GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:37
Tarih:18.12.2019

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'yle ilgili şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Faiz indirim sürecine ilişkin genel bir değerlendirme yapacağım, vaktim kalırsa sizi biraz gerilere götüreceğim. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, iktisadi faaliyet 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren dengelenme sürecine girdi. Geçen yılın ikinci yarısında yaşanan dalgalanmanın ardından enflasyonist baskıları sınırlamak, finansal dalgalanmanın reel sektöre etkilerini en aza indirmek ve ekonomimizin yeniden sürdürülebilir büyüme patikasına girmesini sağlamak için alınan politika tedbirleri sonucunda, gayrisafi yurt içi hasılanın 2019 yılının ilk dokuz aylık döneminde ılımlı bir toparlanma gözlemledik. Dengelenme sürecinde net ihracatın büyümeye katkısı tarihsel olarak en yüksek düzeylerine ulaştı ve dış dengedeki belirgin iyileşmeye bağlı olarak on iki aylık birikimli cari işlemler dengesi 2002 yılından bu yana ilk kez fazla verdi.

Son döneme ilişkin veriler ekonomideki toparlanmanın devam ettiğine işaret ediyor. Öte yandan, enflasyon tarafında geçen yılın ekim ayından itibaren ciddi bir iyileşme görülüyor. Döviz kurunda dalgalanmaya bağlı olarak geçtiğimiz ekim ayında yüzde 25'in üzerine çıkan tüketici enflasyonu 2019 yılının Kasım ayı itibariyle yüzde 10,6'ya geriledi. Enflasyondaki bu hızlı düşüşte tüm makroekonomik politikaların enflasyonla mücadeleye odaklı ve koordineli bir şekilde belirlenmesi etkili oldu. Merkez Bankası, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon görünümüne olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla geçen yılın eylül ayında politika faizini yükseltti ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunacağı iletişimiyle para politikası öngörülebilirliğini artırdı.

Yeni Ekonomik Program çerçevesinde sürdürülebilir büyüme ve finansal istikrarın sağlanmasına yönelik olarak uygulamaya konulan politikalar finansal piyasalardaki oynaklığın ve belirsizliklerin azaltılmasında önemli rol oynadı. 2019 yılında Türk lirasındaki istikrarlı seyrin yanı sıra, fiyatlanma davranışlarında ve enflasyon beklentilerinde gözlenen iyileşme, gıda fiyatlarında arz koşullarına bağlı olumlu görünüm ve ithalat fiyatlarındaki ılımlı seyir, enflasyondaki düşüşü destekleyen başlıca unsurlar oldu. Ayrıca, iç talep koşulları da enflasyondaki düşüşe katkıda bulundu.

Enflasyon dinamiklerinde süregelen iyileşme, 2019 yılı Temmuz ayından itibaren para politikası faiz indirimlerine olanak sağladı. Merkez Bankası, Temmuz-Aralık döneminde enflasyon görünümündeki belirgin iyileşmeye bağlı olarak politika faizinde toplam 1.200 baz puanlık indirim yaptı. Böylece, politika faizi, yüzde 24'ten yüzde 12'ye gerilemiş oldu. Bu dönemde, küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirerek Türkiye gibi gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını destekledi. Yakın dönemde, küresel koşulların desteğine ilave olarak izlenen politikaların makroekonomik göstergelerde sağladığı iyileşmeyle ülke risk priminin gerilediği ve Türk lirasının, istikrarlı seyrini sürdürdüğünü görüyoruz.

Geldiğimiz noktada, güçlü politika koordinasyonunun devamıyla enflasyon beklentilerinin iyileşmeye devam edeceğini ve yıllık enflasyonun 2019 yılı YEP hedefi olan yüzde 12'nin de altına gerileyeceğini öngörüyoruz. 2020 sonunda, yine YEP çerçevesinde belirlenen yüzde 8,5 hedefine ulaşıldıktan sonra, orta vadede fiyat istikrarıyla uyumlu yüzde 5 nihai hedefine yaklaşılacaktır.

Faiz indirimleriyle birlikte kredi kanalının artan desteğine ek olarak reel kurun düşük seviyelerde seyrediyor olması, Türkiye'nin küresel ticaret pazarında sahip olduğu rekabet gücünü destekliyor ve ekonomimizin daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına yönelmesinde önemli rol oynuyor. Önümüzdeki dönemde, enflasyonda süregelen düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki iyileşmenin ekonomimizdeki toparlanmayı desteklemeye devam edeceğini ifade edebiliriz.

Şimdi, biraz gerilere gidelim. 1983-2017: 37,6 -enflasyon oranı- 49, 68, 44, her yıl 30, 55, 75, 64, 60, 1994'te 125, 76, 79, 99.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Erim, sözlerinizi tamamlayın.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - İş hayatındaydık "Ya, nasıl düşer, bu nasıl düşer?" diyorduk, Avrupa'da duruyordu. Nihayet, AK PARTİ Hükûmetimizle birlikte 29,75; 18,36; 9,73, 7,92, 9, 8 -küsurları saymıyorum- 10, 6, 6, 10, 6 ve böyle gitti 2018'e kadar. İnşallah önümüzdeki günlerde de yine devam edeceğiz tek haneli rakamlara. Bu, bir.

İkincisi: "Bir şey yapılmadı." "Ne yapıldı?" Her şeye itiraz, her şeye itiraz ama şu, Sabuncubeli Tüneli; bu, Sabuncubeli virajlarındaki kaza. Herkesin yüreği, bütün sürücülerin yüreği küt küt atıyordu "Sabuncubeli yokuşundan nasıl ineceğiz?" diye. Ben ralliciyim, benim için fark etmiyor; ben tünelden de on dakikada, virajdan da on dakikada geçiyorum ama vatandaş, sürücü böyle demiyor. İşte, orada sık sık ölümlü kazalarla karşılaşıyorduk; bu iş çözüldü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ondan sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sonrası kalmadı Sayın Erim, süreniz doldu.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - "Osmangazi Köprüsü niye yapıldı, nasıl yapıldı?" Bakın, "Dönüş çilesi" Ta Bursa'dan itibaren Yalova'ya yaklaştıkça "Acaba nereden itibaren kuyruk başlıyor, nereden itibaren kuyruk başlıyor?" deniliyordu. Öbür tarafta da işte, Gebze tarafında "Nerede kuyruk başlıyor..."

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hiçbir değişiklik yok, aynı çile yaşanıyor. Sayın Erim oradan geçmiyor herhâlde.

BAŞKAN - Sayın Akar, gelir gelmez bağırmaya başladınız.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - İşte, bunları hepiniz yaşadınız.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onun dünyadan haberi yok, dünyadan!

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Biraz da bir kere olsun "Allah razı olsun." deyin, bir kere olsun! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Allah razı olsun!

BAŞKAN - Sayın Erim, teşekkür ediyorum.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Hemen bitiriyorum, son...

Şimdi, Fethiye Devlet Hastanesi, 28 Ocak 2000, üç ay vadeli 51 milyon 550 bin; altı sıfır, altı sıfırlı bu...

BAŞKAN - Teşekkür ettim Sayın Erim.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Bir dakika, şunu da göstereyim.

BAŞKAN - Sayın Erim'in mikrofonunu açalım arkadaşlar, demin Hüseyin Bey sataşmıştı.

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Yirmi sene önce öğretmen arabası; bakın, yirmi sene sonra öğretmen arabası, bak, şu öğretmen arabası. Konak'ta, Kemeraltı'nda işte yazın papaz eriği, Bursa şeftalisi, kışın da Finike portakalı, bodrum mandalinası satardı öğretmenlerimiz. "Hayır." deyin, doğru değilse; durum bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Allah razı olsun!

BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Hep birlikte inşallah güzel günler bizim olacak.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)