GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:16.12.2012

NESRİN ULEMA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2013 yılı bütçe kanunu tasarısı üzerine şahsım adına lehte söz almış bulunuyorum. Genel Kurulumuzu saygılarımla selamlıyorum.

Ülkemizin bilimsel, teknolojik ve ekonomik alanda olduğu kadar insani değerler bağlamında da gelişmesini sağlayacak en önemli unsur eğitimdir. Nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesi, uygun eğitim imkânlarının ve ortamlarının zenginleştirilmesi ve her vatandaşımıza ulaştırılması Hükûmetimizin ana hedefi olmuştur. Türkiye'yi çağdaş uygarlığın yapıcı, seçkin bir ortağı yapmak hedefi doğrultusunda AK PARTİ iktidarları döneminde eğitim, önemli bir fırsat ve stratejik alan olarak görülmüş ve bu doğrultuda 2004 yılından bu yana bütçelerden en büyük pay eğitime ayrılmıştır.

Bilgi ve teknoloji çağında artık bütün okullarımıza hızlı internet bağlantısı sağlanarak eğitim sistemimiz tepeden tırnağa bilişim teknolojileriyle donatılmıştır. FATİH Projesi bu teknolojik yenilenmenin en büyük göstergelerindendir. Proje için bu yıl ayrılan kaynak 1,4 milyar liradır. On iki yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemiyle liseler zorunlu hâle getirilmiş, üniversiteye girişteki okul puanları kaldırılmış ve katsayı farklılıkları giderilmiştir. Bunun yanında ortaokul ve liselerde öğrencilerimize altı alanda 21 adet seçmeli ders alma imkânı sağlanmıştır. Bu sistemde bir yasaklama, kısıtlama değil tam tersine veliler ve öğrencilerimiz için daha geniş bir tercih hakkı getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, millî iradenin önünde, demokrasinin önünde engellerin kalktığı, hukukun güç kazandığı bir Türkiye'de özgürlükleri daha da ileri standartlara ulaştırmanın mücadelesini veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Yıllardır devam eden anlamsız baskı, yasak ve kısıtlamaları ortadan kaldıran bir kadroyuz. En önemlisi de biz, 75 milyonun hayat tarzına eşit mesafede durduğumuz kadar, onların seçme ve tercih etme özgürlüğüne de saygı duyan ve bunu güçlendiren bir kadroyuz.

Eğitimde kaliteyi ve niteliği artırdığımız gibi, okullaşma oranlarında da ülkemiz önemli mesafeler katetmiştir. Malum çevreler bugüne kadar haksızca "Kız çocuklarını eve kapatıyorsunuz, eğitim hakkını elinden alıyorsunuz." eleştirisinde bulundular.

Bakın değerli milletvekilleri, bu korku siyasetini pompalayanlara birkaç veriyle buradan cevap vermek istiyorum. 2002-2003 öğretim yılında ilköğretimde toplamda okullaşma oranımız yüzde 90,98'den 2012 yılında yüzde 98,67'ye çıkmıştır. Aynı yıllarda kız çocuklarımızın okullaşma oranı ise yüzde 87,34'ten yüzde 98,56'ya yükselmiştir. Yine 2002 yılında ortaöğretimde toplamda okullaşma oranımız yüzde 50,57'den 2012 yılında yüzde 67,37'ye, aynı yıllarda ortaöğretimde kız çocuklarımızın okullaşma oranı ise 45,16'dan 66,4'e yükselmiştir. Yükseköğretimde toplamda okullaşma oranımız 14,65'ken 2012 yılında 35,51'e, kızlarımızın üniversitelerdeki okullaşma oranı ise 13,53'ten 35,42'ye çıkmıştır. Bu rakamlara oranladığımızda, son on yılda kız çocuklarımızın okullaşmasında ilköğretimde yüzde 13, ortaöğretimde yüzde 50, yükseköğretimde ise yüzde 180'lik bir artış göze çarpmaktadır. Bütün bunları öyle milletin kürsüsünden şarkı söyleyerek, marşlar söyleyerek, oturduğumuz yerden gerçekleştirmedik tabii. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eğitimin önündeki engelleri tek tek kaldıracak politikalar geliştirdik. Zorunlu eğitim süresinin artırılması, "Haydi Kızlar Okula" kampanyası, şartlı eğitim yardımları, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması, taşımalı eğitim uygulamalarıyla eğitimde cinsiyet eşitliği büyük oranda sağlanmıştır. İster beğenin ister beğenmeyin ama bu ülkede var olan dersliklerin yüzde 35'i AK PARTİ iktidarları döneminde olmuştur.

Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ulema.