GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk milletinin mübarek üç aylarını tebrik ettiğine, Hakk'ın rahmetine kavuşan 21'inci Dönem MHP Çankırı Milletvekili İrfan Keleş'e Allah'tan rahmet dilediğine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İdlib'de yaşananlar için kullandığı "savaş" sözcüğüne yönelik bu savaşta kimin kiminle savaştığını ve bu savaşın kimin savaşı olduğunu, İdlib'de Mehmetçik'i korumak için niçin Rusya'dan alınan S-400'lerin kullanılmadığını ve havadan destek verilmezse Mehmetçik'in orada nasıl savaşacağını öğrenmek istediklerine, Hükûmeti coronavirüs tehlikesine karşı hızlı ve kapsamlı tedbirler almaya davet ettiklerine, Ozan Ceyhun'un Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi olarak atanması kararını kabul etmediklerine, Kocaeli ili Çayırova ilçesinin çocuk doktoru ihtiyacının giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:25.02.2020

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün mübarek üç ayların başlangıcını idrak ediyoruz. İlahî esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu aylarda dualarda birleşmek dileğiyle bütün milletimizin üç aylarını tebrik ediyorum, mübarek olsun.

Mecliste 21'inci Dönem Milliyetçi Hareket Partisi Çankırı Milletvekili olarak görev yapan İrfan Keleş ağabey hastalığına karşı uzun süredir verdiği mücadelede yenik düştü, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Bugün Meclisteki törende onu ahiret yolculuğuna uğurladık. Muhterem İrfan Keleş ağabeye rahmet; ailesine, yakınlarına, Milliyetçi Hareket Partisine başsağlığı diliyorum.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, cuma günü yaptığı açıklamada İdlib'de yaşananlar için "savaş" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Mehmetçik için izin verdiği yurt dışı görev tezkeresinin hiçbir yerinde Türkiye'nin savaşa girdiği yazmıyor. Anayasa'ya göre savaş kararı yetkisine sahip olan Meclisin bile haberinin olmadığı bir savaş olduğunu anlıyoruz bu açıklamadan. Madem Sayın Cumhurbaşkanı "savaş" dedi, o zaman şu soruyu sormamız gerekiyor: "Bu savaş kime karşı arkadaşlar?" İktidara bakarsak askerimiz İdlib'de Esad rejimine karşı savaşıyor. Kim bu Esad rejimi? Birleşmiş Milletlerin Suriye'de resmen tanıdığı bir yönetim. Hadi AK PARTİ Hükûmeti Esad yönetimini tanımıyor, peki, İdlib'de Mehmetçik'in içinde bulunduğu tanklara havadan saldırı yapıp şehit vermemize neden olan Rus uçaklarını nereye koyuyorsunuz bu savaşta? Bir yere koymadığınız gibi Moskova'ya, bizzat hava saldırısını yapan Rusya'ya heyet gönderdiniz. Bir daha soruyoruz: Bu savaşta kim kiminle savaşıyor? Bu savaş kimin savaşı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Rus ve Suriye uçakları İdlib'de Mehmetçik'i sürekli bombalıyor. Rusya'dan S-400'ler aldık, neden Mehmetçik'i bölgede bunlarla korumuyoruz? Mehmetçik'imizi korumak için kullanmayacaksak o kadar para verip neden aldınız bu S-400'leri? Havadan destek verilmezse Mehmetçik orada nasıl savaşacak? Hava unsurlarımız Mehmetçik'i neden korumuyor? Bunun nedeni Rusya'nın Suriye hava sahasını kapatması mıdır? Bu sorulara Hükûmetin gerekli cevabı vermesi gerekiyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; coronavirüs tehlikesi sınırımıza kadar dayandı diyorduk ancak bugün endişemiz biraz daha arttı çünkü Tahran'dan İstanbul'a gelmek üzere havalanan Türk Hava Yollarına ait yolcu uçağı coronavirüs şüphesiyle Ankara'ya acil iniş yaptı. 132 yolcunun bulunduğu uçakta yapılan taramada birçok yolcunun vücut ısısının kritik seviyenin üstünde olduğu bilgisine ulaşıldı. Esenboğa Havalimanı'nda olağanüstü hâl ilan edildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İran'daki salgından sonra Türkiye ile İran arasındaki kara hudut kapıları kapatıldı, Gürbulak Sınır Kapısı'na coronavirüs tedbirleri kapsamında termal kamera kuruldu.

Durum bu kadar ciddiyken ve günlerdir devam ederken Hükûmetin tüm bunları yapmak için oldukça geç kaldığı kanaatindeyiz. Parçalanmış ve savaş hâlindeki Irak devleti bile hızlı bir karar alarak daha ilk günden İran'la sınır girişlerini kapatmışken biz ancak Van'da ciddi coronavirüs şüphesiyle hastaneye gelen vatandaşlarımızın sayısı artınca tedbirler almaya başladık.

Coronavirüsle ilgili alınacak tedbirler için verdiğimiz araştırma önergesi iktidar tarafından geçtiğimiz haftalarda reddedilmişti. Siyasi bir konu olmamasına ve tamamen vatandaşlarımızın sağlığını düşünerek böyle bir araştırma önergesi vermemize rağmen, önergemizin neden reddedildiğini açıkçası anlamakta hâlâ güçlük çekiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Virüs on beş gün içinde tespit edilirken havaalanlarına ya da hudutlara sadece termal kamera yerleştirmekle tedbir almanın ne kadar yeterli olduğu düşündürücüdür. Hükûmetimizi bu konuya daha ciddi eğilmeye, daha hızlı ve daha kapsamlı tedbirler almaya davet ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği bazı atama kararları Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ülkücü şehidimiz Mustafa Erol'un katili ve Türk milletine Avrupa'da "soykırımcı" iftirası atan tasarıyı hazırlayarak imzalayan, ihanet eden zat, Türk devletinin temsil makamlarından birine, Viyana Büyükelçiliğine atandı.

Devletimizi ve milletimizi soykırımcı kabul eden bir şahıs, gerçekleştirdiği terör eyleminden sonra kaçak olarak gittiği bir ülkeye Türkiye Cumhuriyeti adına büyükelçi olarak atanmıştır. Takdir yüce milletindir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Başkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu karar, şüphesiz ki bir gaflettir. Kesinlikle uygun bulmuyor ve kabul etmiyoruz. Biz, başkaları gibi böyle bir skandal karara sessiz kalmayacağız. "Görme, duyma, geç." diyerek gözümüzü ve kulağımızı kapatamayız.

Seçim bölgem Kocaeli Çayırova'daki bir sıkıntıdan bahsederek sözlerime son vermek istiyorum. Çayırova'nın nüfusu 134 bin ve Çayırova'da çocuk doktoru yok. Çayırovalı vatandaşlarımız çocuklarını hastalandığında ya İstanbul'daki hastanelere ya da diğer ilçelere götürmek zorunda kalıyorlar. Bir yıl önce, ben, Gebze ve Darıca'yla beraber Çayırova'daki bu sıkıntıyı dile getirmiştim ve soru önergesi vermiştim ancak hâlâ cevap alamadım ve hâlâ ne yazık ki bu sıkıntı devam ediyor. İstanbul'un hemen yakınındaki bir ilçede hâlâ çocuk doktoru olmaması maalesef, düşündürücüdür. Şu anda devlet hastanesi bulunmayan Çayırova'da Gebze Fatih Devlet Hastanesine bağlı semt polikliniği hizmet veriyor. Sağlık Bakanlığının buraya, bir an önce çocuk doktoru ataması yapmasını bekliyoruz.

Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.