GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:41
Tarih:15.12.2012

CHP GRUBU ADINA HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sanayi Bakanlığı bütçesi üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Uzun siyasi yaşam içerisinde ve uzunca bir süredir Parlamentoda bulundum ve bugüne kadar çok başbakan gördüm, dışarıda ve içeride, ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan, herhâlde, iyi de olsa kötü de olsa, ilkleri yapan bir başbakan. Bütçe konuşmasını kitaptan takip ettim -bütün başbakanların da bütçe konuşmaları Türkiye'de çok ilgiyle izlenir- ilk defa kitaba pastırmaların, sucukların girdiğini gördüm. Kötü de olsa ilki başaran başbakan olarak tarihe geçti.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Canın çekti herhâlde.

HASAN ÖREN (Devamla) - Sanayi Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşmama başlamadan önce? Biraz sonra KOBİ'lerle ilgili, ekonomiyle ilgili, ihracatla ilgili bilgileri aktaracağız. Aslında, bölüm üzerinden gider iken bakanlıkların bütçeleriyle ilgili konuşmaları yapabilmemiz için Bakanlar Kurulunun oturduğu yerde iki bakanımız oturuyor ama buradaki iki bakanın konuyla ilgili bakan olması gerekli. Şimdi, KOBİ'lerle ilgili başlayacağız, ihracatla ilgili devam edeceğiz, sorunları ve çözümleri anlatmaya başlayacağız. Şimdi, bugün, bakıyoruz Sanayi Bakanı burada, Millî Savunma Bakanı? Sanayiyle millî savunmanın hiç alakası yok, sadece "s"den benzerlik var; Sanayi Bakanlığı "s" ile başlıyor, Savunma Bakanlığı "s" ile başlıyor.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI NİHAT ERGÜN (Kocaeli) - Savunma sanayisi var.

HASAN ÖREN (Devamla) - Peki, ihracatla ilgili burada bilgileri aktarırken şurada Ekonomi Bakanı da olsa, bir bütünlük arz etse, olmaz mı? Belki diyebilirsiniz ki "Evet, bu bölümde böyle denk geldi." Hayır, elinizdekilere baktığınızda, gerçekten, birbiriyle ilişkisi olmayan bakanların, burada gelip bizleri dinlediğini görüyoruz.

KOBİ'lerle ilgili, OSB'ler önemli bir yer tutmaktadır. Sayın Bakanım, organize sanayi bölgelerinde sanayicilerden oluşan müteşebbis heyetlerde sorun yok, hatta özel idare, ticaret odası ve belediyelerin ortaklığı ile ilgili oluşan müteşebbis heyetlerde de sorun yok ama sadece AKP'li belediyelerin ve AKP'de şehir meclisi üyesi olanlarla kurulmuş müteşebbis heyetlerde çok büyük sorunlar var. Bakanlık, bununla ilgili bir denetim içerisinde değil; bakanlık, OSB'ler üzerinde hâlâ daha siyasi ağırlığıyla iş yapmak durumunda kalıyor. OSB'lerden, bölgelerden gelen bilgilere göre bakanlık, kendi düşüncesinde ise o OSB'yi kayırıyor, kolluyor. Eğer örnek olarak istiyor iseniz Turgutlu OSB'ye bakabilirsiniz. On yıldan bu yana, sizin 108'inci maddede tarif ettiğiniz olaya rağmen yani 108'de "Bir yıl proje, iki yıl süreyle şaltere basma koşulu aranması gerekli." Ne yazık ki bakanlık bu denetimleri yapmamakta, OSB'lerden gelen bilgilere göre de bize cevap vermekte, onlarca soru önergesi vermemize rağmen altı aydan bu yana bakanlık OSB'lerle ilgili bilgi vermemekte.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Vermez, öncelikle?

HASAN ÖREN (Devamla) - Hemen ekonomiyle ilgili, KOBİ'lerle ilgili? İhracat yapan bu KOBİ'lere Adalet ve Kalkınma Partisinin, bakanlığınızın baktığı görüşümü açıklamak istiyorum. Dün, burada, Ekonomi Bakanımız hararetle, çok yüksek sesle "Bu KOBİ'ler, 55 bin KOBİ, ihracatla ilgili, bunlar Türkiye'nin lokomotifi, bunlar aslanı, bunlar kaplanı." diyerek bu kürsüden haykırdı. Hatta daha öteye giderek "Eğer bunlarla ilgili bir düzenleme yapılacaksa sabah getirin, yapalım." diye konuştu. E, KOBİ'lerin sıkıntıları var. KOBİ'ler gerçekten bu kadar ihracatı yapıyor ise, ihracatın yüzde 60'ını KOBİ'ler gerçekleştiriyor ise ilk önce KOBİ'lerin, işletme sermayelerini bulmasına yardımcı olun. Artık, dünyada rekabet çok hızlı bir şekilde gelişiyor. KOBİ'lerin kâr oranları, sadece ihracat teşvikleri ve KDV'lerden kaynaklanıyor. Bir KOBİ, aldığı ham maddeye yüzde 18 veya yüzde 8 KDV ödemektedir. İhracatını yaptıktan sonra KDV'sinin geriye dönüşümü beş-altı ayı almaktadır. İhracat primleriyle ilgili GÇB'sini almış, ihracatını gerçekleştirmiş olan bir firma, ihracatla ilgili, primleriyle ilgili yedi ay beklemek durumunda.

Yedi ay içerisinde doğal gazını ödemediyse, devlet 1,8 aylık yüzde 20'den faizini alıyor; elektriğini ödemediyse böyle. Bunu bulamazsa KOBİ, bankalara gidiyor.

Peki, ne yapılması gerekli? Yapılacak olan çok kolay. Siz ne istiyorsunuz ihracat primlerini ödemekle ilgili? Diyorsunuz ki: "Vergi dairesine borcun olmayacak, yazını getir; SSK'ya borcun olmayacak, yazını getir." Peki, ben bunu getirip dosyama koyduktan sonra, ihracatımı gerçekleştirdiğime dair belgeleri de dosyamda bulundurduktan sonra, niye mahsuplaşmayı gerçekleştirmiyorsunuz? Hiç olmazsa mahsuplaşmayı gerçekleştirin ki KOBİ'ler beş, altı, yedi ay dışarıdan para bulma derdine girmesin.

Siz faiz alıyorsunuz yedi ay boyunca, mahsuplaşmayla ilgili, İhracatçılar Birliği, Hazineye; Hazine, "Maliye Bakanlığından ödenek gelmedi..." Sekiz ay geçiyor.

Sayın Bakan, eğer bu KOBİ'lere yardımcı olmak istiyor iseniz, bu KOBİ'lerin daha fazla ihracat yapmasını istiyor iseniz, bir sefer mahsuplaşmayı dosya teslim edildiği an kabul edeceksiniz.

Mahsuplaşmada para vermiyorsunuz, sadece elektriği, vergisi, SSK'sı, enerjisiyle ilgili mahsuplaşma yapıyorsunuz.

E, bu kadar aslansa, bu kadar kaplansa, bu kadar lokomotif görevi görüyor ise ihracatçı firmalar, ihracatçı firmalara güveniniz mi yok? Bütün dosyasıyla getirmiş. Bu dosya geldiği andan beri mahsuplaşma gerçekleşmeli.

Gerçekten ihracatçıya güveniyor isek -ki güvendiğinizi söylüyorsunuz- belirli bir oranda da mahsuplaşma genişletilmeli. Benim ihracatçı olarak, KOBİ olarak nereye borcum var ise ihracat teşvik primiyle ilgili ben alabileceğim parayı her tarafta mahsuplaşabilmeliyim. Daha öteye götürmeliyiz, mahsuplaşmanın dışında kalan paraları da, ihracatçı firmanın hak ettiğini bankaya yatırmak durumundasınız. İşte, o zaman Türkiye'deki ihracatçıların ihracatla ilgili, dünyayla ilgili entegrasyonu daha hızlı bir şekilde gelişecektir.

Hepimizin düşüncesi aynı değil mi? Daha çok ihracat yapalım, daha çok ihracat yapar isek ancak ülkemizdeki insanların ekonomik koşulları, ülkemizdeki insanların refah seviyeleri yükselir diye düşünmüyor muyuz? O zaman bu iki konuda acilen, hemen KDV alacaklarıyla, ihracat primleriyle ilgili yeni bir düzenleme, yönetmelikse yönetmelik, kanunsa kanun çıkarılmalı ve ihracatçının dış piyasalarda rekabet etme gücünü olağanüstü yükseğe çıkarmak durumundayız

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÖREN (Devamla) - Ben bu bütçede ihracatçılarla ilgili böyle bir yapıyı görmediğimden dolayı, hazırlanan bütçeye ret oyu vereceğimi bu kürsüden söylüyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ören.