GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:14.01.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP'nin verdiği grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım.

Bahse konu önergede Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü üzerinde baskı olduğu ve bunun günden güne arttığı belirtilmiş ve Türk basınının ciddi bir baskıyla karşı karşıya olduğu iddia edilerek basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması amacıyla önerge verilmiş.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Öyle de, dinlemedin ki sen! Yoktun burada.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen dinle!

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - Özellikle şunu belirtmek isterim ki Türkiye'de basın son derece özgürdür, çok seslidir. Bugün, medya, hukuk çerçevesinde, istediği manşeti atabilmekte, istediği yayını yapabilmekte, dijital medyayla birlikte bu mecralarda özgürce her birey ve basın mensubu düşüncelerini ifade edebilmektedir.

Ülkemizde basın özgürlüğü ve kapsamı 5187 sayılı Basın Kanunu'nda düzenlenmiştir. Şöyle ki: "Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.

Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak..."

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sözcü gazetesine onun için mi ceza verildi?

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - Evet, evet...

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, sakince dinleyelim lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Evet" dedi vallahi!

BAŞKAN - Sayın Tanal, Sayın Çakırözer'e kimse itiraz etmedi, Sayın Turan'a da kimse itiraz etmedi.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Çakırözer doğru söylüyor.

BAŞKAN - Hemen Canbey'e itiraz ediyorsunuz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, siz niye tartışmaya katılıyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın Canbey, tamamlayın sözlerinizi lütfen.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz tartışmaya niye katılıyorsunuz? Biz sizinle muhatap olmuyoruz, hatiple konuşuyoruz.

BAŞKAN - Ben buranın düzgün bir şekilde işleyişini sağlamaya mecburum.

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - "...başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir."

Basın hürdür ve bizim, basın özgürlüğünü sonuna kadar savunmamız gerekir; savunuyoruz da. Fakat sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir ülkesinde teröre ve şiddete destek veren, kamu düzenini bozan, ülkeyi bölmeye çalışan -sadece basına da değil- hiçbir yapıya müsaade edilemez. Kanunda da açıkça belirtildiği üzere, devletin millî güvenliğini tehdit eden her unsurda olduğu gibi basın alanında da bu konularda, kanun kapsamında gereği yapılmaktadır. Bugün, devletimiz terörle her alanda mücadele etmektedir; medya alanında da terörle mücadelemiz devam edecektir. Biz, Türkiye'de aynı bayrak altında yaşıyoruz; vatanımız aynı, kaderimiz aynı fakat ısrarla bu ülkede Türk-Kürt ayrımcılığı yapma noktasında bir gayret var ama bu ayrımcılık hiçbir zaman tutmayacak çünkü biz et ve tırnak gibiyiz.

Bakın, bugün bir şehidimizin kızını, bir Kürt kardeşimizi, Gülay Demir kardeşimizi AK PARTİ Grubunda ağırladık. 81 ilden, şehitlerin mezarlarından alınmış toprakla ekilmiş çiçeği, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hediye etti; ne kadar güzel, ne kadar anlamlı bir hediye. Grupta konuşan Gülay kardeşimiz, öylesine duygulu, öylesine birleştirici bir konuşma yaptı ki hepimizin gözleri yaşardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - Bir dakika daha rica ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Tanal sizin vaktinizi çok çaldı, ben iki dakika süre vereyim size.

Buyurun.

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Gülay kardeşimiz ne dedi, biliyor musunuz? Bence bütün vekillerimiz bu sözleri çok iyi dinlemeli: "Ben, Türkiye'nin incisi Mardin'de doğup büyümüş bir Kürt kızıyım; 81 şehrin her toprağı benim memleketim. Evet, yaram var ama elhamdülillah, yarama yârenlik edenler de var. Kürt çocukları üzerinden tiyatrolar yapıldı ama artık bilinmelidir ki perdeler kapandı ve Kürt çocukları kendi filmlerinin kahramanı oluyor." (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Gülay kardeşimize ait bu cümleler.

Ben herkesi, TBMM kürsüsünden, ülkemizin birliği ve beraberliği için bu kızımızın duyarlılığına sahip çıkmaya davet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Teşekkür ederiz.

MUSTAFA CANBEY (Devamla) - Eyvallah Başkanım.

Medyayı destekleyen ve yaşaması için mücadele eden iktidar partisinin mensubu olarak, ülkemizin millî birlik ve beraberliğinden yana olan, görevini layıkıyla yapan basının yanındayız ancak terör çığırtkanlığı yapanlar, basın özgürlüğünden dem vuramazlar. Ülkemizde Basın Kanunu'nun basın ahlak kuralları çerçevesinde herkes özgürce yayın yapabilmektedir. Önergenin tersine, böyle bir komisyonun kurulmasına gerek yoktur.

Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)