| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 10.06.2020 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
10'uncu madde aynen şu şekilde: Başlık "Genel kolluk kuvvetlerine yardım görevi" "Çarşı ve mahalle bekçileri mevzuatla genel kolluk kuvvetlerine tevdi edilen görevlerde genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olurlar."
Şimdi, ben Sayın Komisyon Başkanına ve yanındayken İçişleri Bakan Yardımcısına sordum: Bu "genel kolluk" tanımından ne anlıyorsunuz? Genel kolluğun içeriği nedir? Yani burada bu mahalle ve çarşı bekçileri genel kolluğun yardımcısıysa... Şu anda Sayın Komisyon Başkanı yerine oturan görevli Komisyon üyesi arkadaşımız 1982 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde benimle birlikteydi, aynı dönemden arkadaşımdı. İdare hukukunu rahmetli Lütfi Duran Hocadan okumuştuk. Rahmetli Lütfi Duran Hocamızın kitaplarına bakıldığı zaman, genel kolluk kuvvetini açık ve net düzenliyor. Nedir bu genel kolluk kuvvetleri? Bir, Emniyet Genel Müdürlüğü; iki, Jandarma Genel Komutanlığı; üç, Sahil Güvenlik teşkilatı; dört, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü; beş, Millî İstihbarat; altı, orman muhafaza; yedi, trafik polisi; sekiz, belediye zabıtası; dokuz, sonradan gelen, diğer hocaların eklediği özel güvenlik teşkilatı. Şimdi, burada soruyu soruyoruz, "Efendim, sadece Jandarma ve polis." deniliyor. Bu, mevcut olan 10'uncu maddenin ruhuna külliyen aykırı, Sayın Komisyon Başkanının verdiği cevap. Yani Komisyon Başkanı bildiğim kadarıyla siyasal mezunu, eğer siyasalda Türkiye'nin yönetim hukukuyla ilgili böyle bir soru gelmiş olsaydı sınıfta bırakırdı hocalar, sınıfta kalırdı bu arkadaşımız; açık ve net. Şimdi, burada kamuoyuna yanlış bilgi vermeyelim yani burada aldığınız bekçi, bu 10'uncu maddeye göre genel kolluğun yardımcısıysa bahsettiğim hepsinin yardımcısı olması durumundadır.
İkinci bir konu, efendim deniliyor ki: "Bu bekçilere başka bir görev verilemez, görev de kabul edemez." Şimdi, İçişleri Bakan Yardımcısı yerinde oturuyor, peki mevcut olan polis yasasına göre polisler başka bir amaç için başka bir görevde kullanılabilir mi? Kullanılamaz. Kanun öyle diyor. Peki, kullanılıyor mu? Bal gibi, polislere görevleri dışında işler veriliyor. Sabahtan akşama kadar tebligat görevini yapmıyor mu polisler? Yazık, günah değil mi ya? O polisler postacı mı, tebligat memuru mu yoksa gerçekten güvenliği sağlamakla mı görevli?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ateş ölçüyorlar, ateş.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani ateş ölçüyor. Bakın, işe bakın siz! Yani polislere kendi görevleriyle ilgili görev yaptırmıyorsunuz, sabahtan akşama kadar tebligat memuru, postacı gibi kullanıyorsunuz, "Efendim, biz, bekçilere görevlerinden başka bir iş vermeyeceğiz..." Lütfen, ilk önce, Emniyet mensuplarına görevleriyle ilgili olmayan başka işler vermeyin. Yazık, günah! Siz, Emniyet mensuplarını esas görevleriyle ilgili olmayan işlerde kullanıyorsanız bu, bekçilerle ilgili haydi haydi yapılır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu ülkede istihdamın yaratılması için, insanların işe alınması için ne gerekiyorsa destek veriyoruz ancak şuna karşıyız: Burada, bekçiyi alırken bir, kariyer planlaması açısından; iki, liyakat açısından alıyor musunuz, almıyor musunuz? Sorun burada.
Şimdi, sorduğum soru: Arkadaş, 2016 öncesi bu ülkede bekçi var mıydı? Vardı. 95'ten itibaren alındı mı? Alındı. 95'ten bugüne kadar alınan bekçilerin içerisinde üniversite mezunu var, yüksekokul mezunu da var, lise mezunu da var. Peki, yeni aldığınız bu dönemde... Allah rızası için, çok mu zor bir soru ya? 2016'dan sonra kaç lise mezunu var, kaç üniversite mezunu var, kaç yüksekokul mezunu var diye soruyoruz, cevap veremiyorsunuz, "Yazılı cevap vereceğiz." diyorsunuz. Çünkü cevap verilirse muhtemelen ne olacak? Boşluğa düşecek. Bunun kamuoyunda bilinmesi istenmiyor. Bu ne demek? Yapboz tahtasına dönüştürüyorsunuz. Yazık, günahtır! Emniyet mensuplarının bu durumuyla oynamayın.
Şimdi, ne diyoruz biz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Başkanım bitireceğim ben, özür dilerim.
BAŞKAN - Buyurun efendim.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şunu söylüyoruz: Hangi yetkiler ortak? Bakın polisin durdurma yetkisi var mı? Var, bekçinin de var. Kimlik sorma yetkisi polisin var, bekçinin var. Yoklama, kontrol yetkisi polisin var, bekçinin var. Efendim, yoklama ve muhafaza altına alma yetkisi her ikisinin var, zor kullanma her ikisinin var, silah kullanma her ikisinin var, suça el koyma yetkisi her ikisinin var. Peki, arkadaş, zaten Türk Ceza Kanunu madde 98'de, yine Türk Ceza Kanunu madde 278'de suçu bildirmeme zaten suç; vatandaş olarak benim de görevim, sizlerin de görevi, dışarıdaki her vatandaşın görevi. Bu anlamda, peki, mademki polis onun amiri, o da polisin yardımcısıysa polis bekçiye talimat verebiliyor mu? Yardımcı ya, yardımcısıysa asilin yani üst rütbede bulunanın bekçiye görev vermesi gerekmiyor mu? Gerekiyor. Peki, arkadaşlar, bunun amiri gönderildiği karakolun komiseri değil ki veya Jandarmaysa o Jandarma komutanlığı ona o talimatı, o yetkiyi vermiyor ki. O bekçi hangi vali, hangi kaymakamın yetkisindeyse...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Otuz saniyede bitireceğim Başkanım, özür diliyorum.
BAŞKAN - Buyurun efendim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, mevcut olan bekçi hangi karakoldaysa o karakolun komiseri veya amiri yetki veremiyor, görevlendiremiyor; ona görevlendirmeyi yapan, onun amiri, disiplin amiri o bölgedeki "ita amiri" dediğimiz kaymakam veya validir. Bu anlamda, Emniyet mensupları ile bekçiler arasında iki başlılık var. Bu iki başlılık Emniyete zarar verir. Bunu yapmayın. Mademki siz "Emniyet mensuplarının yardımcılarıdır." diyorsunuz o zaman, hangi karakolda görev yapıyorsa o karakola da o yetkiyi verin.
Teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)