GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:86
Tarih:15.04.2020

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 213 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde AK PARTİ Grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, konuşmama başlarken coronavirüs salgını nedeniyle hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Yine, virüs nedeniyle tedavi gören tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Evet, sayın milletvekilleri, tüm dünyayı etkisi altında alan coronavirüsü iki açıdan değerlendirmek lazım: Bir, sağlık açısından, bir de ekonomik ve sosyal açıdan.

Her birimiz tüm dünyayı birlikte takip ediyoruz. Birçok gelişmiş ülke sağlık altyapılarının yetersiz olması nedeniyle yüksek ücretlere rağmen vatandaşlarına coronavirüs tedavisi hizmeti sunmakta aciz kalmışlardır. Her gün haberlerde baktığımızda, Avrupa'da coronavirüs hastalarının -yollarda, parklarda- cebinde parası olsa dahi hastaneye gidemediğini, hastanelerde yer olmadığını ve tedavi imkânlarına ulaşamadıklarını ibretle görüyoruz. Hâlbuki, Türkiye'ye baktığımızda ne görüyoruz? "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Cumhurbaşkanımız bu sözü kendisine düstur edinmiş ve iktidara geldiği günden itibaren "Sağlık birinci önceliğimiz." demiş ve sağlıkta Türkiye'yi, değerli kardeşlerim, âdeta dünyanın bir numarası hâline getirmiştir. Bugün, Türkiye sağlık açısından altyapısını tamamlamış ve bütün hastanelerini tıbbî cihazlarla donatmış, yetişmiş personeliyle beraber, hastanelerde doktorlarıyla, hemşiresiyle, tıbbî sekreteriyle, cihazlarıyla birlikte bütün 83 milyonun âdeta hizmetine sunmuş vaziyetteyiz.

Değerli arkadaşlar, şimdi, tabii ki bu ülkede kim bir çivi çaktıysa teşekkürü borç biliyoruz, İşsizlik Fonu'nu kim kurduysa tabii ki teşekkür edelim geriye dönüp. Ama bugüne bakıp da sağlıkta geldiğimiz noktayı görüp de teşekkür etmezsek biraz Cumhurbaşkanımıza haksızlık etmiş oluruz kanaatindeyiz. Tabii ki bugünü görelim, tabii ki sağlıkta teşekkür edelim ama dönüp biz de teşekkürde cimrilik yapmıyoruz ama sizlerden de bu teşekkürü bekliyoruz. Sağlıkta, Türkiye'nin geldiği bu noktaya hakikaten dünya parmak ısırırken, dünya Türkiye'yi örnek gösterirken ama kimi konuşmacıların, özellikle sağlıktaki gelinen bu noktaya değinmeden konuşmalarını bitirdiklerini maalesef gördük. Evet, ben buradan bir kez daha çok kıymetli Cumhurbaşkanımıza, Türkiye'yi sağlıkta bu noktaya getirdiği için -paran olsa ne yazar değerli kardeşlerim Avrupa'da olduğu gibi- çok teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Değerli arkadaşlar, coronavirüs Çin'de ilk çıktığı andan itibaren, hatta çıkmadan önce, Sağlık Bakanımız, Hükûmetimiz bütün tedbirlerini almışlar ve baktığımızda, bugün coronavirüsle mücadelede başta Sağlık Bakanımız olmak üzere, bütün sağlık ekibimiz, sağlık personelimiz canla başla mücadele ediyorlar ve hamdolsun, Türkiye'de coronavirüsü yenmenin âdeta gururunu da, onurunu da yaşıyoruz. İnşallah, çok kayıp vermeden de bu mücadelenin üstesinden Türkiye gelecektir değerli kardeşlerim.

Değerli hemşehrilerim, hemşirelerimize, doktorlarımıza, hatta Vefa Sosyal Destek Hattı çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize buradan bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Birlik ve beraberlik içerisinde yürüttüğümüz bu mücadeleden her zaman -söylediğimiz gibi- zaferle çıkacağız inşallah.

Değerli milletvekilleri, şahsım ve 115 milletvekilimizle birlikte, hep birlikte bu kanun teklifimizi Meclisimize sunduk, Plan ve Bütçe Komisyonunda da çok güzel bir şekilde görüşmelerimizi yaptık. O kadar güzel başladık ki görüşmelere -hakikaten, burada çıkan konuşmacılardan da bekledim- bir uzlaşı sağladık. 18 maddenin belki birkaç tanesinde uzlaşı sağlamasak da büyük bir kısmında, en az 13-14 tanesinde uzlaşı sağladık. Bazı eksiklikler gördünüz, karşı çıktığınız bazı maddeler oldu ama değerli arkadaşlar, hakikaten, bu 18 maddenin, grubu bulunan bütün partilerle birlikte, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Başkanlığında bir torba yasa olarak mutfak çalışmasını yaptık ve bazı maddeler üzerinde titizlikle çalıştık, bazı maddeleri tekliften çıkarttık ama güzel bir teklif olarak da yüce Meclisin huzuruna getirdik.

Değerli kardeşlerim, bu teklifi verene kadar daha önce neler yaptık, tabii bunlara da bir bakmak istiyoruz. Şimdi, bazı konuşmacı arkadaşlarımız "Yüzde 1 uçak KDV'sini kaldırsanız ne olacak, kaldırmasanız ne olacak?" diye âdeta bugüne kadar yapmış olduğumuz düzenlemeleri görmezlikten geldi. Şimdi, tabii, yüzde 1 KDV'yi söylemeniz normal, onu da biz yaptık çünkü KDV'yi yüzde 1 oranına indirdik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Uçakları uçurdunuz ama.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Ama gelir vergisi mükelleflerini mücbir sebep sayıp da nisan, mayıs, haziran beyannamelerini temmuz ayına ötelediğimizi, ödemelerini de altı ay ötelediğimizi söyleseniz ne olur, ne olur arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Hiç öteleme diye bir şey yok, hepsi yalan.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Bu gelir vergisi mükellefleri Türkiye'nin mükellefleri değil mi? Tamamını mücbir sebep sayıyoruz, tamamını. Sigorta primlerini de öteledik altı ay. Şimdi, yüzde 1 KDV tabii ki nasıl hatırınızda? Devamlı uçakla İstanbul'a gidip geldiğinden hatırlıyorsun herhâlde. Yüzde 1 KDV'yi hatırlıyorsunuz ama gelir vergisi mükelleflerinin sigorta primlerini ötelediğimizi, kurumlar vergisi mükelleflerinden de coronavirüsten sektörel bazda etkilenenleri ötelediğimizi de söylemenizi bekleriz.

Değerli arkadaşlar, başka ne yapmışız? Kredi Garanti Fonu'nu 50 milyara çıkarttık değerli arkadaşlar, 25 milyar lira genişlettik. Bu ne demek? 500 milyarlık kredi hacmi demektir. Kime gidiyor bu paralar?

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yandaşlara...

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Bizim esnafımıza gitmiyor mu?

HÜDA KAYA (İstanbul) - Hayır, gitmiyor.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Şimdi "yandaşlar" diye laf geliyor. Evet, teşekkür ederim; pas atın, ben cevap vereyim, çok severim böyle şeyleri. Şimdi "yandaş" diyorsunuz. Az önce "Varlık Fonu'nu 'Aman, yandım Allah, battım!' diyenleri kurtarmak için kurdunuz." diyen de, dün, konuşmasında "5 tane firmayı Tayyip Erdoğan bu Hükûmete yandaş yaptı, onları zengin yaptı." diyen de sizsiniz, bugün gelip "Onlar battı." diyen yine sizsiniz. Bu çelişki değil mi arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dün diyorsunuz "Kurtardınız.", bugün diyorsunuz "Batırdınız." Şimdi, sizi anlamak mümkün değil. Ama dün başka türlü konuşup bugün başka türlü mü konuşacağız?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onlar paraları Man Adası'na götürdü; paralar Man Adası'nda.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Lütfen, yani, ne söylediğimizi bilmemiz lazım, ne konuştuğumuzu bilmemiz lazım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Panama'da, Panama'da.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Şimdi, 2 milyon kişiye bin lira para verdik, bunu küçümsüyorsunuz. "Ailelere ayda 500 bin lira para verelim." diyorsunuz. Biz bin lira vermişiz "E niye verdiniz? Vermeyin." diyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bin lira yeter mi?

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - 2 milyon 300 bin kişiye de yine bin lira vereceğiz, en düşük emekli aylığını 1.500 lira yaptık. Evet, esnaflarımıza T.C. kimlik numarasıyla beraber 25 bin lira kredi imkânı sağladık, yüzde 4,5 faizle. (CHP sıralarından gürültüler)

Değerli arkadaşlar, şimdi, yapılanları sayarak benim teklifime giremiyorum ama maalesef bunları da saymak zorundayım.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Ya, keşke verse, vermiyorlar ki.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Geçmediğimiz köprülerin parasını kime veriyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Yalnız, vakitte yanlışlık var. Sayın Başkan, bana kaç dakika söz verdiniz?

BAŞKAN - Devam edelim efendim.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Hayır, yirmi dakika... Ben ona göre konuşmamı planlayacağım. Kaç dakika konuşuyorum ben?

BAŞKAN - On dakika.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Niye yani, niye on dakika konuşuyorum onu anlamadım? (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Şahıs adına efendim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen şahsın adına konuşuyorsun, şahsın adına.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Hayır, niye böyle oluyor anlamıyorum yani?

Evet, değerli arkadaşlar, kanuna... Ben kendi konuşmamı yirmi dakikaya göre hazırladım Sayın Başkan, yirmi dakikaya göre hazırladığım için... (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Tokat) - Hesabını iyi yapacaksın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi, torba teklifime geliyorum. Teklifimizde neler var bir bakalım.

BAŞKAN - Sayın Hatip, toparlayalım.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Değerli kardeşlerim, hazine taşınmazlarına ait alacaklarını Hazine erteliyor, üç ay süreyle erteliyor. Detaylarına girmek istemiyorum, şimdi, tabii, sürede anlaşamıyoruz Başkanla. Evet, belediyelere imkânlar sağlıyoruz, Tabii ki belediyeler zor durumda, bunu da Hükûmetimiz gördüğü için, belediye ayrımı yapmaksızın... Yani belediye dediğimiz zaman değerli arkadaşlar, 83 milyon bizim vatandaşımız, bütün belediyeler de bizim belediyemiz. Ne a ne b ne c belediyesini ayıramayız, hepsi bizim belediyemiz. Belediyelerin gelir vergilerini, gelir vergisi tevkifatlarını, SSK primlerini üç ay süreyle öteliyoruz.

FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Yandaş mı bu! (CHP sıralarından gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Üç ay süreyle öteliyoruz değerli kardeşlerim, artı İller Bankasından yapılan kesintileri yapmayacağız. Belediyelere kaynak oluşturmak için bunları yapıyoruz değerli kardeşlerim.

Evet, öğrenim kredisi borçlarına başvuru şartı aranmaksızın, herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan üç ay süreyle öğrenci kredilerini de öteliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayalım Sayın Aydemir.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Daha yeni başladı Sayın Başkanım, maddelere devam, devam.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Evet, bu miktar da ne kadar? 550 milyon lira.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, borcu erteliyorsunuz, silmiyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlar, tarım satış kooperatifleri birliklerinin 2020 yılı ve daha sonraki yıllara ilişkin DFİF kaynaklı kredi borçlarını faizsiz olarak birer yıl erteliyoruz. Şimdi, çiftçilerimizin yararlanacağı, özelleştirmeden dolayı 2013, 2014 yılından önce kalan TEDAŞ'a ait borçlarını, değerli kardeşlerim, yeniden yapılandırıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 75 bin çiftçimiz var, 75 bin çiftçimizin elektrik borcunu yapılandırmak...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne kadar borcu var?

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Yani bu, bu torbaya girdi diye suç mu arkadaşlar? Çiftçiler bizim vatandaşımız değil mi? Onlar da bizim vatandaşımız.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Toplam borcu ne kadar?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Üretim nerede? Tarım kredi kooperatifleri nerede?

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - 75 bin abonenin 1 milyar 677 milyon borcunu yapılandırıyoruz.

Evet, sona gelelim, işsizlik. Ücretsiz izne gelelim arkadaşlar, herkesin değindiği ücretsiz izin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ha, oraya gel!

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Evet, gelelim. Şimdi ücretsiz izin ne demek değerli arkadaşlar? 39,24 lira...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Sayın Başkanım, bu çok önemli. Herkesin bilgilenmesi lazım.

BAŞKAN - Buyursunlar, buyursunlar.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Şimdi, ücretsiz izin ne demek değerli kardeşlerim? Bakınız, adam beş gün önce işe girmiş ve iş yeri de kapanacak; işveren işçisine maaş ödeyemeyecek, işten çıkartmak istiyor. İşçi çıktığı zaman ne kısa süreli ödemeden faydalanabiliyor ne İşsizlik Fonu'ndan faydalanabiliyor. Bu arkadaşımız çıkacak, bir lira para almayacak. Biz ne dedik? "Hiçbir hakka sahip olmasan dahi..." Bakın, "Hiçbir hakka sahip olmasan dahi, şartların tutmasa dahi, gel kardeşim. 39,24 lira, 1.177 lira parayı bu devlet sana ödeyecek." dedik. Yani bunun kadar güzel...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Maşallah, maşallah.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Evet, maşallah tabii, tebrik ediyorum, maşallah tabii. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bugüne kadar Türkiye bunu gördü mü? Bugüne kadar Türkiye bunu gördü mü arkadaşlar? Kısa süreli çalışma ödeneği, "Efendim 39,24 lirayı nasıl buldunuz? Bu rakam nasıl denk geldi?" diyorsunuz. Bakınız, yıllar boyu asgari ücretle...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Telefon numaranızı verin de sizi arasın vatandaş.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Arkadaşlar, bakınız, 39,24'ü nasıl bulduğumuzu söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çay simit, çay simit...

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Yıllar boyu asgari ücretle çalışıp da işten çıktı arkadaş, işveren çıkardı işten.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şunu sesi açın da vatandaş duysun.

UĞUR AYDEMİR (Devamla) - Bu arkadaşımız İşsizlik Fonu'na gidip müracaat ettiğinde günde 39,24 lira para alıyor. O parayı, yani yıllardır asgari ücretle çalışan bir kişi nasıl para alacaksa İşsizlik Fonu'ndan, bu kardeşimize bu hakkı biz veriyoruz değerli kardeşim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)