| Konu: | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 19.12.2019 |
SERMİN BALIK (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizin siz değerli milletvekillerini ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Yaklaşık on günden beri Meclis kürsüsünde neredeyse konuşulacak her şey konuşuldu, söylenecek her şey söylendi. Biz duble yollardan, köprülerden, viyadüklerden, hızlı trenlerden, havaalanlarından bahsettik, "gurbet" kavramını kaldırdığımızı, uzakları yakın ettiğimizi anlattık. İHA'lardan, SİHA'lardan, millî ve yerli silahlardan, yerli tanklarla güvenlik sistemimizi tamamen yerli ve millîleştirme sevdamızı anlattık. Ancak hiç şüphesiz ki on yedi yıllık iktidarımızın en büyük kazanımlarından biri, en büyük başarılarından biri insan hayatına dokunmamız oldu.
Kıymetli milletvekilleri, siz çaresizlik nedir bilir misiniz? Ben bilirim. 1995 yılında, daha 50 yaşındaki babasının vefatını sindirememişken, üzüntüsünü yaşayamamışken İstanbul'da bir özel hastaneden babasının cenazesini alma mücadelesini vermiş insanlardan biriyim. Hastane yönetimi parayı, o günkü ücreti peşin istediği için... Ücret derken de bugünkü gibi aradaki fark ücretinden bahsetmiyorum, ancak 2 araba ve 1 ev satılarak ödenen bir ücretten bahsediyorum. Babasının cenazesini alabilmek için mücadele etmiş bir insanım ben.
Evet, 1995 yılında, benim şehrimde, aziz şehrimde yeterince hastane olmadığı için, yoğun bakım üniteleri yetersiz olduğu için biz bu acıyı yaşamak zorunda kaldık. Ancak günlerden beri yerden yere vurduğunuz, eleştirdiğiniz şehir hastaneleri var ya, onlardan bir tanesi benim şehrimde yapıldı. O hastanenin yapımının her aşamasında olduğum için kendimle ve Hükûmetimle onur ve gurur duyuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Benim şehrime yapılan 1.038 yataklı bir hastaneden; 2 helikopter ambulansın inebileceği, yalnızca Elâzığ'a değil, bütün bölgeye hizmet eden 5 yıldızlı otel niteliğinde, çok iyi sağlık hizmeti alınabilen, bununla birlikte, yalnızca bir tek epikriz raporuyla Türkiye'nin her yerinden hasta sevki yaptığımız, dünyanın her yerinden Türkiye'ye hasta getirdiğimiz bir sağlık sisteminden bahsediyorum ben bugün.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Kaç hasta geldi Elâzığ'a?
SERMİN BALIK (Devamla) - Bugün annelerin ve babaların evlatlarını tedavi ettirebilmek için hastane koridorlarında çaresizce beklediği bir Türkiye'den değil, evlatlarının annelerinin, babalarının cenazesini alabilmek için mücadele ettiği bir Türkiye'den değil, artık evde sağlık hizmetinin verildiği büyük Türkiye'den bahsediyorum ben size. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yine, daha önceden engelliler engelimiz, yaşlılar yükümüz, çeşitli sebeplerle ailelerinin bakamadığı çocuklarımız "bana ne"lerimiz olmuşken biz, bugün, tüm dezavantajlı kesimlere hem sağlık hizmeti hem bakım hizmeti hem de sıcacık bir yuva verdik. Artık yaşlılarımız yalnızca ömürlerini doldurmak için değil, hayatlarının son baharını huzur içinde yaşamak için bizim evlerimizdeler, devlet güvencesi altındalar. Artık, eski adı "Çocuk Esirgeme Kurumu" olan, bugün yalnızca ismini değil, iç işleyişini de değiştirdiğimiz, sevgiyle muhabbetle, hayata umutla bakan çocukları yetiştirdiğimiz sevgievlerimiz var bizim.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Ensar Vakfı gibi değil mi?
SERMİN BALIK (Devamla) - Yaşlılarımızın ölümü beklediği değil, huzur içinde yaşadığı huzurevlerimiz var bizim.
Ve yine, benim bölgem Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bugün eğer Diyarbakır Anneleri, Diyarbakır aileleri evlatlarını PKK terör örgütünden korkmadan isteyebiliyorlarsa, PKK'ya rağmen yüksek sesle yüz sekiz günden beri mücadele edebiliyorlarsa ve Tunceli'de, Munzur'da, eşsiz sularında jet ski gösterileri yapılabiliyorsa, Hakkâri'nin dağlarında artık çatışma sesleri değil, çocuk sesleri duyulabiliyorsa bu, doğu ve güneydoğuda insanların AK PARTİ Hükûmetine duydukları güvendir. AK PARTİ'nin yaptığı hizmetler yüzündendir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Balık.
SERMİN BALIK (Devamla) - Yine, çocuklarımızın birbirinden ayrıştırıldığı, bir katsayı garabetini biz Hükûmetimiz döneminde aştık ve çocuklarımızı, gençlerimizi eşitledik.
Sayın milletvekilleri, velhasılıkelam, yüce Meclisimizde günlerden beri üzerinde hararetle tartıştığımız bu bütçe, artık, siyasi, askerî ve ekonomik platformlarda oyun kurucu olma niteliği kazanan büyük Türkiye'nin bütçesidir. Bu bütçe, zalimlerin mezalimine uğrayan, yaşam hürriyeti Türkiye'den gelecek destek ve şefkat eline bağlı olan mazlumların bütçesidir. Bu bütçe, Filistin'in, Suriye'nin, Arakan'ın, Bayır Bucak Türkmenlerinin bütçesidir. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Bu bütçe, muhalefet partilerinin günlerden beri bize dikte etmeye, insanlarımıza anlatmaya çalıştıkları gibi sarayların, kişilerin değil, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan aziz bir milletin bütçesidir. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)