GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:19.12.2019

CHP GRUBU ADINA NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum.

Nedir bu 3'üncü madde, biraz önce okundu, "Denge" başlığı altında, bir ülkenin merkezî hükûmetinin belirli bir dönemde yaptığı veya yapmayı öngördüğü harcamalarla elde ettiği veya elde edeceği gelirler arasındaki farkı düzenliyor. Eğer harcamalar, gelirden fazla ise bütçe açığı; gelir, harcamalardan fazla ise bütçe fazlası oluşuyor. Maalesef, biz de hep bütçe açığıyla karşı karşıya kalıyoruz.

On yedi yıllık AKP iktidarıyla ilgili, bütçe dengesine baktığımızda, son yıllarda gittikçe istikrarlı bir şekilde artan bütçe açığıyla karşı karşıyayız. Örneğin, bir önceki yıl 2017'de 47,8 olan bütçe açığı, bu yıl -biraz önce maddede de okunduğu gibi- 72,8 milyar lira. Peki, niye böyle oluyor? Çünkü gün geçtikçe borçlanıyoruz, faiz artıyor. Örneğin, 2018 yılında önceki döneme göre faiz giderlerinin yüzde 30,4 arttığını görüyoruz.

Evet, bugüne kadar, hatta biraz öncesine kadar bütçe kanunu teklifini görüştük; maddeler oylandı, geçti. Şimdi kesin hesap kanunu teklifini görüşüyoruz. Meclisin en önemli denetim yetkilerinden biri ama AKP iktidarı, iktidara geldiğinden beri denetimden hoşlanmadığı için ya Anayasa değişikliğiyle ya mevzuat değişikliğiyle ya da fiilen denetim yollarını ortadan kaldırıyor.

Değerli arkadaşlar, biz her seçim döneminde ve yasama dönemlerinde kesin hesap komisyonu kurulsun diye projeler hazırlıyoruz, kanun teklifleri getiriyoruz ve biz diyoruz ki: "Biz, iktidara geldiğimizde muhalefetten birini seçeceğiz başkan olarak." ve iktidar, bu Meclise, milletin Meclisine hesap versin istiyoruz ama siz bugüne kadar bunu kabul etmediniz.

Şimdi 2020 bütçesi geçti, yarın bütünü oylanacak. Seneye bu verilen yetkiyi Hükûmet doğru kullanmış mı, verimli kullanmış mı, usulüne uygun kullanmış mı, bir sorumlu varsa hesap sorulmuş mu nasıl denetleyecek? Kesin hesapla ama bakıyorsunuz, Komisyonda ne yapıyorlar, diyorlar ki: "Efendim, zaman dar." Oylanıyor ve çoğunlukla tabii, iktidar partisinin oylarıyla, hızlıca, kesin hesapla ilgili raporlar, Sayıştay raporları görüşülmeden buraya geliyor ve denetimsiz kalıyor. Uzmanlarımızın da belirttiği gibi, Sayıştayın hazırladığı dış denetim genel değerlendirme raporlarında kamu zararlarına ilişkin hususlara yer verilmiyor, mahallî idarelerle ilgili raporlar, Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmiyor. Denetçilerin -gözlemleniyor bu- baskı altında çalıştığı, bazı kurum, şirket isimlerinin gizlendiği, raporlarda görülüyor.

Yedek ödenek aktarım tutarı, kanunen yüzde 2 ama bakıyorsunuz, yüzde 7,21 harcanmış. Peki, değerli arkadaşlar, bu Meclisin, bu yüce Meclisin çıkardığı kanuna yürütme organı uymuyorsa, şimdi siz, bu kesin hesap kanunu teklifine elinizi kaldırıp kanuna aykırı olarak kendi çıkardığınız kanuna saygı duymayarak evet mi diyeceksiniz? Soruyorum size, bu yetkinizi kullanmayacak mısınız? (CHP sıralarından alkışlar) Kullanmazsanız, Hükûmet de böyle her sene, ödenek üstü 63 milyar, bir dahaki dönem 80 milyar, 100 milyar, bol keseden bu milletin parasını harcar; siz de vicdanınız rahat uyuyun değerli arkadaşlar.

Evet, birçok kamu idaresi raporlarının kanuni sürelerinde hazırlanmadığı, Sayıştaya gönderilmediği, kamu-özel ortaklıklarıyla ilgili sorunlar, hepsi tespit edilmiş. Tam 232 kamu idaresinin raporlarında 8.240 ihlale rastlanmış ve bunların çoğu, sürekli devam eden ihlaller. İşte, bu denetimsizlik olduğu sürece de bu ihlaller devam edecektir. Bu arada, alt komisyon kurulması talebi de kabul edilmemiş yine grubunuzun üyeleri tarafından Plan ve Bütçe Komisyonunda. Bunlar, kabul edilemez.

Şimdi, günlerdir konuşuyoruz, bütün gerçekler ortada ama bakıyoruz, iktidar sürekli masal anlatıyor. Hani, Engin Başkanımız da diyor ya, hakikaten La Fontaine'in tahtına göz dikmişsiniz. Tarım Bakanı diyor ki Komisyonda: "Cumhuriyet tarihinin en yüksek miktarda şeker pancarını ürettik." Daha o tutanaklardaki mürekkep kurumadan bakıyorsunuz, Rusya'dan şeker... Buradaki bütçe açılış konuşmasında Sayın Canikli rakamların üstüne bastıra bastıra dedi ki: "On yedi yılda 197 milyon akıllı cihaz satılmış. Ne kadar güzel, ne güzel büyümüşüz." Ya, insanın yüzü kızarır "197 milyon cihaz satılmış." derken. Tüketim ekonomisini övüyorsunuz. Ya, şöyle deseniz: "197 milyon cihaz ürettik." deseniz biz de sizi burada alkışlarız, ellerimiz patlayana kadar alkışlarız. (CHP sıralarından alkışlar) Ama yok, üretim yok. Borçlanarak, kredi kartıyla vesaireyle aldığımız bu cihazlar da dışarıda üretildiği için bizim millî gelirimiz dışarıya gidiyor; insan bunu burada söyleyemez.

ARZU AYDIN (Bolu) - SİHA'ları, İHA'ları alkışladığınız gibi mi? Onları da alkışlayın.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Siz karar verirsiniz bizim neyi alkışlayacağımıza, her şeye karar verdiğiniz gibi.

BAŞKAN - Karşılıklı olmasın, siz Genel Kurula hitap edin Sayın Kayışoğlu.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Evet, şimdi bakıyorsunuz, geçen gün Haydar Akar Vekilimiz de anlattı; iki gün önce de bana Ulaştırma Bakanlığından bilgi geldi, Bursa'ya hızlı tren gelecekti. "400 milyon lira çöpe gitti." dedi bir önceki, giden valimiz ve Bakanlığın verdiği yanıtta da ortada, 106 kilometrenin 50 kilometresinin ihalesi iptal edilmiş, yeniden ihaleye çıkılacak. İhale bedelinin tamamı ödenmiş ama Sayıştay raporlarına göre yüzde 15, verilen bu yanıta göre de -tespit edemiyorum oranı, tünelin bir kısmından, altyapının bir kısmından bahsediyor- belli bir yüzdesi ancak yapılabilmiş. Peki, biz bunun hesabını sormayacak mıyız? Çöpe giden 400 milyonun hesabını sormayacak mıyız değerli arkadaşlar? Bize diyorsunuz ki: "Yol yapıyoruz, tren yolu yapıyoruz, havaalanı yapıyoruz, beğenmiyorsunuz." Ya, biz, doğru düzgün yapsanız, 1 liralık işi bin liraya değil, 1 liralık işi gerçekten 1 liraya yapsanız, zamanında yapsanız tabii ki alkışlarız. 2016'da bitecekti bu hızlı tren, şimdi bu cevapta deniyor ki: "2023'te bitecek." O hızlı tren Bursa'ya gelecek ama ne zaman gelecek? Büyük ihtimalle Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında gelecek. (CHP sıralarından alkışlar)

Dedik ya: "Gerçekler ortadayken ha bire masal anlatıyorsunuz." Ama bir yandan da ne yapıyorsunuz, biliyor musunuz... Şunu söyleyeyim, Cemil Meriç diyor ki: "Masal deyip geçmeyelim. İnsan, kaba kuvvetin hükümran olduğu bir devirde hayata katlanmak için bambaşka bir dünyanın varlığına inanmak zorundadır." Siz de bunu düstur edindiniz ama maalesef, gerçekler ortada. Artık, insanlar sizin anlattığınız o çarpıtılmış verilere, masallara inanmıyor. Anlatıldı burada, işsizlik cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmış, yüzde 13,8, yoksulluk, her gün toplu intiharlar... Gerçekten içimiz acıyor. Dileriz ki sizin de birazcık olsun içiniz acısın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Bir şey söyleyeceğim. Bu arada yılbaşı yaklaşıyor.

METİN YAVUZ (Aydın) - Sen nerede yaşıyorsun, sen!

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Niye alınıyorsunuz? Ben, iktidarı eleştiriyorum arkadaşlar, siz iktidar mısınız?

ARZU AYDIN (Bolu) - Hamdolsun.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Siz milletin vekilleri olun. Yazık! (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Kayışoğlu, siz Genel Kurula hitap edin.

Arkadaşlar, sessiz olalım.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Bakın, burası gerçekten çok önemli. Geçen yıl Bursa'da bir iş insanı bana yıl başından sonra mesaj attı. Tam 5 bin tane -5 tane binlik seri oluyor herhâlde- Millî Piyango bileti almış, kıymış parasına, almış, parası var sonuçta. Yıl başında çekilişten sonra -kasaya kilitlemiş onları- vermiş elemanlarına, demiş ki: "Bunlara bir bakın." Elemanlar toplanmış, biletleri tek tek girmiş, tam 5 bin bilet taranmış, son 3 rakamına ikramiye çıkan bilet bile yok. Son 3 rakamına ikramiye çıkan biletleri bile ayırmışlar. Bu, hırsızlık değil mi? Bu, dolandırıcılık değil mi? Bu, milletin hayallerini çalmak değil mi? Bu hayal tacirliği değil mi? (CHP sıralarından alkışlar) İnsanlara artık hayal bile kurdurtmuyorsunuz, hayal. Yazıklar olsun! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sessiz olalım değerli arkadaşlar, sessiz olalım, hatibi dinleyelim, rica ediyorum.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Dinleyin, dinleyin, cevap verecekseniz gelir buradan cevabını verirsiniz; ben var olan bir şeyi anlatıyorum.

Yazıklar olsun, insanlar yılda bir kere olsun zengin olma hayali kurup ceplerindeki son paraları o biletlere yatırıyorlar. Buradan sesleniyorum: Lütfen bu hayal tacirlerinin değirmenine su taşımayın değerli vatandaşlarım, buradan söylüyorum.

METİN YAVUZ (Aydın) - Doğru söylüyor, bilet almayın diyor.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Evet, inandırıcılığınızı yitirdiniz. Yayınladığınız o yepyeni ekonomik paketler, yepisyeni ekonomik paketler, stratejiler, eylem planları, hiç kimsede zerre kadar heyecan uyandırmıyor; ne kadın sorunlarıyla ilgili ne ekonomiyle ilgili ne adaletle ilgili. Maalesef inandırıcılığınızı yitirdiniz artık. Metal yorgunluğunu geçtiniz, paslandınız, paslandınız! Artık yeni bir iktidara ihtiyaç var ve milletin Meclisinin çıkardığı bu kanuna uymayan Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ni reddediyoruz.

Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)