| Konu: | 21 Şubat Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 20.02.2020 |
FETANİ BATTAL (Bayburt) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, dün Almanya'da gerçekleştirilen ırkçı saldırıyı bütün yüreğimle kınıyorum, lanet gönderiyorum.
Yarın 21 Şubat 2020. Bundan yüz iki yıl önce gerçekleşen bir kurtuluş gününün idraki içerisindeyiz. Meramım bunu sizlerle paylaşmaya çalışmak. Ama bunun da ötesinde, 1916-1918 yılları arasında yaşanan bölgemizdeki işgallerin arka planını anlamaya, onları hakkıyla okumaya, bugün için idrak etmemiz gereken konuları idrak etmeye ve yarınlarımızı inşa ederken bu donanımdan faydalanmaya önemli bir şekilde ihtiyacımız olduğunun altını çiziyorum. Çünkü 1916-1918 yılları arasında yaşanan bölgemizdeki işgal hareketi Ardahan, Erzurum, Kars, Trabzon, Bayburt ve Erzincan illerimizi kapsayan büyük bir hareketti. Ruslar çok anlamlı bir ortamda gelmiş, 1915-1916 ortamında, Çanakkale Savaşı bitmiş, orada bir destan yazılmış, ocak ayında düşman Çanakkale'den çekilmiş, Ruslar şubat ayında Erzurum'a girmişti, 200 bin kişilik bir orduyla; hedefleri altı ay içerisinde İstanbul önlerine varmaktı. Bir taraftan İstanbul işgal altındaydı, bir taraftan İngilizler, Fransızlar Çanakkale'yi denemiş ama politik atraksiyonlarla İstanbul'u işgal etmişlerdi. İşte böyle bir ortamda Ruslar fırsatı kollamış ve Erzurum'dan giriş yapmışlardı. Aslında bu, topraklarımıza Rusların ilk gelişi değildi. Onlar daha önce de gelmişlerdi; 1916'dan otuz dokuz yıl önce, 1877-1879 yılları arasında da bölgemize gelmişlerdi ve bizim "93 Harbi" dediğimiz bu günlerde büyük acılar ve büyük ızdıraplar yaşanmıştı. Ondan elli yıl önce Ruslar bir daha gelmişlerdi, 1828-1829 yıllarında; hem Kafkaslardan hem de Balkanlardan Osmanlı topraklarına hücum ettiklerinde yine işgaller, yine can almalar, yine insan cesetleri, yine kan, yine gözyaşı... Biz şunu biliyoruz ki gözyaşının ırkı, dili, dini yok. Bütün çocuklar dünyanın her tarafında aynı dille ağlıyorlar ve bütün anneler dünyanın her tarafında aynı dille gülüyorlar, aynı dille ağlıyorlar. Gözyaşının dili, dini, ırkı olmaz. Dolayısıyla tarihimizin derinliklerinde yaşanan bu işgallerin arka planında yaşanan hâletiruhiyeyi, devletler arası büyük mücadeleyi hissetmezsek bugün yaşananları anlayamayız. Tıpkı 1918'de Suriye'den, Irak'tan çekilip de yüz yıl sonra o bölgeye gelen devletlerin, hedefleri, idealleri ve amaçları için ve onların arka planında taşıdıkları niyetleri ve idealleri için ortaya koydukları bu acı tablo, bugün insanlığın başında bela olmaya aynı şekilde devam etmektedir. Dolayısıyla bölgemizde yaşanan mücadelenin anlamı o kadar derin ve o kadar anlamlıdır. Çünkü Rusya'nın hedefleri doğrultusunda, altı ay içerisinde İstanbul önlerine gelmeyi hedeflediği bir ortamda, Osmanlı'nın en zayıf anında, bölgeden toplanan yerel milis güçlerle büyük bir mücadele verilmesi tarihî bir Plevne hadisesi gibidir. Dolayısıyla, o mücadele sonrasında Ruslar altı ay orada tutunmuş, bu, Rusya'ya bir devrim olarak geri dönmüş, bunu kaldıramamış; çünkü, Rusların 100 bin kayıp verdiklerini tarihî kayıtlar bize anlatıyor. 100 bin kaybın Rusya ortamında ortaya çıkardığı karmaşa Ekim Devrimi'nin yollarını açarken Osmanlı'nın doğu bölgesinde yaptığı bu mücadele, bir yıl sonra Erzurum Kongresi'nin yapılabileceği bir zemini ortaya çıkarmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Battal.
FETANİ BATTAL (Devamla) - Teşekkür ederim.
Dolayısıyla, tarih bana şunu öğretti: Ruslar kendilerini hiç hissettirmiyorlar; bekliyorlar, bekliyorlar, bekliyorlar, en zayıf anınızda tepenizden, tepenizden biniyorlar. İngilizler, hiç hissettirmiyorlar; hep yanınızdalar, içinizden karıştırıp, karıştırıp, karıştırıp, hiç ummadığınız bir yerde tepenizde dikiliyorlar ve Amerika'yı ve İsrail fanatizmini göz önüne aldığımızda, bugün yaşadığımız hadiselerin yüz yıllık hadiselerin finali şeklinde dizayn edildiğini müşahede etmek bize ayrı bir sorumluluk yüklüyor.
Onun için, bu duygu ve bu düşüncelerle, bu meselenin arka planını hakkıyla idrak edebilme duygusuyla hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)