GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:13.04.2020

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yedi gündür burada, eşitlik gibi anayasal ilkeye ve infaz biliminin kurallarına uygun bir yargı reformu yapabilme umuduyla çalışma içerisinde olduk, çaba içerisinde olduk ama öyle görünüyor ki bu bilimin kurallarına uygun, Anayasa'ya uygun bir infaz reformu paketi bu Meclisten çıkmayacak. Siyasal öncelikleriniz var, siyasal tercihleriniz var; o siyasal tercihlerinizi siyasal ortağınızla beraber öne çıkarmış durumdasınız ve o siyasal tercihlerinize uygun suç tipleri bakımından infaz indirimi yapıyorsunuz. Oysa olması gereken, eşit ve adil bir biçimde infaz indirimini sağlayacak, bazı suçlar bakımından infazın ertelenmesini sağlayacak ve tutuklular bakımından da adli kontrol yöntemlerini öne çıkaracak bir paketin buraya gelmesi ve geçmesiydi ama maalesef olmadı. Nedir siyasal tercihleriniz sizin? Mesela, göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, kaçakçılık, nüfus ticareti, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, zimmet, irtikap, bankacılık zimmeti, piyasa dolandırıcılığı, fuhuş, sahtecilik, yağma, hırsızlık, taksirle adam öldürme gibi suçlara infaz indirimi var ama düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olan insanlara yok, siyasi muhaliflere yok, sizin çizdiğiniz siyasetin dışına çıkanlara yok; yine, bankaya para yatıranlara yok, bu nedenle mahkûm olanlara yok, çocuğunu okula gönderenlere yok bu infaz indirimi, sendikaya üye olanlara yok, kanun hükmünde kararnameyle atılanlara, ihraç edilenlere bunlar yok. Siyasal tercihlerinize uygun suç tiplerine uygun bir yasayı buraya getirdiniz. Biz buna razı değiliz. Oysa sizin bu yükünüzü almaya ve toplumda bir bütünlükle bir yasa çıkarmaya hazırdık, yedi gün boyunca da burada düşüncelerimizi ortaya koymaya çalıştık ama maalesef, Adalet ve Kalkınma Partisinin bu konudaki duvarıyla karşı karşıya kaldık.

Bu paketi genişleteceğinize, dün gece, cezaevinde bulunan 6 gazeteciyle ilgili olarak Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Hülya Kılınç'la ilgili olarak başka bir operasyon yaptınız. Kapsam içinde olan MİT Yasası'na muhalefeti de kapsam dışına aldınız. Bununla ilgili olarak milletvekili arkadaşım Ali Şeker'in sabah lokantada 2 AK PARTİ milletvekilinin hoparlörü açık telefonundan duyduğu sözler benim için çok büyük bir şok oldu. 2 milletvekilinin hoparlörü açık konuşmasında "Evet biz bu maddeyi ve teklifi bu gazeteciler hapiste kalsın." diye getirdik... Bu sözlerin konuşulabildiği bu Meclis ortamındayız maalesef, maalesef.

Değerli arkadaşlar, insanları ölüm koridorunda, ölüm bekleyişi içerisinde tutuyorsunuz şu anda. Bugün Adalet Bakanı nihayet açıkladı, açık cezaevlerinde 3 mahkûmun ölümünü, 17 mahkûmun ise corona virüsü teşhisiyle yatırıldığını. Yine aynı bilgilere göre, 79 ceza infaz koruma memuru da bu virüsten kapmış ve sonuçta, cezaevlerinde görev yaparken kapmışlar. Her an cezaevlerine bulaşması ve bu salgının bir kırıma dönüşmesi mümkün ama maalesef bu ölümler sizin umurunuzda yok, maalesef yok. Çünkü bu Parlamentoda, burada görev yapmış tutuklu milletvekilleriyle ilgili olarak, Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarından "Ölsün!" sesleri geldi, "Ölsün!" sesleri geldi ve zabıtlara geçti. O "Ölsün!" seslerini duyduğumda benim aklıma 12 Eylül faşist askerî darbesini yapmış olan Kenan Evren'in şu sözleri geldi: "Asmayalım da besleyelim mi?" Cezaevinde bulunanlara söylenen "Ölsün!" sözleri ile faşist darbeci Kenan Evren'in bu sözleri arasında zihniyet bakımından hiçbir fark yok. Biz muhalefet milletvekilleri olarak vicdanen üzerimize düşenleri yaptık, burada uyarı görevlerimizi yaptık ve sizleri hukuka uygun, eşit ve adaletli bir infaz yasası çıkması için göreve çağırdık ama maalesef siyasal öncelikleriniz bazı suç tipleri olduğu için bu adımları atmadınız.

Ben bir daha konuşmayacağım. Sonuçta öyle görünüyor ki bu yasa sabaha karşı veya gece yarısı çıkacak ve getirdiğiniz biçimiyle çıkacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ama şunu da söylemek zorundayım: Cezaevlerinde, özellikle düşünce suçluları, siyasi muhalifler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, bebekli anneler ve diğer muhalifler bakımından meydana gelecek ölümlerin vicdani yükümlülüğü Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP milletvekillerinin omuzlarında olacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum ve sağlık diliyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)