GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 40'ıncı maddesi üzerine İYİ PARTİ adına söz almış bulunuyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerinde konuşmakta olduğumuz maddede açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına geçmeye hak kazanan hükümlülere verilen özel izin süresi artırılmakta veya hastalık ve doğal afet gibi zorunlu hâllerde bu izinlerin birleştirilerek kullandırılmasına imkân sağlanmaktadır. Değişiklik teklif edilen maddeyle salgın hastalık, doğal afet, savaş veya seferberlik durumunda izinden dönemeyen veya geç dönen hükümlülere ceza verilmeyeceğine ilişkin hukuka uygunluk nedeni kabul edilmektedir. Eklenen ilk fıkraya "Bahse konu hukuka uygunluk nedenleri mücbir sebeplerden birinin ortadan kalkmasına müteakip vakit kaybetmeksizin izinden dönen hükümlüler için geçerlidir." minvalinde bir ifade eklenmesi yerinde olabilir.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz bugüne kadar benzeri görülmeyen bir salgının pençesinde mücadele veriyor. Küresel politik ve ekonomik sistemin değişimine yol açacak büyüklükte kırılma yaşatan bu salgın bizlere de sosyal devlet olabilmenin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Tarih boyunca kurduğu bütün devletlerde sosyal devlet vasfını yaşatan Türk milleti için devlet, milletin ihtiyacını gideren, milletiyle bütünleşen devlettir. Türk tarihinin en eski miraslarından Orhun Yazıtları'nda "Tanrı buyurduğu için kaan oturdum. Aç, fakir milleti hep topladım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım." sözleri bütün Türk devletlerinin ortak vasfı olmuştur.

Değerli milletvekilleri, Türk devletinin varlık sebebi Türk milletine hizmettir. Bugün devletimizden de beklediğimiz, zayıf ekonomik kalkan paketleriyle sermayeyi koruması değil, Türk milletinin tamamını kucaklayacak bir şefkat eli uzatmasıdır. Salgın süresi uzadıkça salgından ekonomik olarak etkilenen insanlarımızın sayısı her geçen gün artıyor, zaten zor koşullarda hayatını sürdürmeye çalışan vatandaşlarımız salgının yarattığı ücretsiz izin, işe gidememe gibi koşullar içinde zor günler geçiriyor. Salgının önüne geçebilmek adına "evde kal" çağrısı yapılıyor fakat kimse insanımıza evde yaşamasını nasıl sürdürebileceğini söylemiyor. Daha şimdiden işini kaybetmiş yüz binlerce insana "Evde kal, evde hayat var." demek Türk devlet geleneğiyle bağdaşmıyor.

Bir de belki evde hayat var ama un yok, şeker yok, yiyecek bir şey yok, faturalar birikiyor. Evde hayat var ama faturaları ödeyecek para yok. İnsanımız, virüse yakalanmamak için evine kaçıyor ama evinde vergilerden kaçamıyor, böylece olağanüstü bir dönemde bile elektriğe dört ayrı vergi, doğal gazda ÖTV ve KDV, temizlik ürünlerinde de en yüksekten KDV ödemeye devam ediyor.

Değerli milletvekilleri, milletin devletine ihtiyaç duyduğu yerde devlet yardım kampanyası başlatmaz. Milletimiz çok zor durumda. İşini kaybeden insan umudunu kaybeder, yaşama sevincini kaybeder. Ne olursunuz işini kaybeden, dükkânını kapatan, ücretsiz izne çıkarılan vatandaşlarımızın yanında olalım, en azından önümüzdeki üç ay boyunca temel harcamalarını sağlamak üzere gelir desteği verelim. Türkiye, coronavirüsün yarattığı sağlık sorunlarının yanı sıra oluşan sosyal sorunları ancak sosyal devlet olma vasfı ve toplumsal dayanışmayla aşabilir.

Son olarak, her türlü riske ve yetersiz çalışma şartlarına rağmen Türk milletinin sağlığı için fedakârca savaş veren doktor, hemşire, teknisyen, yardımcı sağlık personeli ve sağlık işçilerine şükranlarımı sunuyorum. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in bu mücadelede hastalık kapan, hayatını kaybeden sağlık personelimizin gazi ve şehit sayılması önerisini Meclisin huzurunda tekrarlamak istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)