| Konu: | İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sokağa çıkma yasağının zamanlamasının yanlış olduğunu kabul ettiğine, Hükûmetten sokağa çıkma yasağının uzatılıp uzatılmayacağı konusunda tatmin edici açıklama beklendiğine, kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiğine, eş, altsoy, üstsoy grubuna bakılmaksızın ceza infaz kanun teklifine "kadın" kavramının yerleştirilmesinin önemli olduğuna, ziraat mühendislerinin sokağa çıkma yasağında zirai ilaç satan iş yerlerinin de açık kalması gerektiğini ifade ettiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cuma akşamı ilan edilen sokağa çıkma yasağının plansız yapıldığını, oluşacak panik havasının öngörülemediğini ve bunun tam bir iş bilmezlik olduğunu dün burada ifade etmiştim. Bugün gazetelerde okuyoruz, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu verdiği röportajda "Bir buçuk iki saatlik bir süreçte bazı kısıtlı bölgelerde bir yığılma oldu, doğrudur." demiş. "Ben bunu öngöremedim. Zamanlaması açısından alınan karar, Bakanlığımıza ait bir karardır. Eleştirileri de aldım, kabul ettim." ifadesini kullanmış. Hata yaptığını ve bu kaosun oluşacağını öngöremediğini kabul ederek sorumluluğu üstüne almış Sayın Bakan.
Evet, ne yazık ki 30 büyükşehirde ve Zonguldak'ta milyonlarca insan sokaklara döküldü; maskesiz bir şekilde, sosyal mesafeye uymaksızın, iç içe, uzun kuyruklar oluşturarak virüsün kolayca yayılmasını sağladı. Bir aydır kendini evde izole eden vatandaşlarımızın aldığı tüm tedbirler ile sağlık çalışanlarımızın fedakârca verdiği tüm emekler bir gece de heba edildi. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere, Bilim Kurulu üyesi değerli hekimlerimizin cuma gecesi yaşananlardan ne kadar rahatsız olduğunu da tahmin edebiliyorum.
Tüm bunları göz önüne aldığımızda, milyonlarca vatandaşımızı risk grubuna sokan, belki de on binlerce insanımızın ölümüne sebep olabilecek bir yanlış yapıldığı ortada ne yazık ki. Cuma akşamı ilan edilen sokağa çıkma yasağı bu gece saat 24.00'te sona eriyor. Ancak, bu yasak uzatılacak mı uzatılmayacak mı, vatandaşlarımız bunu da merak ediyorlar. Bu konuda Hükûmetten tatmin edici ve elbette ki vakitli yapılacak bir açıklama bekleniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu konuda alınacak kararın Bilim Kurulu üyelerinin görüşleri de ciddi anlamda dikkate alınarak verilmesi ve vatandaşlarımızın sağlığını, ihtiyaçlarını düşünerek, panik havası yaratmayacak şekilde ilan edilmesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. Bu şekilde, her vatandaşımızın yarın ne olacağı konusunda zamanında bilgilendirilmesinin önemli olduğunu da vurgulamak istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Dün Kocaeli Darıca'da ne yazık ki bir kadın daha cinayete kurban gitti, 3 çocuk annesi bir kadın eşi tarafından kendi evinde vahşice öldürüldü. Ölen kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakılarına başsağlığı diliyorum. Bu cinayet tam da iktidarın getirdiği ve her gün bizim bu konuda eleştirilerde bulunduğumuz infaz kanunu teklifi görüşmeleri sırasında meydana geldi. Belki denk geldi belki de "Nasıl olsa yatar çıkarım." mantığıyla bu cani, bu cinayeti gerçekleştirdi. Hangisi olursa olsun bu kabul edilemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Buradan şunu söylemek istiyorum: İktidar, bu konuda bizim yaptığımız konuşmalara, uyarılara lütfen biraz daha kulak versin, önemsesin. İşte daha dün, hayatının baharında, 36 yaşında bir kadın eşi tarafından vahşice öldürüldü arkadaşlar. Benim kürsüde de bahsettiğim eş, alt soy, üst soy grubuna bakılmaksızın bu İnfaz Kanunu'na kadın kavramının yerleştirilmesi önemli. Bu, boşandığı eşi de olabilirdi, imam nikâhlı eşi de olabilirdi ama sizin hazırladığınız kanunda, öyle bir şey vuku bulduğunda alt soy, üst soy kavramı olmadığı için direkt infaz indiriminden faydalanacak; böyle bir kanun hazırlandı. Bu uyarılara hiç de kulak vermediniz, sebebini bilmiyorum. İlk defa, muhalefetten gelen bir eleştirinin en ufak zerresine dahi tahammülünüzün olmadığı bir kanun geçiriyoruz, o yüzden bu kadar uzuyor yani mantıklı olarak kanunları oturup tartışma imkânı bile bulamadık maalesef.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Lütfen bu canilere cesaret vermeyin, bir caninin eline bıçağı alıp bir hayata son vermesine engel olun; bunun için gün bugündür.
Bugün Hatay'dan arayan Ziraat Mühendisi Burak Eker bir konuda hatırlatmada bulundu bana, şunu söyledi: "Sizin 'canlı' dediğiniz şeyler sadece insanlar ve hayvanlar mı? Hayır. Niye, insanlar için eczaneler açık, hayvanlar için veterinerler açık ama bitkiler de hastalanır. Bitki hastalığı öyle bir şeydir ki, ziraat mühendisi gittiğinde, o gün o ilaç verilmezse o mahsul tamamen ölür; hemen o gün verilmesi lazım. O yüzden, ziraat mühendislerinin o ilacı bulabileceği, zirai ilaç satanların da böyle bir yasak kararı karşısında eczaneler gibi, veterinerler gibi açık kalması gerekiyor." Bu konunun da hassasiyetine, önemine binaen size hatırlatmak istedim. Bundan sonra sokağa çıkma yasakları olursa, mutlaka ve mutlaka bunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini bizzat sizlerle paylaşmak istedim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.