GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:70
Tarih:18.03.2020

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, birçok konuşmacı arkadaşın çok ciddi, ehemmiyetli ve mesnedi olan bir kaygıyla, şu torba yasa mıdır, çuval yasa mıdır, poşet yasa mıdır, bunu bir yana bırakıp da sahiden halk sağlığını, dünya sağlığını, insanlık sağlığını cidden tehdit eden bu tehlikeyi enine boyuna, tüm verileriyle konuşup tüm tedbirleri almamız gerekirken bu torba yasayı konuşuyor olmamız bir vahamettir.

Şu anda, elbette ki devlet olmanın gereği, bakanlık olmanın gereği, kurum olmanın gereği birtakım önlemler alınmıştır ve alınacaktır da lakin ortada çok ciddi bir kaygı, kuşku vardır. Şeffaf, yerinde, zamanında, yeterli, doyurucu ve ikna edici bilgilendirme ne yazık ki yoktur. Hâlâ Türkiye genelinde birçok hastanede bu hastalığın mikrobunu, bu hastalığın virüsünü tespit edecek tıbbi donanım ne yazık ki yoktur ve bu son derece üzücü ve kaygı verici bir şeydir. Konuyu bilen TTB yetkililerinin ve aramızda bulunan meslek uzmanı vekil arkadaşların da ifade ettiği gibi, aramızda dolaşma ihtimali olan virüsü haiz olmuş kişilerin tespit edilmesi durumu da ne yazık ki savsaklanmaktadır. Bunun yaratmış olduğu ekonomik ortam, psikolojik ortam, sosyal ortam bir bütün olarak berhava durumdadır ve bununla ilgili, bir an önce Meclis düzeyinde önlem alınmalı, Meclisimiz bütün gündemleri iptal ederek sadece ve sadece bunun üzerinde konuşan, tartışan, karar alan ve uygulama basireti gösteren bir yapıya bürünmelidir.

Biraz önce, hasta tutsaklar hakkındaki önerge reddedildi ve Şırnak vekilimizin ifade ettiği, kadın bir belediye başkanı arkadaşımızın gözaltına alınıp altı gündür gözaltında tutulması da bir vahamettir. Bir yanda, başka ülkelerde tutuklular, hükümlüler bırakılırken burada yeni tutuklular alınıyor, yeni gözaltılar var; her gün insan avına çıkılıyor. Şu cadı avını, şu insan avını bir yana bırakın. Bununla ilgili, hukukçular, yargıçlar, hâkimler suç işlemekteler; suç unsuru üretmeyen şeylere dair yeni suçlar yaratarak suç işlemekteler.

Ve yine, esnafın, işçinin, emekçinin ekonomik olarak zor durumda bulunduğu bir süreçte buna kalıcı tanımlı, anlaşılır ve uygulanabilir bir çözüm bulunması gerekirken ne yazık ki buna dair de bir tutarsızlık var.

Bütün bu süreç içerisinde, üç gün sonra, Türkiye'de "Nevroz" kutlanacak. Bundan bin doksan sekiz yıl önce, Nihavend'de Karmatî daisi mihmanlarıyla yürüyen Hallacı Mansur'a, yanındakiler sormuş, demişlerdi ki: "Ya Mansur, insanlardaki bu coşku nedir? Nedir bugünkü coşku, bu renklilik, bu kıyafetler?" Mansur demişti ki: "'Nevroz'u kutluyorlar." Mansur'a dediler ki: "Sen niye katılmıyorsun?" Mansur dedi ki: "Bizim 'Nevroz'umuz dar'da olacak." ve tıpkı onun dediği gibi, ondan bin yıl sonra 12 Eylül vahşetinde Diyarbakır zindanını 3 kibritle nurlandıran mazlumlara da selam olsun, Sultan Nevruz'a da selam olsun, "Nevroz" "..."(x) "Nevroz" kutlu olsun ve kim "Nevroz"a ne anlam yüklüyorsa ve bu anlam hiç kuşkusuz eşitlik, özgürlük, adalet, coşku, varlık, birlikle alakalıysa ona kutlu olsun, ona hoş olsun.

Biz Aleviler, Sultan Nevruz Cemi yaparız: Kürt halkı da "Nevroz"u eşitlik, özgürlük, adalet bayramı olarak kutlar; Orta Doğu halkları da buna çok çeşitli anlamlar yükleyerek "Nevroz"u kutlarlar. Ne yazık ki bu coronavirüsün yaratmış olduğu psikolojik ortamda "Nevroz"a gitmek kaygı verici, kitlesel kutlamayı, coşkuyu engelleyici olsa da biz biliyoruz ki evinden, balkonundan, sokağından, caddesinden herkes bu coşkuya katılacak ve bu "Nevroz" coşkusu da coronavirüsün yaratmış olduğu bu panik ve telaş ortamına psikolojik bir terapi gibi gelecek diye düşünüyorum ve özellikle sevgili öğrencilere şunu hatırlatmak istiyorum: Sevgili öğrenciler, biliyorsunuz bu bir tatil değil, bu bir koruma önlemi. Türkiye halkları, Türkiye'deki sevgili yurttaşlarımız bu bir tatil değil, bu bir koruma önlemi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

"Türkiye evde kal." sloganını güncelleyerek, evimizde kalarak, günlük ilişkilerimizde, davranışlarımızda buna dikkat ederek bundan, bu salgından kurtulmanın olanaklarını sağlayabiliriz. Öbür türlü, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlar, sivil toplum örgütlerinin öneri ve istemlerini de dikkate alarak bu süreci karşılamak gibi sosyal bir yükümlülükle karşı karşıyayız.

Ben bir kere daha "Nevroz"u kutluyorum. "Nevroz" "..."(x) 26 Mart 922, aynı zamanda Hallacı Mansur'un dar'da sır olduğu, Babut-Tak'ta katledildiği gündür, sekiz gün sonra da onun yıl dönümüdür. Dünya insanlığına hakkı, adaleti ve hakikati anlatan bu insanı da sevgi ve saygıyla anıyorum, saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)