulabilmiş, Covid-19 salgınıyla dünyanın gıpta ettiği etkili bir mücadele yapılabilmiş, aynı zamanda da vatandaşlarımızın huzur ve refahına dönük yasal ve idari düzenlemeler süratle gerçekleştirilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ekonomi politikalarımızın merkezine insanı koyuyor ve toplumsal refahın artırılmasını, çağdaş dünya nimetlerinden bütün vatandaşlarımızın yararlanmasını, ekonomik ve sosyal politikaların da buna göre tanzimini gerekli görüyoruz.
Bu düşüncelerle, desteklediğimiz kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)