GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:09.04.2020

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Tahmin ediyorum, burada 12 saygıdeğer milletvekilimizin, soru-cevaplarıyla beraber soruları oldu. Tabii, çocukla ilgili olarak birçok sayın milletvekilimiz temas ettiler, ben onlarla ortak... Sayın Pekgözegü, Sayın Koçyiğit ve aynı zamanda Sayın Işık özellikle çocuklarla ilgili düzenlemelerle ilgili birkaç ortak hususu sordular.

Öncelikle şunu söyleyebiliriz ki cezanın birinci hedefi kamu düzenini ve toplumu korumak, ikincisi cezaların gelişmesini, oluşmasını engellemek, üçüncüsü de suçlunun yani suçu işleyen failin ıslah edilmesidir. Tabii, 18 yaş altı -bizim kanunlarımızda özellikle 15-18 yaş arası ve 15 yaşından küçük- suça sürüklenen çocukların işlemiş oldukları suçlarla beraber cezaevi koşullarında infaz şartlarının neler olduğuna dair birkaç hususu özellikle belirtmek istiyorum.

Özellikle adli kontrole tabi tutulan çocuğa bir uzman görevlendirilmektedir. Bu uzman, suça sürüklenen çocuğu uzun zaman dinleyerek -ve bir takip planı hazırlayacak şekilde- çocuğun bir daha suç işlememesi ve ıslah edilmesi noktasında gerekli tedbirlerin neler olduğuna dair idareye bir rapor hazırlıyor, bunu ifade etmek isterim.

Yine, çocuklar hakkında özgürlükten yoksun bırakma en son çare olarak düşünüldüğü için bu konudaki mevcut uygulamamızda, ceza infaz kurumlarında, özellikle özel günlerde idarede, cezaevi koşulları içerisinde birçok tedbirin alınması ve çocuğun bu özel günlerde kardeşleriyle ve ailesiyle irtibatının kesilmemesi noktasında çok özel bir çaba sarf edilmektedir.

Sayın Koçyiğit, birinci aşamada, kitap ve yayınlara kısıtlama getirildiğini, özellikle Basın İlan Kurumu kapsamı içerisindeki yayınların cezaevine gelebileceğini, diğer yayınlar konusunda bazı takdir hakkının keyfîyete sebebiyet vereceğini, bunun da olumsuz bir durumu ortaya çıkarabileceğini ifade etmektedir.

Buradaki esas durum, malumunuz, birçok yayın kuruluşu Basın İlan Kurumu standartlarını taşımadan yayıncılığa başlıyor ve kamu düzeni açısından devletin denetim konusunda birçok sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Esas burada, Basın İlan Kurumu takibiyle beraber bir keyfîliğin önüne geçilmesi ve bir disiplinin sağlanması öngörülmektedir. Aksi takdirde, bunun dışındaki bir durum olduğunda başı boş, tamamen keyfî, çok daha farklı uygulamaların ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz. Bir standardın olması gerekir diye düşünüyoruz, bunda da Basın İlan Kurumunun şartlarının çok daha uygun olduğunu ifade ediyoruz.

Bu arada da, ifade edildi, birçok...

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Bu hak ihlali değil mi ama?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Efendim, bakın, bir disiplinin olması gerekiyor ama yani sizin...

BAŞKAN - Tamamlayalım. Karşılıklı olmasın, bir tamamlayalım, ondan sonra.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bir disiplini olmadan, bir kuralı olmadan siz gelişigüzel bütün yayınların cezaevine girebileceğini düşünebiliyor musunuz. Bu, esas keyfîliğe yol açar.

Bu arada, gündeme geldi, BirGün, Evrensel, Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü gibi gazeteler de şu andaki cezaevi koşulları içerisinde cezaevine girmektedir. Bu konuda da bilgi vermek istedim.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Yeni Yaşam.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Yeni Yaşam girmiyor.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Efendim, o standartları taşıyorsa...

RIDVAN TURAN (Mersin) - Girmiyor. Ben imtiyaz sahibiyim, girmiyor.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, Basın İlan Kurumunun standartları çok öyle ağır şartlar değil, yani günümüzde biliyoruz, gelişigüzel, başıboş, kimin çıkardığı belli olmayan, yazı işleri müdürünün belli olmadığı, çok garip yayınlar var.

TUMA ÇELİK (Mardin) - "Kimin çıkardığı belli olmayan." ne demek?

BAŞKAN - Siz devam edin, lütfen.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Efendim, siz itiraz edersiniz, itirazınızı sunarsınız.

Evet, Sayın Tanal, özellikle Türk Ceza Kanunu'nun 132, 133, 134, 135 ve 136'ncı maddelerinde ifade edildiği üzere, özel hayata ilişkin suçlarla ilgili bir durumun kapsam dışında kalmasının Anayasa'nın eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu ifade ediyor. Hayır, geçmişte bunun çok ciddi ağır sonuçlarının olduğunu biliyoruz. Özellikle, FETÖ terör örgütünün mensuplarının çok keyfî uygulamalarla kişilerin özel hayatı, özellikle telefon dinleme, fiziki takiplerle beraber çok ağır şartlarda mağduriyetler yaşatıldığı bir durum yaşadık, gördük, biliyoruz. Dolayısıyla, bu tür olaylara karışacakların bu mahiyette de bu kapsamın dışında olmasıyla beraber, esasında bu tür eylemlere, bu tür suçlara karşı bizim AK PARTİ olarak tavrımızın ne olduğunu da çok net olarak ifade etmek istiyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hepsi FETÖ değil Başkanım. Yani bu, böyle değil.

BAŞKAN - Sayın Tanal, oturun, Komisyonu bir dinleyelim, rica ediyorum.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - FETÖ terör örgütü mensuplarının bu konuda neler yaptıklarını, neler...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bunların hepsi FETÖ değil. Onu size söylemeye çalışıyorum.

BAŞKAN - Siz devam edin, Sayın Güler.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Peki, devam ediyorum.

Sayın Gergerlioğlu'nun sorularıyla ilgili notlarımızı aldık. Özellikle çok zor bir dönemden geçiyoruz yani Covid-19 salgınından kaynaklı olarak bazı vefat eden kişilerin yapılan daha önceki tetkiklerinde ve tahlillerinde negatif çıkmasına rağmen ölümü de gerçekleştiği için tedbir amaçlı olarak sağlık kuruluşlarımızın özellikle defin merasimlerinde ve defin işlemlerinde biraz daha dikkat etmesi gerektiği hususunda -bu hastalığın yayılmaması için de özel bazı çabaları izliyoruz- notlarımızı aldık. Bafra Cezaeviyle ilgili olarak durumun neler olabileceğini ifade ediyoruz.

Sayın Turan Aydoğan'ın bir ifadesi vardı -özellikle bu infaz yasasını incelediğimizde çok önemli bir kurumsal yapının ihdas edildiğini görüyoruz- bu da gözlem ve izleme heyeti; evet olabilir, değerlendirilebilir. Gözlem ve izleme heyeti Batı'da çok daha yerleşik bir şekilde uygulanıyor. Bundan sonraki dönemlerde de gerçekten iyi hâle gelmiş, ıslah olduğuna inanılan kişiler bu gözlem ve izleme heyetlerinin bir raporuyla ve infaz hâkimliğinin onayıyla beraber o süresi geldiğinde tahliye olabileceklerdir. Ancak özellikle kamuoyunu çok yakından ilgilendiren ve medyada da çok ağır bir şekilde değerlendirilen suç makinesi diyebileceğimiz bazı kişilerin de bu komisyonların izleme ve gözleme faaliyetleriyle beraber, herhâlde bundan sonraki dönemlerde iyi hâl durumuyla beraber tahliye olmasının önüne geçilecektir. Bu, devrim niteliğinde bir durumdur. Evet, bu gözlem ve izleme heyetine barolardan, sivil toplum örgütlerinden de katkı sağlayacak, bu manada, maiyet içerisinde yer alacak kişiler olabilir, mümkündür, bunlar değerlendirilebilir çünkü yeni bir sistem inşa ediliyor. Bu sistemin kurumsal manada oturması ve çalışmalarını belli kurallar içerisinde sürdürmesi de önem arz edecektir. Bunu da ifade etmek isteriz.

Biraz önce Sayın Gülüm, Urfa Cezaeviyle ilgili birkaç hususu ifade etti. Notlarımızı aldık, yakinen de takip ederiz elbette ancak şunu söyleyebiliriz, bütün cezaevlerimizde -şu andaki arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi- Türkiye'de şu anda hiçbir cezaevinde corona vakasıyla ilgili bir durum söz konusu değildir. Elbette bazı belirtiler olabilir, daha yakinen takip edeceğiz bu mahiyette.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güler, toparlayalım.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Var, elinizde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Güneş balçıkla sıvanmaz ya.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Şimdi, ben bahsetmek istemedim ama bu, Urfa Cezaevindeki ilgili mahkûm Mehmet Binici uzun zamandır astım hastalığından muzdarip, tedavisi devam eden bir mahkûm.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Risk grubunda, niye çıkarmıyorsunuz?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dolayısıyla, siz de bilirsiniz ki Dünya Sağlık Örgütünün de şu anda bahsettiği raporlara baktığımızda ikincil ve üçüncül hastalıkları olanların, bu da nedir, astım gibi, bronşit gibi ve özellikle şeker hastalığı gibi, tansiyon gibi hastalığı olan kişilerin bu mahiyette çok daha sıkıntılı durumlara düşebileceğini ifade ediyor. Dolayısıyla bunu da ifade etmek istedim. (HDP sıralarından gürültüler)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bırakın, ölmesinler.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Bırakın, ölmesin.

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Peki, çok teşekkür ediyorum Başkanım.