GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:10.04.2020

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli Başkanım, benim sizden bir istirhamım var. Şu kürsü temizleniyor, teşekkür ederim ama bu olduğu gibi burada duruyor. Benim sizden istirhamım, bunu kullanmayın, onun yerine şu şeffaf suları şuraya koysanız, ihtiyacı olan arkadaşlarımız içer zaten.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım, bunları size özel de söyleyebilirdi Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bence daha doğru, daha yerinde olur diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Sayın Tanal, zaten onlar tek kullanımlık, atımlık olduğu için daha fazla tercih ediliyor; diğeri plastik.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Olsun ama.

BAŞKAN - Sizlerin sağlığını korumak da bizim görevimiz.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Oraya konulsa, ihtiyacı olan oradan alsa, iyi olur ama karar sizin tabii.

BAŞKAN - O yüzden, plastikten içmeniz yerine; kâğıt, atılabilirden içmeye devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Peki, teşekkür ederim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Süresi bitti Başkanım.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Nasıl efendim?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Süresi bitti.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yok, Başkanın günlü boldur, ben burada kamu hizmeti ifa ettiğim için Başkan gereken toleransı tanıyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

14'üncü madde tefecilikle ilgili bir madde. Tefeciliğin cezası artırılıyor. Neden ihtiyaç oldu? Buna karşı mıyız, değil miyiz? Öncelikle, tefecilikle ilgili cezanın artırılması... Bu bile yetersiz, daha da artırılması lazım yani buna ben taraftarım. Ancak, durup dururken hangi ihtiyaçtan kaynaklandı tefeciliğin cezasının artırılması? Kim para alıyor? Kim faizle para veriyor, kim faizle para alıyor? Bu tefecilik hangi dönemlerde, ne zaman düzenlendi? Ekonominin bozuk olduğu, ekonomik istikrarın olmadığı, milletin sıkıntı içerisinde yaşadığı dönemlerde, buhranlarda, milletin âdeta kanını emen tefecilerin yoğun olduğu dönemlerde bunlara ihtiyaç duyulur. Evet; peki, biz bugüne kadar tefecilikle ilgili -içimizde, burada aşağı yukarı 100'ün üzerinde hukukçu arkadaşımız var- arkadaşlar, senet kırdırtan var, çek kırdırtan var, hatta şu anda bu POS cihazlarından kredi kartını çekip 100 liraysa 70 lira, 50 lira, 80 lira para alan var. Bunların hepsi birer tefeciliktir. Peki, ben şimdi burada Adalet Bakanlığı yetkililerine soruyorum: Bununla ilgili kaç tane dava açıldı? Kaç kişi mahkûm edildi? Biz, tefeciliği sadece bu şekilde değil değerli arkadaşlar... Şu anda Türkiye'nin çoğu yerinde vatandaş kalkıyor, arabasını satıyor, diyor ki: "Hasılat dönemi... Arabanın bugünkü değeri 50 bin liraysa, hasılat dönemi 70 bin lira, 80 bin lira, 100 bin TL'ye satılıyor." Bunun adı tefecilik değil mi değerli arkadaşlar? Bunun adı da tefecilik. Ama maalesef, fındıkla ilgili mesela... Güneydoğu'da vatandaş diyor ki: "Kardeşim, buğday satan var; efendim, mercimek, nohut vesaire..." Bunların hepsi ayrıntılı birer tefecilik aslında. Peki, bunlarla ilgili bir işlem yapılabiliyor mu? İşlem yapılamıyor.

Peki, değerli arkadaşlar, şimdi bu tefecilikle ilgili Türkiye'de bu işi yapan barter şirketleri var -hukukçu arkadaşlarımız bilirler- varlık şirketleri var. Mesela varlık şirketleri... Sizin borcunuz 50 bin liraysa varlık şirketi bu borcunuzu gidiyor bankada 10 bin TL'ye veya 15 bin TL'ye, 20 bin TL'ye satın alıyor. Aldıktan sonra o mevcut olan borcunuz 50 bin lirayı tahsil etmeye çalışıyor. Peki, buna herhangi bir ceza var mı, herhangi bir yaptırım var mı? Bankacı olan arkadaşlarımız var, gerçekten bu alacak temliki açısından kaç paraya temlik etti? 50 bin lira. 20 bin liraya temlik ettiyse hadi 20 bin lirasını faiziyle birlikte tahsil etsin. Ama 20 bin liraya temlik ettiği bir paranın, bunun 50 bin lira olarak tahsil edilmesi hiçbir vicdana, hiçbir hukuka sığmaz değerli arkadaşlar.

Evet, çok kanun çıkarmakla övünüyor Meclis. Değerli arkadaşlar, çok kanun çıkarılması marifet değil. Çok kanun çıkarılması hukuku zayıflatır, hukuku güçsüzleştirir, hukuka güven kalmaz, hukuka itimat kalmaz. Zaten "Hukuk var mı, yok mu?" diye hep tartışılıyor. Aslında hukukun olmadığı ülkede hukuk da yapılmaz, işin gerçeği bu. Burada en fazla konuşulan, en fazla gündeme getirilen kavram "adalet" kavramı. "Adalet" kavramı en fazla gündeme getirilen bir kavram.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Selamlama için bir dakika süre isteyeceğim, bitireceğim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın...

MAHMUT TANAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, en fazla Mecliste konuşulan konu adalet, adalet, adalet...

Değerli arkadaşlar, eğer ülkemizde gerçekten adalet egemen olmuş olsaydı bu kadar adaletsizlik gündeme gelmezdi. Hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyor da... Niye kimse burada başka bir kavram kullanmıyor da adalet kavramını kullanıyor? Adalet, hakikaten bizim soluduğumuz hava gibidir, ne kadar temiz olursa o kadar sağlıklı yaşarız.

Ben hepinize teşekkür ediyorum.

Saygı ve hürmetle sizi selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)