| Konu: | TRABZON İLİNİN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 94'ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 22.02.2012 |
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Trabzon'umuzun işgalden kurtuluşunun 94'üncü yıldönümü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesile ile yüce Meclisimizin siz değerli milletvekillerini saygılarımla selamlıyorum.
Trabzon, coğrafi ve stratejik konumu nedeni ile tarihin her döneminde önemli bir kent olmuştur. Hem Asya-Avrupa ulaşım ağının bağlantı noktasında bulunması hem de Kafkasya üzerinde doğu-batı göç yolu üzerinde yer alması bölgenin kontrol edilmesi girişimlerini de beraberinde getirmiştir. Nitekim Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethedip Bizans İmparatorluğu'na son vermesinden sonra 1461 de Trabzon'u alarak Komnenos Krallığı'nı ortadan kaldırması da bu stratejik düşüncenin bir sonucudur.
Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşılması amacı ile İngiltere ve Fransa, yaptıkları Petrograd Protokolü ile Erzurum, Van ve Bitlis dışında Trabzon'a kadar, Doğu Karadeniz kıyılarının Rusya'ya bırakılması konusunda anlaşmaya varmışlardı. Bu antlaşma çerçevesinde Rus ordusu, Trabzon'u ele geçirmek üzere ileri harekâta başlayarak çeşitli direnişlerden sonra 18 Nisan 1916'da Trabzon'a girdi.
Bu tarihten 24 Şubat 1918 tarihine kadar geçen yaklaşık iki yıl boyunca evlerini terk ederek batıya doğru muhacirliğe çıkan Türkler, çok ağır bedeller ödedikten sonra, 24 Şubat 1918'de yakılıp yıkılarak harabeye döndürülmüş ve yağmalanmış evlerine geri döndüler. Ancak muhacirlikle geçen iki yıl içerisinde insanlar, açlık, sefalet ve salgın hastalıklarla mücadele ederek canlarını kurtarmaya çalışmışlar ve Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Tokat illerimiz başta olmak üzere, Batı Anadolu'ya doğru zorlu yolculuk yapmışlardır. Bu yolculuk mânilere ve türkülere konu olmuştur. Nenelerimizin şu türküleri hâlen yörelerimizde ve ülkemizde söylenmektedir.
"Trabzon'dan çıktım başım selamet
Çavuşlu'ya vardım koptu kıyamet
Anam ile yârim Hakk'a emanet
Ah bu muhacirlik şimdi büküyor belimi."
Sayın milletvekilleri, Trabzon'un ve diğer illerimizin kurtuluşlarının yıl dönümü törenlerinin düzenlenmesinden amaç, geçmişte yaşanan olaylar nedeni ile günümüzde yeni düşmanlıklar üretmek değildir. Amaç, geçmişte yaşananları hatırlamak, dersler çıkarmak ve bir daha bu tür gelişmelere tanık olmamaktır. Özellikle küresel güç odakları tarafından dünyamızın yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı, ülkemize ve bölgemize dair bazı planların kamuoyuna yansıdığı bugünlerde daha da dikkatli olmamız gerektiği açıktır.
Bu gelişmeleri doğru okuyabilmek için de başvuracağımız yegâne kaynak ise tarihtir. Bu nedenle, belleğimizi canlı tutmak zorundayız.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık anlayışı üzerine kurulmuştur. Bu durumu, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, "Yurtta barış, dünyada barış" sözü ile bize miras bırakmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 24 Şubat, Trabzon'umuzun işgalden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümüdür. Bu vesile ile, bu toprakları bize vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin hatıraları önünde saygı ile eğilip rahmet ve minnetle anarken nüfusu 757.353 olan ve büyükşehir olmayı bekleyen Trabzon ilimiz gelişmişlik sıralamasında 38'inci sırada, işsizlik oranı sıralamasında yüzde 6,3 ile 28'inci sırada yer almaktadır. Son bir yılda 6.361 kişi göç vermiş, yoksul sayısına son bir yılda 61 bin kişi eklenmiştir.
Esnafın siftah etmeden dükkânını kapattığı, hayvancılığın can çekiştiği, fındığın hak ettiği değeri bulamadığı, tarım alanlarının daraldığı, 150 bin kişinin icralık olduğu, işsizlik oranının arttığı, sürekli göç veren güzel ilimiz Trabzon'umuzun işgalden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümünü tebrik eder, yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlarım.
Teşekkürler. (CHP sıralarından alkışlar)