GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:54
Tarih:11.02.2020

İSMAİL OK (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 18'inci maddesi üzerinde verilen önerge hakkında İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her gün -tabiri caizse- acılarımız katlanarak artıyor; şehitlerimiz, gazilerimiz... Maalesef onlarca vatandaşımızı kara toprağın altına koyuyoruz, birçok gazimiz de maalesef hastanelerde hayat mücadelesi vermekte. Ben, bu vesileyle bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize de acil şifalar diliyorum.

Acı içerisinde acı; size bu acılardan bir örneği aktarmak istiyorum. 3 Haziran 1991 tarihinde Balıkesirli hemşehrim Piyade Onbaşı Ayhan Yılmaz Şırnak'ta vatani görevini yaparken 21 yaşında şehadet mertebesine eriyor. Gencecik, 21 yaşında şehadet şerbetini içen bu şehidimizin geride gerçekten yüreği yaralı anne babası, dul bir eşi ve küçücük bir evladı, Mustafa'sı kalıyor. Tabii, yıllar çabuk geçiyor, şehidimizin tek evladı Mustafa'mız büyüyor ve kahraman Türk ordusu saflarına katılarak, piyade astsubay olarak görev yapıyor. İşte, bu Mustafa'mız, zalim Esad rejiminin İdlib'de yaptığı son saldırıda, 5 şehidimizin yanında, diğer 5 gazimizle birlikte yaralanıyor. Şehidimizin biricik emaneti, evladı Mustafa şu anda GATA'da hayat mücadelesi veriyor. Şehidimizin emanetine sahip çıkamadık, başta bu şehidimiz olmak üzere bütün şehitlerimiz bizi affetsin. Buraları, şu bulunduğumuz yerleri -başta kendim olmak üzere- hak etmediğimizi düşünüyorum. Şehitlerin emanetine sahip çıkamıyoruz ve şehidin biricik oğlu şu anda GATA'da hayat mücadelesi veriyor. Allah, geride kalan, yalnızca tek oğlu olan annesine bağışlasın inşallah.

Şimdi bu duygular içerisinde, biz, burada neler konuşuyoruz? Tıpkı, Ulu Hakan Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettiğinde, papazların "Ayasofya'da meleklerin kanadı var mı yok mu?" onu konuştukları gibi biz de bunları konuşuyoruz. Her gün şehit, her gün vatan evladı kara toprağın bağrına giriyor; şimdi biz burada oyun oynuyoruz. Şu anda görüştüğümüz kanunun bir tek nedeni var, fazla lafa gerek yok: 31 Martta muhalefet belediyelerinin kazanmasıdır. Eğer 31 Martta büyükşehirler muhalefet tarafından kazanılmış olmasaydı bugün biz bu kanunu görüşüyor olmayacaktık. Kısacası, ülkenin içerisinde bulunduğu durum bu kadar kötüyken, biz, iktidarın, yerel yönetimlere milletin verdiği yetkiyi gasbetmesini görüşüyoruz; çok acıklı.

Yine, seçim bölgem olan sadece Balıkesir'in değil, Türkiye'nin değil, dünyanın incisi Ayvalık'ta, bu ortamda, tabiat parklarının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ranta açılarak yandaşlara para kazandırılmasının hesapları yapılıyor. Halka açık olan bu yerler, bu cennet gibi güzel beldeler bundan sonra tesisleşerek ranta açılacak ve halkın elinden alınmış olacak. İşte, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bu acıklı durumda Türkiye'nin gündemi bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

İSMAİL OK (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

İşsizlik başını almış gidiyor, yoksulluk, sefalet diz boyu; tarım ve hayvancılık bitmiş, Millî Eğitimin sadece adı kalmış; annelerin öpmeye kıyamadığı gencecik fidanlar ay yıldızlı bayrağımıza sarılı bir şekilde her gün kara toprağın bağrına verilirken biz bu kadar basit şeylerle Türkiye'nin gündemini meşgul ediyoruz. Türk milletinin verdiği yetkiyi hak etmiyoruz, buralarda bulunmayı asla hak etmiyoruz. Bunun altını özellikle çiziyorum, hiçbir siyasi parti ayrımı da yapmıyorum.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Yap Başkan, yap!

İSMAİL OK (Devamla) - Bizim gündemimiz bu mu olacaktı şimdi?

Bu duygularla yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum ve inşallah, Meclisin etkin, yetkin, asli görevine döndüğü günleri göreceğimiz inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)