| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 12.12.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2013 yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülke ekonomilerinde sürdürülebilir, aynı zamanda kayda değer bir büyüme ve kalkınma trendinin oluşabilmesi için reel piyasalarla eş güdüm içinde çalışan, gelişmiş ve sağlıklı finansal piyasaların varlığı artık kaçınılmazdır. Ana omurgasını bankacılık sektörünün oluşturduğu finansal piyasalarda oluşan güven bunalımı kısa süre içerisinde reel sektöre sirayet etmekte ve sonucunda ülke kaynaklarının heba edildiği ekonomik resesyon süreçlerine girilmektedir. 2008 yılında yaşanan ve hâlen devam eden küresel finans krizi bunun en somut örneğidir. Gerekli denetim ve kanuni yaptırımlar ihmal edilerek deregüle edilen finans piyasalarında, gerekli kriterlerin sağlanıp sağlanmadığına bakılmaksızın kullandırılan krediler ve aşırı menkul kıymetleştirmeyle büyük bir çöküş yaşanmıştır. Çok geçmeden reel sektörü de etkisi altına alan bu kriz, ulusal sınırları da aşarak küresel bir hâle dönmüştür.
AK PARTİ iktidarından önce, yıllarca şeffaflıktan uzak, belirli bir sistematiği olmayan, çeşitli çıkar grupları tarafından kolayca manipüle edilebilen, keyfî uygulamalara tabi ve de kronik olarak belirli periyotlarla kriz yaratan bir finansal piyasaya sahip olan ülkemiz, sağlıklı işlemeyen finansal piyasaların ne denli yıkıcı etkilere sahip olduğunu yakından müşahede edip yaşayarak tecrübe etmiştir.
Değerli milletvekilleri, Türk bankacılık sektörünü batık bankalar mezarlığına çeviren 28 Şubat sürecinin ülkeye ekonomik anlamda verdiği zarar on milyarlarca doları bulmuş durumdadır. 2000 yılının Ağustos ayında faaliyete geçen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, on yıllar boyunca bankacılık sektöründe biriken yapısal sorunlara çözüm getirmesi amacıyla kurulmuştur. Kurumun temel görevi, Türk finans sektörü içerisinde en fazla aktif büyüklüğe sahip olan bankaların düzenli ve istikrarlı bir şekilde çalışmasını engelleyecek, ekonomide önemli zararlar ortaya çıkarabilecek işlemleri ve faaliyetleri önleyerek sistemin sağlıklı çalışmasını temin etmek, tasarruf sahiplerinin hakkını korumaktır. Küresel ekonominin iyiye gittiği bir dönemde, Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların yol açtığı 2001 bankacılık krizi sonrası yapılan reformlarla bugün bankacılık sektörümüz 48 bankası ile 1,2 trilyon Türk lirası aktif büyüklüğe ulaşmıştır. Pek çok gelişmiş ülkenin bankacılık sektörünün karşı karşıya kalmış olduğu zafiyetler, zamanında alınan tedbir ve düzenlemeler sayesinde Türk bankacılık sektörü için söz konusu bile olmamıştır.
Değerli milletvekilleri, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında bankacılıkla ilgili yaptığımız düzenlemeler ve reformlar ile düzenleme ve denetleme çerçevesi güçlendirilmiş, zamanında alınan tedbirler sayesinde Türk bankacılık sektörü dünyada parmakla gösterilir hâle gelmiştir. Düzenleme ve denetleme çerçevemiz uluslararası bankacılık standartlarından daha yüksek standartlara getirilmiştir. Uluslararası bankacılık standartlarına göre asgari yüzde 8 olması gereken sermaye yeterlilik rasyosu bizim bankacılık sektöründe yüzde 12 olarak belirlenmiştir. Son yayınlanan Finansal Piyasalar Raporu'nda, dünyada finansal krizin sürmesine rağmen bankacılık sektörümüzün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16,5 olarak açıklanmış ve hiçbir bankamız, sektörün içindeki hiçbir bankamız asgari olan yüzde 12 rasyosunun altında kalmamıştır.
Değerli milletvekilleri, Avrupa'da sermaye açıklarını kapatmaya çalışırken Türk bankacılık sektöründeki sermaye yeterliliğine ilişkin rasyolar, sektörün yüksek kaliteli sermaye yapısına işaret etmektedir. Allah'ın izniyle, AK PARTİ, milletinden aldığı destekle ve de sahip olduğu donanımlı kadroyla sürekli ve güçlü kalkınmasını sağlayan politikaları ve köklü yapısal reformları hayata geçirmeye devam edecek büyük Türkiye'nin inşasını gerçekleştirecektir.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle, 2013 yılı bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, Genel Kurulu bir kere daha saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.