| Konu: | 207 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 24'üncü maddesiyle ilgili önergeler üzerinde yapılan işlemin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 11.04.2020 |
ERKAN BAŞ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, şimdi, kanun yapmak ciddi bir iştir. Bakın, bazen bir önergede bir virgülün yeri değişir, insanlar mesela on yıl sonra emekli olurlar. Bazen bir önergede bir virgülün yeri değişir şu anda tartıştığımız gibi bir kanunda binlerce insan cezaevine girer, binlerce insan cezaevinden çıkar. O yüzden dikkatle tartışmamız gerekiyor ve bir kere, temel olarak bütün milletvekillerinin mümkün olduğunca bu kanun yapım sürecine katılmasının yolunu açmak lazım, bu bir.
İkincisi, bakın, bizim İç Tüzük'ümüz, daha önce burada defalarca dile getirdik, esas olarak çoğunluğu koruyan ve siyasi parti grupları temelli bir İç Tüzük'tür. Milletvekilini, aslında her birimizi, tek tek de savunan bir İç Tüzük değildir, bunun değişmesi gerekiyor ama değişene kadar da mevcut İç Tüzük'ü olabildiğince katılımcı, olabildiğince buradaki her milletvekilinin söz hakkını savunan bir biçimde yorumlamamız gerekiyor.
Şimdi ne oldu? Bakın, rica ediyorum, hepinizden tek tek rica ediyorum. 87'nci maddeyi ve 91'inci maddeyi -konumuz bunlar- okuyun.
Şimdi, 87'nci madde diyor ki: Her madde için milletvekili 7 önerge verebilir. Her siyasi parti grubuna mensup milletvekillerinin birer önerge verme hakkı saklıdır. Ancak bu hak, ilgili siyasi parti grubunca kullanılmazsa diğer milletvekilleri kullanabilir. 87 bunu diyor. Siyasi partiler kullanmazsa diğerleri kullanır. 91 ne diyor peki? 91 diyor ki: 2 önerge verilebilir sadece -önerge sayısını azaltıyor- ancak her siyasi parti grubunun da önerge verme hakkı saklıdır. Şimdi, biz bu İç Tüzük'ü yazanlara cahil cühela mı diyeceğiz? Niye birincisinde milletvekillerine partiler kullanmazsa diyor da, ikincisinde partilerin hakkını koruyor? Milletvekiline vermiş, partilere de ayrıca hak vermiş; şimdi tartıştığımız şey bu.
Dolayısıyla "temel kanun" dediğiniz anda düşürdüğünüz için, yani 7'den 2'ye düşürdüğünüz için bunu temel kanun yaparak, İç Tüzük, gruplara karşı milletvekilini korumaktadır. Dolayısıyla bir kere İç Tüzük'ün açık bir hükmü var, 2 önerge işleme alınması gerekir. Siz ne yapmışsınız, bakın, belki birçoğunuz bilmiyorsunuz kanun ilk geldiği anda, salı günü sabah dokuzda AKP milletvekilleri, maalesef "kapatma önergesi" dediğimiz, yani başkası önerge vermesin diye kendisi önerge vererek başkalarının söz hakkını kısıtlamak için, kullanmayacağı bir değişiklik önergesini veriyor, "Bunu kapatalım." diyor. Ama bu sefer eksik bir şey yapmışsınız, temel kanuna siz verdikten sonra dönüştüğü için daha önce verilmiş önergeler işlemden düşer çünkü 7 önerge hakkı var diğerinde, burada 2 önerge hakkı var. Orada 7 önerge verilse ne olacaktı temel kanun olarak? Temel kanun kararı alındığında sıfırlanır ve tekrar başlar. O yüzden biz, temel kanun kararı alındıktan sonra...
Arkadaşlar, bir de, bakın, beş ayrı siyasi fikre sahip milletvekili, sadece bir katkı koyabilmek için güçlerimizi birleştirmişiz, bir araya gelmişiz. Ya, bu Parlamento tarihinde ilktir, o yüzden daha önce örneği yok. "Ya, teamüller böyleydi, şöyleydi..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN BAŞ (Devamla) - Başkanım, hemen bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ERKAN BAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, biz burada söz hakkı almak için nasıl büyük bir mücadele veriyoruz, beş dakika için beş gün kavga ediyoruz, beş dakika için on beş gün, yirmi gün Tüzük'ü virgülüne...
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Biz size söz vermiyor değiliz Sayın Erkan Baş.
ERKAN BAŞ (Devamla) - Özlem Hanım, mesele sadece ben değilim, Parlamentodaki bütün arkadaşlar. Bakın, bizim önergemizin altında 3 bağımsız milletvekilinin, 2 farklı siyasi partiden milletvekilinin imzası var; bunun hiç mi kıymeti yok ya? 5 tane farklı görüşün bir araya geldiği bir önerge var, bunu işleme bile almayacağız demek kabul edilebilir bir şey değildir.
Son olarak şunu söylüyorum: Parlamento konuşulan yerdir, parlamento tartışılan yerdir. Ne yaparsanız yapın, biz, burada mutlaka konuşacağız; ne yaparsanız yapın, halkın sesi bu kürsüde de yerini bulacak diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)