| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2020 |
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'nin tümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken, dün Siirt'te şehit olan kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, milletimize başsağlığı diliyorum.
Ayrıca yaklaşık dört aydan bu yana bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de mücadelesini verdiğimiz Covid-19 salgınında, bu konuda cansiparane çalışan kahraman sağlık ordusunun tüm neferlerine, tüm mülki idare amirlerine, tüm emniyet güçlerine ve vefa destek ekibine huzurlarınızda teşekkürü bir borç biliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık bir saatten beri burada yapılan konuşmaları hayretle takip etmekteyim. Fakat gördüğüm konu şu: 21'inci yüzyıl ne acıdır ki algıların olgulara galip geldiği, görüntülerin ve sadece söylemlerin gerçeklerin önünü flu bir perdeyle kapattığı bir yüzyıl olarak tarihe geçecektir.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sizin yaptığınız iş zaten algı.
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Dün burada selamlaştığımız bir milletvekili arkadaşımız sıranın orasında değil burasında olunca "Kanun teklifini veren milletvekili Mecliste yok." diyebiliyor. Neden? Bu kürsünün, bu mikrofonun, bu kameranın ne acıdır ki böyle bir güzelliğine mi desek, yoksa onun iştahına mı kapılıyor desek bir şey bulamıyorum, ben bunu takdirlerinize sunuyorum. Oysa siyaset, çözüm üretme yeridir. Bugün, görüşmekte olduğumuz kanun, kökü Osmanlı'ya dayanan ve 1966 yılından bugüne yürürlükte olan bir Bekçilik Kanunu'nun günümüz şartlarına revize edilmesinden başka bir şey değil. Az önce Grup Başkan Vekilimiz de anlattı; arkadaşlar, yeni bir şey yok.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Eline silah veriyor; nasıl yeni bir şey yok!
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Bize öğrettiler ki, ya konuş sözünden ilham alsınlar ya da sus bir şey biliyor sansınlar. Oysa getirilen eleştirilerin hepsinin fındık fıstık kabuğunu doldurmadığını bugün herkes biliyor ama söylenecek bir şey yok.
Biraz önce burada konuşan hatip polis devletinden bahsediyor. Evet, bilgi başka bir şey bilmemek başka bir şey. Bilgisizliğin de ayrıca bir cesareti var, "Cahil cesareti" derler buna. Acaba Amerika'da, İngiltere'de polisle hiç yüz yüze bulundu mu onu söyleyenler?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Çok bulundum çok. 10 bin tane oy kullandım, yurt dışında doktora yaptım; oraları çok iyi bilirim.
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Ben biraz olsun şöyle başlarını kaldırıp yurt dışına bakılmasına...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Asıl cahillik budur işte, asıl cahillik budur, görmeden konuşmaktır.
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Dinle be dinle!
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Aynı şekilde benim ev sahibi kadın bundan otuz iki yıl önce çok basit bir olaydan dolayı demişti ki "Ben polisle karşılaşmak istemiyorum. Allah kimseyi polisle karşılaştırmasın."
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Oraya çıkıp böyle boş konuşmak budur işte.
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Dolasıyla dinlemek için susmak lazım. Doktoralar bunu öğretmiyor Sayın Vekilim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunları sadece irfan ehlinden öğrenirsiniz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sen gördün mü oraları ki böyle konuşuyorsun?
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Ayrıca, Gezi'ye bel bağlayanların bu millete bir şey vermediklerini...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Belli...
MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Devamla) - Susarak dinlenilir bu da bir irfan dersinden alınan cümledir.
Ayrıca Gezi'ye bel bağlayanların neler yaptıklarını ve milletin nasıl tokadını yediklerini de söylemeye gerek yok diyorum.
Getirilen düzenleme sadece ve sadece mevcut kanunun günün şartlarına uygun olarak revize edilmesinden, Emniyet Teşkilatı Kanunu'na uydurulmasından başka bir şey değildir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyor ve bu kanunun bekçilerimize, memleketimize, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)