GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe-Kartal Operasyonu'ndaki başarılarından dolayı Türk Hava Kuvvetlerini tebrik ettiğine, Bingöl ilinde meydana gelen depremde hayatını kaybeden güvenlik korucusuna Allah'tan rahmet dilediğine, bir deprem ülkesi olunduğu gerçeği unutulmadan her zaman hazırlıklı olunması gerektiğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sakıncalı bir sistem olduğuna, eylemlerini sürdüren 15 Temmuz gazilerinin AK PARTİ Genel Merkezi önünde polis müdahalesiyle karşılaştığına, Hükûmetin Kocaeli ili Kandıra ilçesinde aşırı yağışlar nedeniyle zarara uğrayan üreticilere yardım elini uzatması için çağrıda bulunduğuna, Bartınlıların yeterli ödeneğin ayrılarak yeni devlet hastanesinin tamamlanmasını talep ettiğine, Bartın-Karabük yoluyla ilgili bir çalışmanın yapılıp yapılmadığını Ulaştırma ve Altyapı Bakanından öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:16.06.2020

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Pençe-Kartal Harekâtı kapsamında Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerini başarıyla vuran başta kahraman pilotlarımız olmak üzere bütün Türk Hava Kuvvetlerimizi yürekten tebrik ediyorum. Cenab-ı Allah ordumuzu her daim muzaffer eylesin.

Bingöl'de art arda meydana gelen 5,7 ve 5,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, hayatını kaybeden 1 korucumuza da Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. Depremin ardından incelemelerde bulunmak üzere ve vatandaşlarımızın yanında olmak için Mersin Milletvekilimiz Sayın Behiç Çelik, Genel Başkan Yardımcılarımız Sayın Berna Sukas ve Sayın Yavuz Temizer de şu anda Bingöl'deler.

Sık sık yaşanan depremler de gösteriyor ki Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini unutmadan depreme karşı her zaman hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerekiyor. İstanbul'da beklenen, uzmanların sık sık dile getirdiği büyük bir deprem için de Hükûmet ne gibi adımlar attı, aldığı önlemler yeterli mi; bunları da merak ediyoruz. Daha önce söylemiştik, yine de söylemekte fayda görüyoruz: Hükûmet, özellikle fay hatlarının hareketli olduğu bölgelerde çok geç olmadan depreme karşı alınacak tedbirleri tespit edip bir an önce faaliyete geçmelidir.

Geçtiğimiz hafta yeni valiler kararnamesi çıktı, 41 valinin görev yeri değişti, bir kısmı da eskiden merkezdeydi, şimdi herhâlde müfettiş kadrosunda görev aldılar. Şimdi, burada daha önce görev yapan milletvekili arkadaşlarımız var. Valiler kararnamesi şöyle çıkardı: İçişleri Bakanı Başbakana teklifte bulunurdu, Başbakan uygun görürdü, Cumhurbaşkanı onaylardı, "üçlü kararname" dediğimiz kararnameyle valilerin görev yeri değiştirilirdi. Geçen hafta ne oldu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "Aldım seni, verdim buraya; seni de alıyorum, buraya veriyorum." Bakın arkadaşlar, bu, pratikte çok kolay ve güzel gözüküyor gibi olsa da o kadar çok yanlışlar içeriyor ki, o kadar çok yanlışlar içeriyor ki... Bir devlet, bir insanın iki dudağı arasından çıkan sözlere bırakılmaz, doğru değil. Şu anda hoşunuza giden bu sistem, yarın öbür gün Sayın Erdoğan'ın bulunmadığı bir makam tarafından da uygulanır. Çok tehlikeli bir sistem bu, çok sakıncalı bir sistem bu.

Emniyet müdürleri kararnamesi... Dün gece yarısı Sayın Cumhurbaşkanı yine çıktı; İstanbul Emniyet Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bunlar eskiden bir süzgeçten geçirilirdi. İddia ediyorum: Burada illerinde valisi değiştirilen milletvekilleri var, hangisinin haberi var? Hiçbirisinin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bırakın bölge milletvekillerini, o valiler kararnamesinden İçişleri Bakanının haberi olduğundan dahi şüphem var. Bu sistemin ne kadar ucube bir sistem olduğuna örnek teşkil etmesi açısından özellikle anlattım.

Haklarında toplanan bağışların kendilerine ulaşmadığı ve verilen sözlerin tutulmadığı gerekçesiyle bir haftadır eylemlerini sürdüren 15 Temmuz gazileri, son olarak çareyi AK PARTİ Genel Merkezi önünde toplanmakta buldular. Ancak, gaziler, burada ne yazık ki polis müdahalesiyle karşılaştı. Hatta gaziler "para" deyince kendilerine sopa verdiniz; onlar "para" dediler, siz sopayı verdiniz. Orantısız güç kullandıklarını hep söyleriz ama bunu 15 Temmuz gazilerine de uygulanacağı hiç aklımıza gelmemişti hakikaten. Oysa talepleri çok samimi, diyorlar ki: "Dört yıl geçti, bizim için para topladınız. Arkadaş, bu parayı bize verin yahu!"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Başkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sizler de "Ya, biz, bu paraları yedik; size veremiyoruz." demek yerine adamlara sopa verdiniz dün gece; çok hazin bir tabloydu, çok üzücü bir tabloydu. Bakın, siyaset yaptığınız sürece, o dün geceki tablo sizi adım adım takip edecek. Gazilere polisle sopa attıran iktidar olarak tarihe geçtiniz.

Seçim bölgem Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde dün yağışlar yüzünden üreticilerimizin tarlaları çok ciddi zarar gördü. Birçok mahallemizde aşırı yağış nedeniyle özellikle karpuz, kavun, fasulye, mısır, arpa, buğday, bamya, biber ve ayçiçeği tarlalarını kapsayan 2 bin dekar alan sular altında kaldı dün akşam.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Başta fındık üreticilerimiz olmak üzere Kandıralı üreticimiz geçen sene yaşanan sellerin ardından Cumhurbaşkanlığı Afet Fonu'ndan destek alamadılar yani Kandıra sahipsiz kaldı. Dün yaşanan selin ardından da tarlası zarar gören çiftçinin artık gücü kalmadı; ekinini nasıl ekecek, geçimini nasıl sağlayacak, kara kara düşünüyor. Bu konuda Hükûmetin Kandıralı çiftçimize, üreticimize bir an önce yardım elini uzatması için buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Bir çiftçi beni aradı "Bu Hükûmetin parası var, ben olmadığına inanmıyorum." dedi. Ben de dedim ki: Bakın, ben milletvekiliyim, takip ediyorum, Hükûmetin parası yok. "Nasıl olmaz? 3 tane ayrı uçakla Trabzon'a gidiyorsa parası vardır, varsa da bize versinler." dedi, böyle de bir serzenişte bulundu Kandıra'daki köylü. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Son olarak Bartın ilimizin sıkıntılarından kısaca bahsetmek istiyorum. Bartın'da iki yıl önce ihalesi yapılmış, sadece zemin hafriyatı yapılıp kapanmış olan devlet hastanesi şantiyesi ödenek yetersizliğinden bekliyor. Plan yeniden revize edilmiş. Bu konuda yeterli ödeneğin ayrılmasını talep ediyor Bartınlılar sizden.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitti Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bartın'da mevcut devlet hastanesi yeterli olmadığı için bu konunun acilen çözüme kavuşması gerekiyor.

Bartın'da demir çelik nakliyecileri, özellikle kış aylarında kara yolu yük taşımacılığında kullandıkları güzergâh olan Ahmetusta yokuşunda kazalar yaşıyorlar. Bu nedenle Bartın-Karabük yolunun bir an önce yapılması önem taşıyor. Bu yolun ihalesi ne zaman yapılacak? Bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bir çalışması var mı? Bunu Bartınlılar merak edip bizlere ilettiler, ben de burada Hükûmetin duyması için dile getiriyorum.

Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.