GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:09.04.2020

MHP GRUBU ADINA HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 207 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen saygıdeğer izleyicileri sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi tarihinin her döneminde Türk milletinin ve devletinin ihtiyaçları doğrultusunda krizleri, sıkıntıları çözen, gideren bir tutum içerisinde olmuştur. Bilindiği üzere, 2018 Mayıs ayında, Sayın Genel Başkanımız 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ortaya çıkan siyasi ve sosyal ortamda cezaevindeki kapasitenin oldukça üzerinde bir doluluğa sahip olmasının sakıncalarına dikkat çekmiştir. Sayın Genel Başkanımızın hassasiyetlerini kapsayan şartlı ceza indirimine yönelik kanun teklifimiz de 24 Eylül 2018 tarihinde Genel Başkan Yardımcımız İstanbul Milletvekilimiz Sayın Feti Yıldız Beyefendi'nin ilk imzasıyla Meclis Başkanlığına sunulmuştur. Ancak sayısal çoğunluğumuz, öngördüğümüz, vermiş olduğumuz teklifin yasalaşmasına yeterli gelmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin öteden beri sorunları çözen siyaset anlayışı çerçevesinde çözümlerde uzlaşan siyaset anlayışı da her daim kamuoyunda güçlü bir şekilde hissedilmektedir. Bu kapsamda, Cumhur İttifakı'nı oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi ile partimiz Milliyetçi Hareket Partisinin ortak imzasıyla Meclis Başkanlığına sunulan önemli bir kanun teklifinin görüşmelerine başlamış bulunmaktayız.

Geçtiğimiz hafta on sekiz saat süren görüşmeler sonucunda Adalet Komisyonumuzda kabul edilen ve genel olarak infaz kanunundaki süreleri kalıcı olarak yeniden düzenleyen ortak teklifimizin memleketimize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.

Diğer taraftan, teklifimizin bir af teklifi olmadığını güçlü bir şekilde ifade etmek isterim. Teklifimiz sadece infaz sürelerinde değil, İnfaz Hâkimliği Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere toplam 11 kanunda değişiklik yapılmasını öngörmektedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, infaz sistemimizin temel felsefesi tedbiren tutuklanan ve mahkemelerden ceza alarak hükümlü hâle getirilen kişinin ısrarı sonucu tekrar topluma kazandırılmasıdır yani cezaları çekecek olan tutuklu veya hükümlülerin topluma tekrar dönerek toplumla uzlaşmaları, kaynaşmaları ve topluma yararlı bir fert olmalarını sağlamaktır, yoksa bu insanları cezaevine kapatıp sadece toplumdan tecrit etmek ve onları bir kafes hayatında yaşatmak değildir.

Saygıdeğer milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifimizde ceza infaz sürelerinde kalıcı değişikliğe gidilmektedir. Bu kapsamda teklifimiz, terör, cinsel suçlar, uyuşturucu madde ticareti suçu, kadına karşı şiddet, kasten adam öldürme, özel hayatın gizliliği, devlet hayatı aleyhine işlenen suçlar, hariç olmak üzere diğer suçlar bakımından 2/3 olan genel infaz oranını 1/3 olarak düzenlemektedir. Örnek vermek gerekirse karısının yüzüne kezzap atmış olanlar, çocuğuna veya öğrencisine cinsel istismarda bulunmuş olanlar bu infaz kanunu düzenlemesinden faydalanamayacaktır.

Kanun teklifimiz ceza infaz sisteminde çok sayıda yenilikler öngörmektedir. Kanun teklifimizle özellikle 0-6 yaş arası çocuğu bulunan kadınlar, yaşlılarla ilgili kademeli olarak konutta infaz sisteminin kapsamı ve şartları kolaylaştırılmakta ve genişletilmektedir. Yeni doğum yapmış, üç yıl ve altı hapis cezasına mahkûm olan kadın hükümlülerin de yine cezaları konutlarında infaz edilebilecektir.

Kıymetli milletvekilleri, teklifimizle bir yandan hapis cezalarının hafta sonu ve geceleri konutta infazına ilişkin mevcut uygulamaların kapsamı genişletilirken beş yıl ve altı hapis cezasına mahkûm olan hasta ve engellilerin Adli Tıp Kurumu raporuyla cezaları konutta infaz edilebilecektir. Denetimli serbestlik süresi, 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda bir defaya mahsus olmak üzere üç yıla çıkarılmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs salgını sebebiyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılabileceklerdir. Bu süre, gerektiğinde, Adalet Bakanlığı tarafından üç kez uzatılabilecektir.

Saygıdeğer milletvekilleri, hükümlü ve tutuklulara tanınan hakların başında şikâyet hakkı da gelmektedir. Bu kapsamda tutuklu ve hükümlülere haklarında uygulanan eylem ve işlemlere karşı yargıya başvuru hakkı, hepinizin bildiği üzere, 2001 yılında tanınmıştır. 2001 yılında 57'nci Hükûmet döneminde kabul edilen 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'yla Türkiye'de ilk defa infaz hâkimliği müessesesi getirilmiştir. İnfaz hâkimliği 2001'den bu yana ceza infaz kurumlarında şikâyetleri incelemekte ve karara bağlamaktadır. İnfaz hâkimliğinin verdiği kararlar, tatbik ettiği iş ve işlemler yargı denetimine de tabidir. O dönemde cezaevleri yönetiminin işlemleri ve onlar tarafından hükümlü ve tutuklular için düzenlemiş bulunan çeşitli faaliyetlere karşı yargı denetimini getirmek amacıyla kurulan infaz hâkimliğinin zaman içerisinde eksiklikleri ve ihtiyaçları doğmuştur. Söz konusu bu ihtiyaçlar, teklifimizle giderilmektedir. İnfaz hâkimliklerinin hem yetkileri hem de görev alanları bu kanun teklifiyle genişletilmektedir. Teklifimiz yasalaştığında, her ilin coğrafi sınırı içerisinde bir infaz hâkimliği kurulacaktır. Yine, teklifimizde yer alan düzenlemeyle, mahkûmiyet kesinleştikten sonra cezaevi içindeki tüm süreçler, iyi hâl, açığa alma değerlendirmeleri infaz hâkiminin kararına bağlanmış olacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, adalet sistemimizin bel kemiği durumunda olan en önemli unsur hâkimler ve savcılarımızdır. Tam bu noktada hatırlatmak isterim ki hâkimlik mesleğinde önem bakımından şu 6 nitelik öne çıkmaktadır: Hâkim, hakim olmaya, fehim olmaya, emin olmaya, metin olmaya, mekin olmaya ve müstakim olmaya mecburdur. Fatih Sultan Mehmet'in hâkim karşısına suçlu olarak gelmesi ve aleyhine çıkan bir karar sebebiyle hâkimi tebrik etmesi, adalet ve insanlık için ilginç bir tarihî örnektir. Bu vesileyle belirtmek isterim ki adalet sistemimiz asla ve kata yeni paralel yapılara, bir gruba teslim edilmemeli, hukukun üstünlüğü hedeflenmelidir. Hukuk ve yargı kurumlarının, söz konusu bu duruma daha titiz davranmaları, uyanık hareket etmeleri, zorunluluk ve adalete saygının gereğidir.

Saygıdeğer milletvekilleri, salgın virüsle mücadele ettiğimiz bu günlerde, riskli çalışma grubu olarak nitelendirilmesi ve öncelikli olarak sorunlarına çözüm sunulması gereken, sayıları 70 bini aşan infaz koruma memurlarımız büyük bir fedakârlık örneği göstermektedir. Öyle ki son düzenlemelerle mesailerinin bitiminde evlerine, ailelerine gidemeyip çalıştıkları kurumda kalmaktadırlar. Bu özverileri ve mücadele azimlerinin sonucu olarak sözleşmeli infaz koruma memurlarına kadro verilmesi, mesai ücretlerinin yeterli hâle getirilmesi, yıpranma hakkı tanınması, psikolojik destek, rotasyon, lojman ve kreş imkânı sağlanması ve yine emekli olduklarında yeterli maaş ödenmesi önemli bir gerekliliktir. Yine risk grubunda değerlendirilecek diğer çalışma grubu ise denetimli serbestlik çalışanlarımızdır. Denetimli serbestlik çalışanlarımıza da fiilî hizmet süresi zammının ödenmesi yerinde ve hakkaniyetin bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Belki de önümüzdeki süreçte Meclis Başkanlığına gelecek dördüncü yargı paketi de tüm bunları düzenleyecek ve adalet çalışanlarının haklı beklentilerini karşılayacaktır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, böyle bir düzenleme yapıldığı takdirde katkı sunacağımızı bugünden belirtmek istiyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, içinde bulunduğumuz coronavirüs mücadelesi günlerinde, cezaevlerinden ciddi sayıda tahliye sağlayacak düzenlemelerin yer aldığı teklifte emeği geçenlere ben teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüsle mücadelemiz 11 Marttan bugüne kararlılıkla sürmektedir. Ülke genelindeki mücadelemizde başta Sağlık Bakanımıza olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza, polis ve Jandarma teşkilatımız ile infaz koruma memurlarımıza güç ve kuvvet diliyor, teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Bu noktada, seçim bölgem olan Kırıkkale'ye ve bütün Türkiye'ye "Evde kal." çağrısında bulunmak istiyorum. Salgının Kırıkkale'deki etkisini azaltmak için oluşturulan İl Pandemi Kurulundaki Sayın Valimiz Yunus Sezer Bey'i yapmış olduğu çalışmalardan dolayı, üstün gayretlerinden dolayı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum. Her zaman olduğu gibi, salgınla mücadelede de yanlarında olduğumuzu belirterek zorlu görevlerinde başarılar diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

HALİL ÖZTÜRK (Devamla) - Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin vatana, millete hayırlı olmasını bir kez daha temenni ediyor, sağlıklı günler dileyerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)