GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:86
Tarih:15.04.2020

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 213 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.

İnsanlık tehdit düzeyi çok yüksek, aynı zamanda da görünmeyen bir felâketle kesintisiz ve kıyasıya boğuşmaktadır. Dünya ayaktadır, alarm zilleri her ülkede çalmaktadır. Covid-19 hastalığı bulaşıcı özelliğinden dolayı tehlike saçmakta; kıtalara, ülkelere, insan bedenlerine sıçrayıp sirayet etmektedir.

Türkiye hastalık ortaya çıkar çıkmaz engelleyici tedbirleri sıkı bir şekilde almaya dikkat ve titizlikle özen göstermiştir. Nitekim, 6 Ocak 2020'de Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir operasyon merkezi kurulmuş, 10 Ocak 2020'de de Bilim Kurulu teşekkül ettirilerek ölümcül virüsün gelişmesi sıcak takibe alınmıştır. Sağlık Bakanlığı süreci etkili bir şekilde yönetmekte; kamuoyu doğru zamanda, isabetle bilgilendirilmektedir. Devlet tüm kurum ve kurullarıyla seferber edilmiştir. Hükûmet, tarihî nitelikli görevini başarıyla yerine getirmektedir.

Türkiye salgına nispeten daha hazırlıklı yakalanmıştır. Hastanelerimizde yatak sayısı, yoğun bakım ünitesi, teşhis ve tedavi konusunda herhangi bir sıkıntımız yoktur. Şu ana kadar hem sağlık hizmetleri hem gıda ve temizlik maddeleri tedariki hem de kamu güvenliği bakımından kayda değer bir meseleyle karşılaşılmamıştır. Sağlık malzemelerinin üretimi ve tedariki konusunda da şu ana kadar ciddi bir sıkıntı olmamıştır. Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra tüm imkânlarıyla diğer ülkelerin de yanında olmaya çalışmaktadır.

Türk milleti dünyayı sarıp sarmalayan Covid-19 hastalığını Allah'ın izniyle yenecek dirayete, deneyime ve bilimsel zihniyete sahiptir. Türkiye'nin her yöresinde üstün bir adanmışlıkla görev yapan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve bütün sağlık personelimize güvenimiz ve desteğimiz tamdır. Unutmayalım ki henüz aşısı ve kesin tedavisi bulunmayan Covid-19 hastalığından korunmanın en gerçekçi yolu bulaşmasına mâni olmaktır. İnsan ve toplum sağlığı için yapılacak fedakârlıklar geleceğimizi de kesinlikle güvenceye alacaktır. Dolayısıyla, mikrobun kırılması için Sağlık Bakanlığının tavsiye ve tembihlerine aynen riayet etmek insan ve toplum sağlığı açısından mecburiyettir. Bugün itibarıyla ülkemizde vaka sayısındaki artış hızı sabit kalma eğiliminde olup vaka sayısı 69.392'ye, ölüm sayısı ise 1.518'e ulaşmıştır. Covid-19 salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ayrıca, tedavi gören kardeşlerimize acil şifalar temenni ediyorum. Sağlık çalışanlarımız, güvenlik görevlilerimiz başta olmak üzere bu süreçte insanlarımıza destek olmak için canla, başla hizmet eden herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Değerli milletvekilleri, Covid-19 hastalığıyla mücadelede ülkemiz, ihtiyaç duyulan her teşebbüs ve girişimi tereddütsüz ifa etmektedir. Elbette, Covid-19 salgınının yol açtığı sosyal ve ekonomik olumsuz sonuçlar olmaktadır, daha da olacağı görülmektedir. Bu kapsamda da ekonomik ve sosyal önlemler peş peşe alınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın 18 Mart günü açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı Destek Paketi, toplamda 100 milyar liralık bir kaynağı hemen devreye almıştır.

Ücretli çalışanlardan esnaf ve sanatkârlara kadar her kesimi kapsayan, istihdamın korunmasını merkeze alan pek çok ekonomik tedbir hayata geçirilmiş, geçirilmektedir. İstihdamın sürmesini sağlamak için esnafımıza, sanatkârımıza, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize, ihracatçılarımıza pek çok erteleme ve destek düzenlemesi uygulamaya konulmuştur.

Bu süreçte en büyük önceliğimiz, vatandaşlarımızın geçim sıkıntısına düşmeden temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlayabilmektir.

Covid-19 salgınının sosyal ve ekonomik hayata olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla hazırlanan bu kanun teklifiyle de çok önemli düzenlemeler yapılmaktadır. Özellikle, çalışanlara ve bu süreçte işten çıkarılanlara yönelik düzenleme büyük önem taşımaktadır. Bu düzenlemeye göre, işten çıkarmalar üç ay süreyle yasaklanmakta ve bu süre içinde ücretsiz izne çıkarılma uygulaması getirilmektedir. İşsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan yahut bu süreçte ücretsiz izne çıkarılanlara 1.177 lira nakdî ücret desteği verilmesi öngörülmektedir. Dolayısıyla 15 Mart 2020 tarihinden sonra işten çıkarılanlardan işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlara 1.177 lira nakdî ücret desteği verilmesi sağlanmaktadır.

Yine ücretsiz izne çıkarılacak olanlar da 1.177 lira nakdî ücret desteğinden yararlanacaktır. 1.177 liranın bir ailenin geçimini sağlamada yetersizliği açıktır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan da mutlaka sosyal yardım desteği yapılmalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı geçen hafta yaptığı açıklamada: "Dar gelirli 2,1 milyon aileye sağlanan bin lira nakdî yardımı yeni 2,3 milyon aileyle birlikte toplamda 4,4 milyon aileye vereceğiz. Ücretsiz izne çıkarılan vatandaşlarımız merak etmesin, onlar için de maaş desteği başlatacağız." demiştir. Böylelikle sadece nakdî ücret desteği geliri olan, başka bir geliri olmayan ailelere de nakdi yardım yapılacağı anlaşılmaktadır. İşten çıkarılmış, işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan yahut ücretsiz izne çıkarılan çalışanlarımız destek almak için mutlaka gerekli başvuruları yapmalıdır. Hiçbir vatandaşımız "Ben yararlanamam." dememeli, kendilerine devletimiz tarafından sağlanan destek ödemeleri onların hakkı olup alabilmek için mutlaka başvurmalıdır.

Yine Hazine ve Maliye Bakanının önceki gün verdiği bilgiye göre kısa çalışma ödeneğine 200 bin firma, 2 milyondan fazla çalışan için müracaat etmiş, bu müracaatın 700 bini onaylanmıştır. Kanun teklifiyle kısa çalışma başvurularının işverenlerin beyanı doğrultusunda ödemelerinin gerçekleştirilmesi düzenlenmektedir. Böylelikle kısa çalışma ödemeleri hızlandırılmaktadır.

Coronavirüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma ödeneği talep eden esnafımız, bağlı olduğu İŞKUR birimine elektronik posta yoluyla başvuru yapabilmektedir. İş yerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak en az üçte 1 oranında azaltan veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerinde faaliyetini tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durduran esnafımız, kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için bulunduğu ildeki İŞKUR'a başvuru yapmalıdır. Hiç kimse "Kısa çalışma ödeneğinden ben yararlanamıyorum." dememeli, iş yeri kapanan her esnaf mutlaka müracaat etmelidir.

Alınan tedbirlerle 2 milyondan fazla mükellefin muhtasar, KDV ve prim ödemeleri altı ay ertelenmiştir; 2 milyona yakın gelir vergisi mükellefi mücbir sebep hâli kapsamına alınmıştır. Vergi kolaylıkları tüm sektörlere değil, sadece mücbir sebep tanımındakilere sağlanmaktadır. Bu, yeterli değildir cirosu belli bir oranın altına düşen herkese kolaylık sağlanmalıdır. Mücbir sebep kapsamı belirlenirken bir sektörde ne kadar üretim kaybı olduğu da dikkate alınmalıdır. Ayrıca, seçilen sektörlerin tedarik zincirlerinin nasıl etkilendiği de mutlaka hesaba katılmalıdır. Dolayısıyla alınan tedbirlerin işletmelerimizin olağan faaliyetlerinin sürdürülebilirliği anlayışıyla formüle edilmesi gerekmektedir. Çünkü salgının etkisi geçtiğinde üretime hızla ve sorunsuz geri dönebilmemiz lazımdır. Ayrıca, 25 bin liralık esnaf destek kredisi ve kredi kartı, zor durumda olan tüm esnafımıza mutlaka ve ivedilikle verilmelidir.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle yapılan başka önemli düzenlemeler de bulunmaktadır. Şöyle ki Hazine ile Milli Parklar ve Orman Genel Müdürlüğü taşınmazlarına ve izinlerine ait satış, kira ve ecrimisil borçları ile KYK kredi borçları üç ay ertelenmekte ve ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler hâlinde faizsiz tahsili öngörülmekte, ayrıca bu süreyi üç ay daha uzatma yetkisi verilmektedir. Konutlara ve faaliyetleri durdurulan iş yerlerine ilişkin su faturası borçları ile belediye taşınmazlarına ait kira borçlarının belediyeler tarafından üç ay ertelenebilmesi, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler hâlinde ve faizsiz tahsili ve bu süreyi üç ay daha uzatabilme yetkisi verilmektedir.

Belediye taşınmazlarındaki faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunmayan işletmelerden, faaliyette bulunmadığı döneme ilişkin olarak kira bedelleri ile ilan, reklam ve çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunmayan dönemlere isabet eden kısımlarının alınmaması öngörülmektedir.

Belediyelerce toplu taşıma faaliyetleri için üç ay süreyle gelir desteği ödemesi yapılabilmesi, ruhsat, izin, hat kirası borçlarını faizsiz olarak üç ay erteleyebilmesi ve ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler hâlinde faizsiz tahsili öngörülmekte, ayrıca bu süreleri üç ay daha uzatma yetkisi verilmektedir.

Belediyelerin gelir vergisi tevkifatı ödemeleri ile sosyal sigorta prim ödemeleri üç ay süreyle ertelenmekte ve ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler hâlinde faizsiz tahsili öngörülmekte, ayrıca bu süreyi üç ay daha uzatma yetkisi verilmektedir.

Ayrıca, yaşlılar ile engellilere yapılan yardımların üç ay süreyle gelir ölçütleri ile ağır engellilik şartı aranmadan yapılması ve bu süreyi üç ay daha uzatma yetkisi verilmesi, tarım satış kooperatifleri birliklerinin destekleme ve fiyat istikrar fonu kaynaklı kredi borçlarının 2020 yılına ait taksit ödemesinin 2021 yılına ertelenmesi, TEDAŞ'ın elektrik tüketiminden kaynaklanan, daha önce yapılandırılmamış alacaklarının yeniden yapılandırılması, Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında verilen lisansların geçerlilik süresinin bir yıl uzatılması, AR-GE ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen faaliyetlerin geçici süreyle bölge dışından da yürütülmesine izin verilebilmesi, finansal açıdan zor duruma düşecek büyük kuruluşların Türkiye Varlık Fonu ve şirketlerince sermaye yoluyla desteklenebilmesi, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapanlara idari para cezası verilmesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, kooperatifler, dernekler ve tarımsal üretici birlikleri gibi çeşitli kuruluşların genel kurul toplantıları ile 2020 yılında yapılması gereken muhtarlık seçimlerinin ertelenmesi gibi düzenlemeler de yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde istihdamı korumak ve özellikle küçük işletmeleri, esnafı, ticaret erbabını, çiftçiyi, kendi işinde çalışan kişileri desteklemek açısından yeni adımlara ihtiyaç vardır. Kredi erteleme, ödemeler ve kısa çalışma ödeneği gibi verilen destekler nefes aldırsa da hâlen atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Elektrik, doğal gaz faturalarında ve akaryakıtta kayda değer bir indirim sağlanması tüm esnafımıza nefes aldıracak önemli bir destek olacaktır. Oda, borsa ve birlik aidatlarında indirime gidilmeli, oda ve borsa gelirlerinden kamuya yapılan kesintiler altı ay ötelenmelidir. Türk Hava Yolları kargo ücretlerinde indirim yapılmalı, limanlardaki ardiye ve demuraj ücretleri düşürülmelidir.

Taşıma sektöründeki tüm esnafımız büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Bugüne kadar kendi kısıtlı imkânlarıyla hizmet eden esnafımızın dayanma gücü kalmamıştır. Nakliyeci esnafımıza vergisiz akaryakıt verilerek bu zor zamanda desteklenmelidir. Kamyon, otobüs, servis, dolmuş, taksi esnafına doğrudan gelir desteği yapılmalıdır. Ticari araçlarda motorlu taşıtlar vergisinin 2'nci taksiti alınmamalıdır. Zorunlu trafik sigortalarında prim indirimi yapılmalıdır. Esnaf ve çiftçimizin sosyal güvenlik prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın eczanelerden ilaç alabilmesinin önü açılmalıdır.

Coronavirüsle etkin mücadele yanında, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda arz güvenliğinin korunması büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, hazineye ait tarım arazilerinin çiftçilerimizin kullanımına açılmasını, Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı kapsamında tüm ekilebilir arazilerin üretime katılması için üreticilere tohumların yüzde 75'inin hibe edilecek olmasını çok önemli buluyoruz; ancak tohumu alan çiftçinin ekim yapmak için mazot, gübre, ilaç kullanması gerekmektedir. Tarımsal girdilerin fiyatlarıysa sürekli artmaktadır. Çiftçilerimizin birçoğu bu artışlar karşısında çaresiz kalmıştır. Çiftçimizin mazot, gübre, ilaç, yem gibi girdileri uygun fiyatla sağlanmalı, üretilen ürünlere alım garantisi verilmelidir. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik için daha düşük tarife belirlenmeli, elektrik fatura bedellerinin hasat sonrası tahsili sağlanmalıdır. Tarımsal su kullanım ve elektrik borçları faizsiz ertelenmeli, tarımsal desteklere konulan blokeler kaldırılmalı, salgın süresince sulama hizmetleri ücretsiz verilmelidir. Çiftçilerin tarım kredi kooperatifleri ve Ziraat Bankasına olan kredi, anapara ve faiz ödemeleri bir yıl faizsiz ertelenmeli, uzun vadeli yapılandırılmalı, çiftçilere sıfır faizle kredi verilmelidir. Ayrıca bu mevsim yoğunlaşan ekim ve sulama gibi faaliyetlerini yapabilmeleri için tarlasına giden çiftçimiz, sokağa çıkma yasaklarından muaf tutulmalı varsa verilen cezalar iptal edilmelidir.

Son olarak, medyamıza yönelik alınması gereken önlemlerle ilgili beklenti ve önerileri dile getirmek istiyorum. Covid-19 salgını medya sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Sektöre ve özellikle de çok zor durumda olan yerel medyaya acilen destek verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yerel medya şirketleri KOBİ kapsamında Kredi Garanti Fonu veya KOSGEB kredi ve desteklerinden yararlandırılmalıdır, vergi ve SGK prim borçları en az bir yıl süreyle ertelenmelidir, reklam ve ilan faturalarından alınan KDV ile Basın İlan Kurumu payı düşürülmelidir, telif bedelleri başta olmak üzere RTÜK payı ile frekans bedelleri bir süre alınmamalıdır. TÜRKSAT uydu bedeli ödemeleri bir süre ertelenmeli ve indirim yapılmalı, kamu spotları yayınları ücretlendirilmek suretiyle TÜRKSAT ve RTÜK'le mahsuplaşması sağlanmalıdır. Toplumsal mesaj içeren devletin duyuruları ilgili bakanlıkça resmî ilan olarak yayınlatılmalıdır. Kamu kurumlarının resmî ilan statüsünde olmayan reklamlarına ayrılan bütçenin asgari yüzde 30'u yerel medyaya ayrılmalıdır. Gazete basımında kullanılan kâğıt, kalıp ve mürekkep gibi ithal malzeme maliyetlerinin kur artışlarından etkilenmemesi sağlanmalı ve gümrük vergileri tamamen sıfırlanmalıdır. Toplumu yakından ilgilendiren belediye meclisi ve encümeni ile il genel meclisi ve hizmet birlikleri karar ve duyuruları resmî ilan olarak her şehirde yerel gazetelerde yayımlanmalıdır. Hayatlarını tehlikeye atarak görev yapan gazeteciler ve medya çalışanları ücretlerini sağlıklı olarak alamamaktadır. Basın çalışanlarına ve işsiz kalanlara Basın İlan Kurumu vasıtasıyla maaş desteği verilmelidir. Ayrıca, tüm medya çalışanlarına bir yıllık maaşlarının yarısı kadar, isteğe bağlı olarak, uzun vadeli faizsiz kredi desteği sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, corona musibetini aklın, bilimin ve doğanın gücüyle yeneceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Geçmişte daha müşkül anlarda bile yeise ve yılgınlığa kapılmayan Türk milletinin bu virüs kuşatmasını da yaracağına inanıyorum. Telaşa gerek yoktur, korkuya lüzum yoktur. Nitekim, Allah bes, baki, hevestir. Hükûmet görevinin başındadır, gerekli bütün önlemleri sırasıyla almaktadır. Bugünler geçecektir, hayat normale dönecektir, Türkiye bugünkü karanlıktan güçlenerek çıkacaktır. Aziz milletimiz metin ve müsterih olsun, Türk devleti her güçlüğün üstesinden gelmeye muktedirdir. Ekonominin çarkları dönecek, risklerle dolu bu dönem mutlaka aşılacaktır. Bilinmelidir ki karşımızdaki zorluğu el ele verip güç birliği yaparak Allah'ın izniyle atlatacağız. Bunu başaracağız, birlikte başaracağız. Bu felaketten daha da güçlenerek çıkacağız. Zira, biz Türk milletiyiz, biz Türkiye'yiz. Biz, bize yeteriz Türkiye'm.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kanun teklifine destek verdiğimizi belirterek saygılarımı sunuyorum, sağlıklı günler diliyorum. Yüce Rabb'im yâr ve yardımcınız olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)